Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ebu Abdullah Usame bin Laden kardeşimizi Aziz ve Celil olan yüce Allah'ın muhafaza etmesini niyaz ederiz. Yeryüzünde bu adam gibisini görmedim. Kendi evinde fakirlerin yaşantısı gibi bir hayat yaşamakta. Hac veya umre için Cidde'ye gittiğimde onun evine giderim. Evinde ne bir sandalye ne de bir masa var. Kendisi dört evli. Evlerinin
5.cilt
1251.Mücîbetü'l-Bâhiliyye, babasından (veya amcasından) naklen, babasının Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'e elçi olarak gidip memleketine döndüğünü, bir yıl sonra -hâli ve görünüşü oldukça değişmiş olarak- tekrar Hz.Peygamber'e gittiğini ve şöyle dediğini haber verdi: - Ey Allah'ın Resûlü! Beni tanıdınız mı?  Hz.
Reklam
Çığlık atıyorum
Neyse ki Recep ayı gelmişti. İşte o bitmek tükenmek bilmez oruç da bu mübârek ayda başladı. Kalın Musa günün birinde ailesini toplayarak, Veysel'in, Davût'un ve Eflâtun'un kulağına ayrı ayrı;Recep, Şaban ve elbette Ramazan ayında hep birlikte niyet edip oruç tutarlarsa, hem adam başı günde dört akçe tasarruf edeceklerini hem de sayısız sevâp kazanacaklarını fısıldamıştı. İş bununla da bitmiyordu. Musa'nın ayrıca, ikizlere bir müjdesi de vardı. Allah'ın sevgili kulu oldukları için olsa gerek, dört ayak üzerine düşmüşlerdi:Bundan böyle ikizler mektebe beraber değil, nöbetleşe giderek, eli sopalı taş mektep hocasının gazabından kısmen de olsa kurtulacaklardı.
5.cilt
1210. Talha İbni Ubeydullah radıyallâhu anh şöyle dedi: Uzaktan sesini duyup ne dediğini anlayamadığımız saçı başı dağınık Necidli bir adam Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in huzuruna geldi.  Resûlullah'a yaklaştı. Bir de baktık ki, İslâm'ın ne olduğunu soruyor. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem: -
Ah, sevgi! Neler söyletiyor Fâtıma anamıza de- finden sonra: "Resûlullah'ın üzerine çarçabuk toprak atmaya eliniz nasıl vardı! Nasıl razı oldu gönlünüz!" Hz. Fâtıma'nın gönlü uzun bir ayrılığa razı olmadı. Babasının müjdesi, bu sözleri söyledikten beş buçuk ay sonra gerçekleşti. "Fâtıma benim bir parçamdır. Onu sevindiren beni sevindirmiş, onu üzen beni üzmüş olur," demişti Nebî. Aylar binek olup taşımıştı Fâtıma'yı Ramazan'a. Ve Ramazan'da parça, aslıyla bütünleşmişti.
Biraz Yoğurt
Cumhuriyet devri âlimlerinden Cemal Öğüt Hocaefendi, soğuk bir Ramazan günü sokaktan geçen yoğurtçunun sesini duyar. Bunun üzerine kızı Hikmet Hanıma, "Kızım," der, "Biraz yoğurt alır mısın?" Hikmet Hanım evde kâfi miktarda yoğurt bulunduğunu babasına söyleyince, son derece hassas bir ruha sahip olan Cemal Öğüt kızına şu nasihatı yapar: "Zararı yok evlâdım. Sen yoğurdu harcayacak yer bulursun ama adamcağız yoğurdunu satabilseydi, bu soğukta sokağımızdan üç defa geçer miydi?"
Reklam
"Cennetlik birisini görmek kimi mutlu ederse bu adama bakıversin"
Ebu Hureyre (Allah Ondan razı olsun)'den aktarıldığına göre bedevilerden biri Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'a geldi ve "Ey Allah'ın Rasulü, yaptığım takdirde cennete gireceğim bir amel söyle bana" dedi. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) de şöyle buyurdu: "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın kulluk edersin. Farz olan namazı gerektiği şekilde kılar, zekatı verirsin ve Ramazan orucunu tutarsın." Bunun üzerine bedevi, "Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki bu söylediklerine hiçbir şey ilave etmem" dedi. Adam dönüp gidince Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem), "Cennetlik birisini görmek kimi mutlu ederse bu adama bakıversin" buyurdular. (Buhari, Zekat, 1; Müslim, İman, 15)
Sayfa 484Kitabı okudu
Dünya Dört Temel üzerine yükselir. 1.Faziletli kişilerin ilimi 2.Büyüklerin adaleti 3.Salihlerin duası 4. Yiğitlerin cesareti
"İslam dini beş esas üzerine kurulmuştur. Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şehadet edip kabul etmek, namaz kılmak, zekat vermek, hacca gitmek ve Ramazan orucunu tutmaktır." (Buhari, İman, 1; Müslim, İman, 14)
Sayfa 481Kitabı okudu
Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı. Içinizden hasta veya yolcu olan, başka günlerden sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlar için bir yoksulun (günlük) yiyeceği kadar fidye yeterlidir. Bir iyiliği mecbur olmadan yapan için bu (yaptığı) iyidir. Ama orucu tutmanız -bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır. O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola iletmesine karşı Allah’ın ululuğunu dile getirmeniz ve umulur ki şükredersiniz diye (uygun hükümler gönderiyor).
Sayfa 33 - 2:183-185Kitabı okuyor
Reklam
İbrahim b. Ethem, Basra çarşısında gezerken adamın biri yanına yaklaşıp şu soruyu sordu: "Ey Ebu İshak! Allah, Kur'an'da: "Bana dua edin ki, dualarınızı kabul edeyim." buyuruyor. Biz dua ediyoruz; ama Allah dualarımıza icabet etmiyor!" Bunun üzerine İbrahim b. Ethem şöyle dedi: "Dualarınız kabul olmuyor çünkü sizin kalbinizi on şey öldürmüş! ✓Allah'ı biliyorsunuz; ama O'nun hakkını vermiyorsunuz, eda etmiyorsunuz! ✓Kur'an'ı okuyorsunuz; ama onunla amel etmiyorsunuz! ✓ Peygamberi sevdiğinizi iddia ediyorsunuz; ama O'nun sünnetini terk ediyorsunuz! ✓Şeytanın düşmanınız olduğunu savunuyorsunuz; sonradan da gayet iyi geçiniyorsunuz! ✓Cenneti çok arzu ettiğinizi ifade ediyorsunuz; onun için çalışmıyorsunuz! ✓Cehennemden korktuğunuzu söylüyorsunuz; ondan kaçmıyorsunuz! Ölümün hak olduğunu söylüyor; fakat onun için hiçbir hazırlık yapmıyorsunuz! ✓ İnsanların ayıpları ile uğraşıp; kendi ayıplarınızı unutuyorsunuz! ✓ Allah'ın nimetlerine sahip oluyor, yiyor içiyorsunuz; fakat şükrünü eda etmiyorsunuz! ✓Ölülerinizi defnediyorsunuz; fakat asla ibret almıyorsunuz!"
Sayfa 75
Ramazanı değerlendiremeyen
Birgün Resûlullah minbere çıkarken birinci basamakta: “Âmîn!” dedi. Sonra ikinci basamağa çıkınca orada da: “Âmîn!”dedi. Sonra üçüncü basamağa orada da: “Âmîn!” dedi. Sonra minberin üzerine oturdu ashabı ona: “Yâ Resûlallah ne için âmîn dediniz? Resûlullah: “Cebrâil yanıma geldi ve şöyle dedi: “Ana babasına veya birisine yetişipte Cennete gireme­ yen kişinin burnu yerde sürünsün âmîn de!” dedi ben de âmîn dedim. Sonra: “Kim Ramazan’a ulaşır da kendisini affettiremezse o kişinin burnu da yerde sürünsün âmîn de!” dedi. Ben de âmîn dedim. Sonra: “Yanında anıldığın halde sana sala­ vat getirmeyen kimsenin burnu yere sürünsün âmîn de” dedi ben de âmîn dedim.”236 Bu hadiste Ramazan’a yetişip de onu değerlendiremeyenlerin Allah’ın kendi- lerine bahşetmiş olduğu fırsatları kaçıran talihsiz kimseler olduklarını vurgulamaktadır.
BİLGE ADAM
Varlığını, kendi varlığın üzerine bina et. Başkalarının varlığı ya da yokluğu üzerine değil!
Sayfa 32 - NÜVE YayınlarıKitabı okudu
Hz. Aişe (r.a.) validemiz anlatıyor: Ben yatmayı düşünürken, Rasûlullah (s.a.v.) Efendi-miz eve geldi ve şöyle buyurdu: “Yâ Aişe, dört şeyi yapmadan uyuma: 1. Kur’ân-ı Kerim’i hatmet. 2. Kıyamet günü bütün peygamberleri kendine şefaatçi kıl. 3. Bütün Müslümanları kendinden razı et. 4. Bir hac ve umre yap.” Böyle buyurdu ve namaz kılmaya başladı. Ben de yatağın üzerinde oturup düşünmeye başladım. Namazı bitirince sordum: “Annem, babam sana feda olsun, ey Allah’ın Resûlü, bana uyumadan önce dört şeyi emrettin, ama ben onları yapmaya muktedir değilim. Bu kadar az zamanda onların hepsini nasıl yapabilirim?” Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz tebessüm etti ve şöyle buyurdu: 1. İhlas sûresini üç defa okuyunca, Kur’ân-ı Kerim’i hatmetmiş olursun. 2. Eğer benim ve benden önceki peygamberler üzerine salavat getirirsen, kıyamet günü, bütün peygamberleri kendine şefaatçi kılmış olursun. 3. Bütün mü’minler için istiğfar edersen, onları kendinden memnun etmiş olursun. 4. “Sübhanellahi vel-hamdü lillahi velâ ilâhe illellahü vellahü ekber velâ havle velâ kuvvete illa billahil-alliyyil-azîm” tesbihini okuduğun zaman da, hac ve umre yapmış olursun.”
Sayfa 399Kitabı okudu
Cinlerin Peygamber Efendimizin geldiğini haber vermesi:
Câbir b. Abdullah (r.anh) anlatıyor: Efendimizin nübüvvetine dair Medine'de duyulan ilk haber şu olmuştu: Medineli bir kadının, yanından ayrılmayan bir cini vardı. Bir gün cin, beyaz bir kuş suretinde gelmiş ve bahçe duvarının üzerine konmuş. Kadın cine demiş ki: "Yanımıza gelmez misin; konuşalım, ne var ne yok birbirimizi haberdar edelim?" Cin söyle karşılık vermiş: "Bak, Mekke'de yeni bir peygamber var; o zina etmeyi yasakladığı gibi bizim yeryüzünde kalmamıza da engel oluyor."
Sayfa 409Kitabı okudu
1.012 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.