815- Tanrı, bir kimsenin perdesini yırtmak isterse onu, temiz kişileri yermeye meylettirir.
816- Tanrı, bir kimsenin ayıbını örtmek isterse o kimse ayıplı kimselerin ayıbı hakkında ses çıkaramaz olur.
817-Tanrı, yardım etmek dilerse bize yalvarmak ve münacatta bulunma meylini verir.
818-Onun için ağlayan göz ne mübarektir. Onun aşkıyla yanıp kavrulan yürek ne mukaddestir.
819-Her ağlamanın sonu gülmektir. Sonunu gören adam, mübarek bir kuldur.
820-Akar su nerdeyse orası yeşerir; nerde gözyaşı dökülürse oraya rahmet nazil olur.
821-İnleyen dolap gibi gözü yaşlı ol ki can meydanında yeşillikler bitsin.
822-Ağlamak istersen gözyaşı dökenlere acı... Merhamete nail olmak istersen zayıflara merhamet et!
815. beyit: Kul, önce 'Lâ' ile başlar. Görünen görünmeyen her şey onun için yok hükmündedir. Allah'ı, peygamberleri, kitapları reddeder ki perdesinin aralanmasından önce bu günahlar 'La ilahe'sine aracılık etsin, sebep olsun. Allah kulunun eliyle sebepleri yaratır ki İlahe'ye güç kuvvet yetirebilsin. Ta ki kul 'İllallah' diyerek perdesi aralanıncaya kadar...
Alıntı: Mesnevi (syf. 70 - beyitler: 815:822)