"Ant olsun, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur."
Tevbe suresi 128. ayet
Adı güzel, kendi güzel, alemlere rahmet Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (sav) sonsuz salât-u selâm olsun. 🌹
#MevlidKandili’miz mübarek olsun.
Fahreddîn er-Râzî, Fâtiha Sûresi ikinci âyetinin tefsirinde şöyle bir ifâdeye yer verir:
أَنَّهُ يَمْلِكُ عِبَادًا غَيْرَكَ وَأَنْتَ لَيْسَ لَكَ رَبٌّ سِوَاهُ
“O’nun senden başka kulları var ancak senin O’ndan başka Rabbin yok.”
Sonra şunu ekler:
أَنَّهُ يُرَبِّيكَ كَأَنَّهُ لَيْسَ لَهُ عَبْدٌ سِوَاكَ وَأَنْتَ تَخْدِمُهُ كَأَنَّ لَكَ رَبًّا غَيْرَهُ
“O, sanki senden başka hiçbir kulu yokmuş gibi senin tüm işlerini üstlenir, sen ise O’na, sanki O’ndan başka bir Rabbin varmış gibi kulluk edersin.”
[Mefâtîhu’l-Gayb, c.1, s.200]
[Ömer Çınar Hocadan iktibastır]
Bir matlub ki gurûbda gaybubet etmeye mahkûmdur; kalbin alâkasına, fikrin merakına değmiyor. Âmâle merci olamıyor. Arkasında gam ve kederle teessüf etmeye lâyık değildir.