Gece Yürüyüşü

Sadece beklemek, çıldırmak için yeterliydi. Çünkü insan herhangi bir kişiyi ya da şeyi beklerken koca bir duvar saatine dönüşüp zamanın kendisi oluyordu..
Sayfa 133 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Zira yeterli zaman geçtiğinde insan her şeye alışıyordu. Kötülüğe ve hiçliğe bile. Hatta bir raddeden sonra asla ağarmaz denilen geceler güneşle aydınlanıyor, bitmez denilen yollar bitiyor, kapanmaz denilen en derin yaralara çiçek ekilip bütün gözyaşları yerini kocaman bir tebessüme bırakıyordu..
Sayfa 130 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Ayrıca özgürlük tam olarak Nikos Kazancakis'in dediği şeydi: "Özgür değilsin. Senin bağlı bulunduğun ip, öbür insanlarınkinden daha uzun. Hepsi bu kadar.."
Sayfa 126 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Dar gelirli ve eğitimsiz kitleleri kontrol altında tutmanın en pratik yolu borçlandırmaktır..
Sayfa 125 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Hep söylenenin aksine tarih tekerrürden ibaret değildi. Dönüp dönüp aynı hataları yapmak, aptallar içindir..
Sayfa 123 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir boşluk neden bu kadar ağır?
Sayfa 120 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
İnsanlık öyle bir devrin içine sıkıştırılmıştı ki, herkes kaybetmeyi göze alabildiği şeyler miktarınca sevip, sevilip, gülüp üzülüyordu. Bu çağa ve insanına ise modern deniyordu..
Sayfa 117 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Sürekli laf kalabalığının yapıldığı bir çağda susmak en büyük kusurdu..
Sayfa 116 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Diğer yandan üstat, "Sorgulanmayan hayat, yaşanmaya değer değildir," diyordu. Sorgulanan ise yaşanmıyordu. Platon bunu bilmiyordu..
Sayfa 105 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
İnsan bazen tek bir ana takılıp kalır. Pili bitmiş duvar saati gibi. Zaman geçer ama o işlemez. Ömür biter ama o yaşamaz..
Sayfa 104 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bizler mutsuz insanlarız. Ümitsizce hayata yamanmaya çalışan. Dünyaya savaş açıp muharebe alanında tek başına kalan. Tıpkı, küçükken olduğu gibi her düştüğünde elinden tutacak birini arayıp her ağladığında gözyaşlarını silineceğini ümit eden Pollyanna'lar..
Sayfa 97 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"İnsan hep mahkûm," diye düşündü. "Atmosfer de dünyanın parmaklığı."
Sayfa 91 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Uyum sağlayamadığı her şeye saygısızlık eden insan, tabiatı kendine uydurmaya çalışmıştı. Yakıp yıkarak..
Sayfa 85 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
İnsan yüzsüz bir misafirdi. Dünya denilen misafirhaneyi berbat bir hale getirmişti. Hatta kendi ırkına yaptığı kötülükler yetmiyormuş gibi bir de bitkileri ve hayvanları zarara uğratmıştı..
Sayfa 85 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
İnsan en derininde geldiği yere dönmek istiyordu. Bu ister anne rahmi olsun, ister toprak. Fark etmiyordu. İnsan şimdiye ait değildi..
Sayfa 84 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
28.8k öğeden 27.9k ile 27.9k arasındakiler gösteriliyor.