uzun zamandır yağlı boya resim yapmayı çok istiyordum. en son bugün samimi bir arkadaşım vasıtasıyla genç bir öğrenci buldum Mimar Sinan'dan. arkadaşımın anlattığına göre kız çok yetenekli falanmış işte. neyse kızı aradım, kendimi tanıttım falan sonra gayet masumca 'hocam saatlik ders ücreti nedir?' diye sordum. tersler gibi "bana hocam demene gerek yok, ismimle hitap edebilirsin" dedi. neyse, eyvallah dedik ismiyle hitap edip saatlik ders ücretini sordum yine." başka sorularınız da var mı?" diye sordu, 'yani temel birkaç sorum daha olur' dedim, "tamam kahve içerken konuşalım bunları" dedi, kıza yine tamam deyip 'hem size bir kahve ısmarlamış olurum hem de ders planlamamızı yaparız, iyi olur' dedim, "ne münasebet, ben kendi kahvemi kendim alırım" dedi, sinirlenmeye başladım yavaş yavaş, en sonunda "yalnız pazarlık niyetin varsa dersi ucuza getirme falan kabul etmem haberin olsun, gerekirse dersi vermem, öğrenci nasılsa deyip fırsatçılık yapmaya yeltenme" deyince tabi benim kafa felaket attı, söylenmesi gereken şeylerin hepsini bir güzel bağıra çağıra söyleyip yüzüne kapattım. Sonra kıza referans olan arkadaşımı arayıp 'sen niye beni böyle ruh hastalarıyla muhattap ediyorsun!" deyip yaşananları anlattım. "Ara sıra kafası gider onun, sanatçı kaprisi biliyorsun ama iyi kızdır kanka, var oluş sancısı çekiyor herhalde, bir de hatırlatırım Türkiye'de yaşıyoruz, sinirler çok gergin" dedi. Eyvallah dedim kapattım.