Rabia Kesiktaş

Rabia Kesiktaş
@rabiakesiktas
Sabitlenmiş gönderi
Bu benim anadilim bir denizdir; derinliğiyle, gözün erişemeyeceği genişliğiyle, sınırsız gücü, güzellikleriyle... Dibinde gün görmemiş inciler yatar; üstünde binbir rengin çalkantısı var.
Rabia Kesiktaş
Bir kitabı okumaya başladı
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess
7.6/10 · 91,4bin okunma
2024 OKUMA HEDEFİ
0/50 kitap - %0 tamamlandı
Henüz kitap okumadı
50 kitap
0 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
5 günde 1 kitap okumalı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
610 syf.
·
Puan vermedi
Türk Mitolojisi
Türk MitolojisiNecati Gültepe
7.8/10 · 93 okunma
"Bir milletin meydana gelmesi için, binlerce yıl ister. Felâketlerin acılarını hep beraber duymuş olanlar birleşebilirler." Birlik ise, zaferlerin sarhoşluğu ile coşan gönüllerde olur. Mitoloji de, bu zafer ve acıların bir "hatıra defteri" gibidir. Kişiler yok olur. Var olan millettir...
Sayfa 15 - KapıKitabı okudu
Günlük Yaşamdan Sanata
Günlük Yaşamdan SanataUmberto Eco
8/10 · 198 okunma
Rabia Kesiktaş tekrar paylaştı.
"İnsan bilmediği konularda hep abartılı fikirlere sahip olur."
Sayfa 101 - Can YayınlarıKitabı okudu
Çinlilerin beddua edecekleri kişiye dedikleri gibi: "Umarım ilginç bir çağda yaşarsın."
En üst düzeydeki tüketim toplumları, kusursuz nesneler değil, tam tersine kolayca bozulan aletler üretmektedir ve teknolojik uygarlık kullanılmış, işe yaramaz nesnelerin ortalığı sardığı bir toplum olma yolunda ilerlemektedir...
İnsanların aşırı ölçüde artan iletişim ve ulaşım olanaklarından yararlanarak birbirleriyle bağlantı kurdukları aşırı kalabalık bir nüfus, şehirleri tahrip ve terk etme yoluyla değil, had safhadaki etkinlikleri yoluyla yaşanmaz hale getiriyor. Bir zamanların yıkıma uğramış dev yapılarını kemiren sarmaşığın yerini bugün yeni kurduğumuz binaları boğan, çirkinleştiren hava kirliliği ve çöp yığınları alıyor; şehirleri, buralara göç edenler dolduruyor, şehirlerin yerli halkı ise şehri yalnızca çalışmak amacıyla kullanıp şehir dışı bölgelere kaçıyor.
Teknolojik iktidarın ani saldırısı, kurumların eski önemini yitirmesine ve toplumsal yapının merkezinin ortadan kalkmasına yol açmıştır.
Çocuk oyun oynayarak dünyayı tanır, çünkü oyun sırasında taklidini yaptığı şeyi ileride gerçekten yapmak durumunda kalacaktır.