Yolculuğa çıkarken:
İbn Ömer anlatıyor: Nebiler Nebisi, yolculuğa çıkarken, bineğine binip de harekete hazır hale geldiğinde, Allah'a hamd ve tesbihten sonra üç kere tekbir getirir ve şu duayı yapardı: "Bunları bizim hizmetimize veren Allah, yüceler yücesidir ve O, her türlü eksikliklerden münezzehtir. O lütfetmeseydi biz buna güç yetiremezdik. Muhakkak ki, biz sonunda Rabbimize döneceğiz. (Zuhruf, 43/13) Allah'ımız, bu yolculuğumuzda iyi ve takvalı olmayı, Senin razı olacağın işler yapmayı diliyoruz. Ey Rabbimiz, bu yolculuğumuzu kolaylaştır, yolumuzu kısalt. Ey Rabbimiz, yolculuğumuzda Sensin bizim yoldaşımız, Sensin geride bıraktığımız ailemizi gözeten. Ey Rabbimiz, yolculuk meşakkatinden, bizi üzecek olaylardan, çoluk çocuğumuza ve mallarımıza gelebilecek zararlardan sana sığınırız."
Sayfa 354Kitabı okudu
Şükrün mikyası; kanaattir ve iktisattır ve rızadır ve memnuniyettir. Şükürsüzlüğün mizanı; hırstır ve israftır, hürmetsizliktir, haram helal demeyip rast geleni yemektir.
Reklam
Mescide girerken:
Abdullah b. Amr b. el-Âs (r.anh) anlatıyor: Nebiler Nebisi, mescide girerken şu duayı okurdu: "Allah'ın rahmetinden uzaklaştırılmış ve kovulmuş olan şeytanın şerrinden Allah'ın ezelî gücüne ve himayesine sığınıyorum." Allah Resûlü bu duayı yapınca, şeytan şöyle derdi: "Diğer günlerde de benim şerrimden korunmuş oldu."
Sayfa 353Kitabı okudu
Âmin.
Ümmü Seleme (r.anha) validemiz anlatıyor: Allah Resûlü, evinden çıkarken şöyle derdi: "Bismillah, Allah'a tevekkül ettim. Allah'ım, ayağımızın kaymasından veya doğru yoldan sapmaktan, zulmetmekten veya zulme uğramaktan, kaba ve cahilce davranmaktan veya bize karşı kaba/cahilce davranılmasından sana sığınıyorum."
Sayfa 353Kitabı okudu
"İlmimizin hedefi, dünyalık olmasın Allah'ım."
Abdullah b. Ömer (r.anh) anlatır: Resûlullah (sav) bulunduğu bir meclisten kalkıp ayrılacağı sırada, sahabilerine şu cümlelerle dua ederdi: "Allah'ım! Bize, sana isyankâr olmamıza engel olabilececek kadar haşyet ve saygı lütfeyle. Bize, cennetine ulaştıracak itaat nasip eyle. Dünya musibetlerine kolayca göğüs gerebilmemiz için güçlü bir iman nasip eyle. Yaşattığın sürece kulaklarımızdan, gözlerimizden ve gücümüzden bizi faydalandır. İntikam hissimizi, bize zulmedenlere karşı kullanmayı nasip eyle. Düşmanlarımıza karşı, bize yardım eyle. Dinî hayatımıza yönelik imtihanlara tâbi kılma. Dünyayı, en büyük derdimiz ve davamız eyleme. İlmimizin hedefi, dünyalık olmasın Allah'ım. Bize acımayanları da, başımıza musallat etme Allah'ım!"
Sayfa 352Kitabı okudu
Bi kadının, işi gücü olan güzel, genç bir kadının herifin teki yüzünden, bi lavuğun atmasyonları yüzünden, üstünden buldozer geçmiş gibi; hem içinden hem dışından dozerlenmiş gibi karşısına çıkmasına, onu bulmasına, şimdi de yatmak için tutturmasına inanamıyor !
Sayfa 119 - Doğan Kitap
Reklam
Bir Müslüman'a muharref İncil'den, muharref Tevrat'tan, nasıl örnek gösterilebilir? Nasıl dinler bunu Müslüman. Allah'ın kaldırdığı bir kitap, Kur'an'a destek olarak kullanılabilir mi? Bize göre kalkmış bir kitap. Ama mantık ne? Şeytan ne planlıyor. Böyle yapa yapa sonunda ‘Onlar da hak kitap kardeşim.' dedirtecek.
Sayfa 106
Kardeşler! Bizim dinimizi savunmamız için illa İsrail’in, Yahudilerin mi dinimize müdahale etmesi lazım. İlla komünistlerin mi gelip dinimize sataşması lazım. Şeytanın komünist, mülhit diye bir derdi yok. Yeri geldiğinde ibadetleri bile kullanır. İbadetleri bile şirkin yatırım malzemesi olarak kullanır, kullandı nitekim.
Sayfa 104
“Göklerin,yerin ve bu ikisi arasındakilerin mülkiyeti/ hükümranlığı Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Allah her şeye kâdirdir.” Mâide/17
İmam Şâfi:
Keramet bile olsa Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz’in Sünnet’ine uymadıktan sonra değeri yok.
Sayfa 97
Reklam
Biz Allah Teâlâ’nın Şeriat’ına aykırı olduktan sonra, bir tür sapma olduktan sonra küçük-büyük ayrımı yapamayız. Bunun için her bid’at dalalettir. Bid’at sapıklıktır. Neden? Çünkü her bid’at ya bir sünnetin ya da bir farzın yerine oturur.
Sayfa 95
Ramazan ayı, kötü alışkanlıklara son verme, iyiden, güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır. İşte bu bilinç içerisinde dolu dolu yaşanan Ramazan, sonrasında gelen ayların hatta bütün bir yılın verimli geçirilmesini sağlayacaktır. Allah Resûlü'nün, “Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde, beş vakit namaz ile cuma bir sonraki cumaya kadar ve Ramazan diğer Ramazan'a kadar, aralarında işlenen günahların bağışlanmasına vesiledir."27 hadisi, sadece geçmişte işlenmiş günahların kefareti olarak değil, aynı zamanda Ramazan'ın verdiği bilinç ile bir sonraki Ramazan'a kadar açılmış olan beyaz sayfayı temiz tutma gayreti olarak anlaşılmalıdır.
Asırlar sonra gelip, görmeden Peygamber aleyhisselama sevdalanmak, Medine'sine hasret olmak, Kur’an’ına ve Sünnetine sarılmak; kitaplarda görüp gözleriyle görenler gibi olmak, asrı ne olursa olsun bir fazilettir. Böyle bir himmeti asırlar eritemez, zaman ve mekân yok edemez.
Sayfa 88
Abdullah bin Mesud radıyallâhu anh diyor ki: Resulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Asırların en hayırlısı benim asrımdır. Sonra onları takip edenler, sonra da onları takip edenler gelir.”
Sayfa 85
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.