Bir tarihte beni bir kamyon çiğnemişti. Kamyon çarpınca ben kendimi kaybetmişim. Doğrusunu istersen, kamyon çiğnemeden çok önceleri de ben kendimi kaybetmiştim ya... Her neyse, on tonluk koca kamyon çiğnemiş de, ne dersin, bir damla kanım akmamış yahu... Beni ertesi günü sokak ortasından hastaneye kaldırmışlar. Muayene eden doktor,“Çok acele ameliyat edilecek!”deyince, annem iki gözü iki çeşme ağlayarak doktora“Aman oğlum”demiş,“Madem ameliyat edeceksiniz, hazır etmişken oğlumun fıtığı ile apantisiti vardır, onları da alıverin de sevaba girin...”demiş. Doktor, beni ameliyat masasına yatırtıp başlamış kesip biçmeye. Doktor kesermiş, kesermiş, benden hiç kan akmıyor...
“Demek kanın kurumuş.”
“Yok kardeşim, kan nerde ki kurusun? insanın kanı kurudu mu, rakı içersin, o zaman sulanır...”
“Öyleyse senin kanın bozuk.”
“Daha ne diyor... Yahu kan yok ki bozuk olsun...”
“Atma be... Kansız adam yaşar mı?”
“Doktorlar da buna şaşmışlar ya... Ameliyat eden doktor,‘İyi ki kanı yokmuş...’demiş Kanım olsaymış, kamyon beni ezince aka aka kan kalmaz ölürmüşüm. Kan yok ki bende ne akacak?”
“İnanmayın, atıyor... Kansız adam olur mu hiç?”
“Olmaz elbet. Herkesin kanı kırmızı değil mi, benimki beyazmış. Hani sarı karpuzlar gibi. Kimi karpuzun da içi sarı çıkar ya, işte öyle.”
“Olur mu öyle şey be...”
Libidosu yüksek insanlara denk gelmek isterdim yada rakı içen kırmızı şarap kadehi elinde olan veya ruhu özgür olan çünkü onların sohbeti keyifli olur ,kalıcı olur tatlı olur huzur verir( sakin onyargili olup yargilamayin) dedimya insanın birbirine iyi gelmesidir bu
" Öğle vakti yaklaşıyordu. Bir kaç seçeneği vardı. Her şeyi bırakıp başka bir şehre kaçmak, becerebilirse -başka bir ülkeye. Tuvalette kendini asmak. Tüm parasını toplayıp beş karton sigara ve o kadar şişe de rakı aldıktan sonra odasına kapanıp geberip gitmeyi beklemek. Aşağıya inip sandviç ve duble kahve almak.
On beş dakika sonra sonuncu seçenekten başlamaya karar verdi."
Hançer kınında
Mermi namluda
Söz dilinde
Mektup zarfında
Rakı şişede
Nasıl sabırsızca
Tıpkı öyle
Bu can tenden
Uçtu uçacak
Çırpınan yürek
Durdu duracak
Bir sevi esiyor ki
Vurdu vuracak
Kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
Kaç kilo çekerdi yalnızlık
Kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının
Belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
Her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
Hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
Kim sevmezdi çiçekleri filan
"Ben sevmezdim." dedim."Yalan." dedi.
Bunu palyaço söyledi, palyaço