Oğuz Atay önsöz sevmediği, okumadığı için kendi kitaplarına da önsöz yazmamıştır. Ama ne hikmetse inatla onun kitaplarına önsöz yazan birileri mutlaka çıkmış. Bence bu bir saygısızlık örneği...
Üstelik öyle önsözler yazıyorlar ki; kitabı özetliyor, kendince çıkarımlarda bulunuyor, okuru manipüle ediyor ve spoiler veriyorlar. Okuduğum kitaplarında hep bunlar var. Bu kitabında da önsöz yazan şahıs 'başka kitabına yazıp pişman olduğunu ama buna mektup şeklinde yazdığını' söyleyince şöyle bir göz attım. Aman Allah'ım resmen 'Oğuz şöyle demek istiyor ahmak okur anlamazsın, ben anlatıyorum' der gibi... Hem kitabı özetlemiş, hem spoiler vermiş falan filan. Her yönden saygısızlık...
Kitabın içeriğine gelecek olursak, Oğuz Atay'ın düşünce yapısını ortaya koyan ve benim bir kere daha ona hayran olmamı sağlayan bir eser. Özellikle ismi çok çok hoşuma gitti, çok zekice düşünmüş sevgili Oğuz Atay. Kitap bildiğim kadarıyla da ölümünden sonra yayımlandı. Zaten kitabın sonunda da Altay Gündüz'ün Oğuz Atay ile ilgili bir yazısı var. Beni müthiş etkiledi.
Biraz dağınık bir inceleme oldu sanırım ama şu an itibariyle kitabı bitirdim ve evet ben de dağınık vaziyetteyim, idare edin.
Seni sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz sevgili Oğuz Atay...