"Gazzeli olmak, Gazze'de doğmak değildir... Gazze bir bilinçtir... Bir duruştur... Bir varoluş biçimidir..."
Çıra yayınlarıKitabı okuyor
"Filistin özgürleşmeden dünya üzerinde gerçek anlamda bir özgürlükten bahsedilemez."
Çal kapısını eşiğine başını koy sığınma şartlarını yerine getir
Ben Allah'a muhtacım
Ben Allah'a mecburum
Ben Allah'a mahkumum
Sayfa 59Kitabı okuyor
"Bir kısım insanlar müminlere; "Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanını bir kat daha arttırdı ve; "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" dediler." (Ali İmran, 173)
Şehadet'e yaraşır bir hayat..
Çünkü şehadet bir sonuçtu. Bu sonucu hazırlayan yaşam sürecini de bilmek gerekiyormuş.. O, yaşarken de bir şehide yakışır gibi yaşamıştı.. Şehadete yakışır bir hayat, cennete yakışır bir şehadetti onunki..
Evlerimize aş götürdük ama aşk götüremedik... Aşksız, amaçsız evler... İnşaatı güzel, İrfansız evler...
Çocuklar anasız "ana okulları"na, yaşlılar huzursuz "huzur evleri"ne, savunmasız kadınlar "sığınma evleri"ne doğru yola düştüler bile...
"Ben Rabbime gidiyorum...
Ukbe b. Nafi: Ya Rabbi, şayet karşıma şu kocaman deryayı çıkarmamış olsaydın senin yüce ismini daha ileriye götürecektim. Daha fazlasını yapamadığım için af diliyorum.
Sayfa 70Kitabı okuyor
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN
2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN
BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ
1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT
2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR
3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK
4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL
5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE
6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN
7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ
8-ŞEHİT UZMAN
Şahit olduğum bu kare, bana Arif Nihat As- ya'nın şu mısralarını hatırattı: "Ebu Leheb öldü" diyorlar;
Ebu Leheb ölmedi, ya Muhammed;
"Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor!"
Doğru... Ebu Leheblerin, Ebu Cehillerin ölme- diği gibi gördük ki, Ebu Talibler de, Necaşiler de ölmemiş. Kıtalar ve gemiler dolaşıyor...
Biz de sınıfta kalanlardan mıyız..?
Bu gerçeği gemi aktivistlerinden İngiliz Sarah Colborne şu ifadelerle dile getiriyordu:
"Bizler şu an, bu gemide tarihi görüyor ve yaşıyoruz. Belki şurada yüzlerce kişi olarak görü- lüyoruz. Yalnız unutulmamalıdır ki, bu yüzlerin arkasında binler ve milyonlar bu davayı destekli- yorlar. Bizler şu gemide onların temsilcileriyiz.
Şuna inanın ki, şu an zaferi kazanmış durum- dayız. Çünkü bütün dünya, Gazze ve Filistin dava- sına gönül verenlerin olduğunu gördü.
Üzülerek söylüyorum ki; yaşadığım ülkem olan İngiltere başta olmak üzere bu konuda sınıfta kalanlar olmuştur."
"Mavi emzikli bebek" bize ne söylemişti?.. Belki de Mavi Marmara'nın gecikmişliğine sitem et- mişti... Sizin gecikmişliğiniz değil mi bizi bu hallere düşüren? Küllere boyayan?
Esir kampında tel örgüler arkasında, başına geçirilmiş kara çuvalla çocuğunu sakinleştirmeye çalışan baba bize sesleniyor:
"Beklemeyin öyle, daha fazla gecikmeyin, yardım edin bize!"
Hasbünallah
İsrail'in tehditleri mi?
Rabbimizin ayetleri ile teselli buluyoruz;
"Bir kısım insanlar müminlere; "Düşmanla- rınız olan insanlar, size karşı asker topladılar aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanını bir kat daha arttırdı ve; "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" dediler." (Ali İmran, 173)
Yolcuların cevabı buydu...