Böyle Bir İtikad Olur mu? Mehdi'ye de Rabıta Yapılacakmış...
Meryem Gör denen kişinin küfür sözlerine göre; Rabıtanın son silsilesi Hz.Mehdi (as) imiş... Ya bunların aklında ve itikadında sorun var (ki zaten var) ya da -haşa- efendimizin (sav) söz ve hadislerinde bir sorun var... Allah'ın hiçbir ayetinde ve efendimizin hiçbir kavlinde ve hadislerinde Mehdi (as)'nin Rabıta yapılacak son kişi olduğu ifade edilmemiştir. Aksine kıyamete doğru müslümanlara yapılan zulüm ve katliam dönemlerinde ortaya çıkacağı ve müslümanlarda birliği sağlayacağı ve İslâm için cihad edeceği ifade edilmektedir. Bu şirk perestlerin itikadına, anlayışına göre sanırım MEHDİ'(as)'de Mahmud Efendinin bir ihvanı, müridi oluyor (olacakmış). Bu kadar ahmakça bir söz ve itikat olabilir mi? Mehdi'ye de rabıta yapılacakmış!?? Bunların itikadi olarak sıkıntıları var. Herşeyin Allah'ın elinde olduğunu ve ondan başka hiç kimsenin hiç bir şeyi bilemeyeceğine iman etmiş, şuurlu zühd ehlinin bunlardan müstesna anlayışta olduğuna eminim. Allah size ilk önce vahdeti bir iman sonra da akıl fikir versin inşaallah.
·
Puan vermedi
Kitabı tasavvufun kökenleri ve yozlaşması konularını araştırdığım için okudum. Kitap arkası yazısı, bu konunun üzerinde duracağı izlenimini uyandırdı ama vaat ettiğini veremedi. Bu amaçla okuyanlar 1. ciltte 40 sayfalık Oluşum bölümünü okusalar yeter. Çok da zengin kaynaklara başvurmadan yazar bunu şöyle anlatıyor: İlk dönemde zahit denen kişiler
Kur’an Verileri Işığında Tasavvuf ve Tarikatlar (2 Kitap Takım)
Kur’an Verileri Işığında Tasavvuf ve Tarikatlar (2 Kitap Takım)Yaşar Nuri Öztürk · Yeni Boyut Yayınları · 201412 okunma
Reklam
Misyoner ilahiyatçıların şirk diye tanımladığı bir başka haslet daha vardır. O da Rabıta-i Şeyh'tir. Rabıta-i Şeyh şirktir diyorlar. Rabıta-i Şeyh, Şeyhi, Mürşid-i Kâmili, Evliyaullahı hatırlamaktır. Burada ilk önemli nokta olarak Evliyaullahı hatırlayın derken tasavvuf, onu Allah gibi hatırlayın dememektedir. İbadet yapmaya başlandığında belki bazılarının eksik yapılması ihtimaline karşılık, bu ibadetleri senelerdir yapan kişilerin hatırlanması ve onlar gibi olunması tavsiye edilir. Mesela; yemek yapmayı yeni öğrenen bir kadın öğrendiği yemeği yaparken, ona yemek yapmayı öğreten kadının o yemeği nasıl yaptığını düşünüp ona göre hata yapmamaya çalışmaz mı ?
Tevhidin Yozlaştırılması: Uluhiyette Ortak Koşmak
Sonuç olarak, tarihin her devrinde problem, Allah'ın varlığı veya yokluğu değil, fiillerinde, sıfatlarında, yetkilerinde ve otoritesinde, yani ilahlığında, rablığında ve hükümranlığında ona ortak koşma problemidir. Yani ubudiyetin şekli problemidir. Kur'an'ın erbâb, esnâm, evsân, endâd, âlihe ve tağut olarak nitelediği ve
Sayfa 244-245
“...Bana yönelenlerin yoluna uy...”(Lokman 15) buyuruyor. İsmail Hakkı Bursevi (kuddise sirruhu) bu ayet-i kerimenin tefsirinde şöyle der: "Bu ayette, kâfir ve fasıklarla sohbetten sakındırma ve Salihlerle (beraberliğe) teşvik vardır. Çünkü kişilerin bir araya gelmesi, birbirini etkilemeyi gerektirir. Tabiatlar cezp edici, hastalıklar geçici ve sirayet edicidir." Bundan dolayı Semure ibn-i Cündeb (radıyallahu anh) den rivayet edilen bir hadislerinde, Resulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Müşriklerle bir çatı altında oturmayınız ve onlarla bir arada durmayınız. Kim onlarla oturur veya beraber bulunursa, o da onlar gibidir.” buyurmuştur. (Tirmizi, Siyer: 42, No: 1605, 4/156) Bu hadis, bir manada bize şunu ikaz eder; “Şirk koşanlarla bir yerde oturmayın, aynı mecliste toplanmayınız ki, bu beraberlikten dolayı onların kötü ahlakı size sirâyet etmesin ve çirkin halleri size bulaşmasın.” Alusi (rahimehullah) ise şöyle demiştir: “Bu ayetle, kamil (manen olgun) insanlara uyup, nâkıslardan yüz çevirmeye ve kamil olanların, nâkıs (eksik) olanları kemale erdirmesine işaret edilmiştir." DERS: 2 SÜNNETTE RABITANIN DELİLLERİ İlimden nasibi olmayan bu gibi cahillerin, çok kullandıkları bir cümle de, 'Sahabe zamanında rabıta mı vardı?' sorusudur. Tasavvuf, Allah Resulü ve Sahabesinin yaşantısını taklit etmek demektir. Dolayısıyla, elbette ki sahabe zamanında da rabıta vardı, adı konmamış.
264 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
RABITA’da ŞİRK TEHLİKESİ
Kitaba başlamadan önce “O ve Ben”i, “Allah ve Kul” olarak tahayyül etmiştim. Lakin “Mürşit ve Ben” olduğuna kitabın ortalarında karar verdim. “Necip Fazıl Kısakürek” çerçevesi içerisinde düşündüğümüz zaman, şaşırtıcı olmayan bir sonuç. Anlatım, tanımlamalar, derinlikler, kurgu ve okuyucu sürükleme açısından zaten, NFK’nin tartışılması kişisel
O ve Ben
O ve BenNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20218,3bin okunma
Reklam
. . . SÖZLERİN BÜYÜKLERİ, BÜYÜKLERİN SÖZLERİ ******* (Allah dostlarının sözleri ve güzel halleri, birer manevî askerdir. Allah onlarla zayıf kalpleri kuvvetlendirir, maneviyatı bozuk olanları düzeltir. Mümin, onlarla destek
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.