insanlar ile konuşmak istemediğim günümdeydim ve bunu anlamamakta ısrar ettiniz sonra dediklerinize cevap vermeyince trip falan attınız yeter artık rahat bırakın beni her zaman konuşacağız diye bir şey yok neden böylesiniz bıktım cidden bıktım
Ruhsuz varlıklar
Kimsenin duymak istemediği, görmek istemediği zamanlarda o insanı rahat bırakın.Onun kendine bile hayrı yokken birde size katılıp size yardımcı olmasını bekleyemezsiniz. Bırakın o, orada sadece bir müddet kalsın. Asıl psikolojisi bozuklar ortada kol gezen sağlık durumu iyi görünen ruhsuz varlıklardır. Bizleri de onlar hasta eder. Bazen uyuşmak istiyorum ve tüm bunları unutmak. Her şeyi unutup kaybolmak, yok olmak. İnsan kendini yok edebilir mi? Maalesef ancak ve ancak kendimi yakmam gerekecek. Burdan da anlaşılacağı üzere kendini bile yok edemiyorsun. Eğer yok edeceksen bedelini ödemen gerekecek. Çünkü bu beden bize ait değil! Bu bedene zarar vermek gibi bir lüksümüz yok. İntiharın büyük bir günah olduğunu hepimiz biliyoruz. Öteki tarafta affının olmadığını da...e öyleyse sonunun iyi olmadığını bildiğimiz bir eylemi gerçekleştirmenin ne manası kaldı. Sonuç olarak ya tırlatacaksınız ya da sağlam kalmakta çok dirayetli olacaksınız. Zatem tırlattığın vakit artık acıları hissetmeyeceksin belki de... Asıl mutlu olan insanlar delilerin ta kendisidir. Bak etrafına nasıl da mutlular o ruhsuz varlıklar, nasıl da keyifleri yerinde. Senin hislerini, düşüncelerini umursamıyorlar bile. İşte delilik!. Mutluluğun anahtarı delilikte mi?
Reklam
Pek iyi hissetmiyorum bu aralar... Çaresizlik mi desem yarım kalmışlık mı bilmiyorum. İçimde fırtına koparan birkaç mesele var, çözmek istesem imkanı yok düşünsem üstüne kendime zarar biliyorum. Ah çaresizlik... Size bu kavramın ne kadar zor olduğunu anlatamam çünkü anlatmaya çalışsam bile çaresiz hissediyorum kendimi, böyle bir his bu. Kendimle yüzleşmem gereken konular var, belki de o yüzdendir bu yarım kalmışlık... Hissedemiyorum, yapamıyorum çünkü beynimin tam merkezinde bir sandalye varmış gibi ve biriniz oturmuşsunuz oraya, sürekli onu kontrol ediyorsunuz hiç durmadan. Rahat bırakın beni artık... incittiniz, kırdınız ve çiğnediniz o kalbimi, öyleyse neden neden sürekli aynı şeylerle kafamın içinde dönme dolap gibi dönmek zorundasınız? Ben bu oyunu oynamaktan vazgeçtim, ruhumu ve aklımı terkedin artık lütfen... Ama ben ben sizi gerçekten sevdim, bunu da unutmayın olur mu?
Hiçbir şeye... Kimsenin, hiç kimsenin ne yardımına, ne ilgisine ihtiyacım var... Ben... yapayalnızım... Neyse, yeter artık! Beni rahat bırakın!
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
1800’lü yılların başı.. ,İngiliz sömürgesi Hindistan’da yalnızca alt sınıftaki kadınlar Mulakaram ismi verilen ‘Meme Vergisi’ ödemeye mecbur tutuldu. Travancore Eyaleti’nin kralı kadınlar üzerinde kendi vücutlarında söz hakkı olmada hiç bir sakınca görmedi. Eğer alt sınıftan bir kadın iseniz vucudunuzu kapatmak için,kapı kapı gezen memurların
Şu kediler neler çekiyor elinizden be! Rahat bırakın şu hayvancağızları artık. İnandık tamam, yeter! Kedileri en çok siz seviyorsunuz. 🤦‍♂️
618 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.