176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ahir Zaman Yazıları...
Ahmet Murat'ın kalemini ilk kez okudum, uzunca zamandır merak ediyordum. Kitap 50 ye kadın denemeden oluşuyor. Dili, önceden okuduğum yazarlara nazaran biraz daha ağırdı. Yani öylesine okuyup bitecek, elime aldım akşama bitti diyebileceğim türde bir kitap değildi. Sıradan, günlük konular hakkında yazdığı yazılarda bile durup "bunu hiç fark etmedim, bunu hiç böyle düşünmemiştim" dediğim çok oldu. Sıradışı bir bakış açısı var Ahmet Murat'ın. Kendisi şöyle ifade ediyor: Her şeyin her şeye, her şeyin bir şeye bağlandığı yazılar diye, gerçekten öyle. Benim en beğendiğim denemelerden bazıları şunlardı: "Bilmez insan kadrini, alemde insan olmayan" Ramazan: Bir Ricat Mescid-i Aksa'dan Daha Mübarek Olan Diiğer kitaplarını da merak ettim, listeme eklemeyi düşünüyorum.
Belki de Üzülmeliyiz
Belki de ÜzülmeliyizAhmet Murat · Profil Kitap · 20171,040 okunma
Ramazan:Bir Ricat Camiye ricattir. "Allah'a firar ediniz." buyruğunun aklımıza hemen getirdiği yerdir onun evi. O evde bizi kim bekliyor? O ev ki, onun haşmet ve cemalinden dolayı titreşen bir havayla dopdolu. Avluda bir güvercin, güvercinde bir fikir. Şadırvanda bir ihtiyar, ihtiyarda bir gönül. Minarede bir ezan, ezanda bir rüzgâr. Hepsi, herkes, canlısıyla cansızıyla bütün cemaat, onun gönderdiği şu hediye günlere teşekkür etmek için mahcup, mutmain, dilsiz, yine onun kapısında sıraya giriyor: Teşekkür ederiz şu vakitler için sana. Açlık için, susuzluk için, lokma için, yudum için teşekkür. Sana senin için teşekkür ederiz.
Reklam
Ramazan Bir Ricat
"Minarede bir ezan, ezanda bir rüzgar. Hepsi, herkes, canlısıyla cansızıyla bütün cemaat, onun gönderdiği şu hediye günlere teşekkür etmek için mahçup, mutmain, dilsiz, yine onun kapısında sıraya giriyor: Teşekkür ederiz şu vakitler için sana. Açlık için, susuzluk için, lokma için, yudum için teşekkür. Sana senin için teşekkür ederiz."
Ahmet Murat
Ahmet Murat
RAMAZAN: BİR RİCAT
Tek konuşanın O olduğu bir dünyada olduğumuzu, susarak anlayabiliriz.
Sayfa 110Kitabı okudu
RAMAZAN: BİR RİCAT
Susmaya bir ricattir ramazan. Çok yeni tatları sezdi. Kendi seçtiği kelimelerini değil, O'nun kelimelerini kullanarak konuşmayı, yani aslında konuşmamayı, aslında onun kelimelerine ayetlerine ağız olarak, susmayla dolu bir konuşmayı tattı. Onun ayetlerini okumak, O'nun adını anmak, konuşmak mıdır hakikaten?
Sayfa 110Kitabı okudu
RAMAZAN: BİR RİCAT
Fiilden ricattir ramazan. Evet, olan budur. Daha az etme eyleme, daha az yapma, daha az varlık gösterme zamanıdır. Varlığı azaltmanın ve yokluğu çoğaltmanın saltanatı başlamıştır.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
RAMAZAN: BİR RİCAT
Eşyadan bir ricattır. Bakın, nesneler gözümüzde eski anlamını kaybediyor. Oruçla şeffaflaşan bedenimiz yepyeni dikkatler kazanıyor. Ezanı yeniden fark ediyor mesela, demek ki işitmemizde bir tazelik var. Kokular değişiyor sonra. Eşya, bir yemedikçe, içmedikçe, uyumadıkça geriliyor; ruh, kazandığı yeni güçle serpiliyor. Ezanı işiten artık candır. Can kulağını açmış, kaybettiği bütün sesleri derlemek için harekete geçiyor.
Sayfa 109Kitabı okudu
RAMAZAN: BİR RİCAT
“O’nun ayetlerini okumak, O’nun adını anmak, konuşmak mıdır hakikaten ? Ondan ödünç alınmış kelimelerle, konuşmayı bastırmak değil midir ? Ve yine aslında, kendi konuşmanı bastırarak, dipte O’nun konuşmasını dinlemekten başka birşey midir ? Tek konuşanın O olduğu bir dünyada olduğumuzu, susarak anlayabiliriz.”
Sayfa 110Kitabı okudu
RAMAZAN: BİR RİCAT
Ramazan ayı ve oruç çok güzel kaleme alınmıştı.. ...Ezanı işiten artık candır. Can, kulağını açmış, kaybettiği bütün sesleri derlemek için harekete geçiyor. . . On bir ay boyunca, her meseleyi çözdük, her işin altından kalktık, o işi kopardık, peki aferin bize. Bir isim yaptık, görevi tamamladık, projeyi bitirdik; anlaşıldı, tebrikler. Ama artık, yemeyip içmeyerek, bir şey yaparak değil yapmayarak, gönüllü bir eylemsizlik sınırında durarak, "Ben" i zayıflamanın vakti geldi. Başarılı olmanın sırası değil. Parlak ve zeki, atak ve cevval olmanın yeri değil. Şimdi süngüyü düşürmenin, "ben" e kendisine dair bir tereddüt aşılamanın, "ben" in hayatında bir sektenin vakti. Yaptığını üstüne almamanın, Büyük yapıcı'yı sezmenin, bütün fiilleri dolduran kudretin sahibini selamlamanın vakti.
Sayfa 110
RAMAZAN: BİR RİCAT
On bir ay boyunca, her meseleyi çözdük, her işin altından kalktık, o işi kopardık, peki, aferin bize. Bir isim yaptık, görevi tamamladık, projeyi bitirdik; anlaşıldı, tebrikler. Ama artık, yemeyip içmeyerek, bir şey yaparak değil yapmayarak, gönüllü bir eylemsizlik sınırında durarak, “ben”i zayıflatmanın vakti geldi. Başarılı olmanın sırası değil. Parlak ve zeki, atak ve cevval olmanın yeri değil. Şimdi süngüyü düşürmenin, “ben”e kendisine dair bir tereddüt aşılamanın, “ben”in hayatında bir sektenin vakti. Yaptığını üstüne almamanın, Büyük Yapıcı'yı sezmenin, bütün fiilleri dolduran kudretin sahibini selamlamanın vakti. Miskin Yunus olmanın, o güçlü güçsüzlüğün, o kudretli zayıflığın, zenginliği çağıran o fakru zaruretin, tam vakti.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
RAMAZAN: BİR RİCAT
Oruçla şeffaflaşan bedenimiz yepyeni dikkatler kazanıyor. Ezanı yeniden fark ediyor mesela, demek ki işitmemizde bir tazelik var. Kokular değişiyor sonra. Görüş alanımıza girenler ve görüş alanımızdan çıkanların kadrosu da. Eşya, biz yemedikçe, içmedikçe, uyumadıkça geriliyor; ruh, kazandığı yeni güçle serpiliyor.
Sayfa 109 - PROFİL KİTAPKitabı okudu