Bugün sizi mahvedenlere yarın teşekkür edeceksiniz!
Nietzsche diyor ki:
"İçindeki her şeyi kıran o rampa, bir gün ona teşekkür edeceksin. "
Ve Freud der ki:
"Bir gün geçmişe dönüp baktığında büyüklüğünün en zor yılların şekillendiğini göreceksin. "
Ama Dostoyevski şöyle:
"Bedel ödemeden yeni felsefeyi öğrenemezsin.
Kafam dolu gelme,
Şükürsüz değilim bu koca siyahlar içinde.
Bana gelme,
Gelme dediysem dönecekmiş gibi,
Kalmayacak gibi gelme.
Günahla böyle iç içe,
Bana gelme.
Kamyon falan dedik de, o zaman daha 18 yaşındayım ehliyeti yeni almışım. Bizim firmanın şoförlerinden biri hastalanmış. Abime dedim abi iş aksamazsın ben gideyim. dedi: "OLMOOOOSS"
Tabii ki her zamanki nazımın sözünün geçtiği güvenilir limanım son durak babama gittim.
Tabii ehliyeti yeni aldığım için o da tehlikeli buldu pek gönlü razı
Dün kasabamda 142B İETT hattı yandı. Kasabam gidişte ve dönüşte engebeli bir yer. Yokuşu çok. Peki kendi hâlinde olan kasabamızda niye otobüsler bozuluyor ve yenisini belediye vermiyor? Kasabamdan ve çevre ilçelerden kalkan hatlar bunlar: 142B, 458, 76G, 76GM, 400A ve ring hatlar. 142B oturduğum mahallenin muhtarlığının oradan kalkıp Avcılar, Başakşehir arkalarından dolanıp, Başakşehir ve Avcılar'ın belli yerlerinde rampa yukarı çıkıp finali Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'nde yapıyor. 142B otomatik vitesli uzun otobüs ve rampa çıkmakta ve inmekte felâket zorlanıyor. Şoförün zaten pedala basmaktan ayakları haşat oluyor. 458 orta boylu otobüs o sadece Avcılar'a kadar gidiyor onun dinlenme zamanı var ve düz vitesli. Gerçi şu son zamanlarda onunda otomatik viteslisini gönderdiler. 76G ve 76GM'de bizim kasaba içlerinden Beylikdüzü'ne bağlanıyor. Buda uzun ve otomatik vitesli otobüs. Buda rampa çıkarken zorlanıyor ama sadece metrobüse kadar gidiyor. 400A'da orta boylu, otomatik vitesli otobüs. Onunda yolu kısa. Burada zulmü 142B çekiyor ve otobüs hem sıkıntı hemde az.
İyi, doğru ve güzelin hikmet olacağı yoldu gidilmesi gereken. Düşünce yolculuğu hiç bitmez. Hatta bazen konuşmayı bile unutturur bu yolculuk. Basit olamaz hiçbir şey. En uzun gecenin birinde içinde "yokuş, rampa" kelimeleri olan serbest bir şiir yazmak istedim. Mesele beğenmek değil. Okuyan ve düşünen çıkar elbet.
"Kıvrılmaya ihtiyacım var
Ama kırılmasın yolum, bedenim
Yokuş aşağı veya yokuş yukarı
Fark etmez, dönmeyeyim geriye.
Kaçış rampaları durdursun beni
Düşüncelerim inişte kalsın hep
Yokuşa koşmasınlar, gücüme gider
Yok oluşu kabullenemem, yıkılır umut
Varış çizgimi bilemem, güçlüdür sezgim
Ödül değil miydi hayat, başka sebep bulamam"
Zeki KARA
#VERTU
endekse göre hareket etmeyeceksen bu oyundan çıkalım ama....
Oyun bozma...
Malı toplayamadınız değil mi daha?
Senin temettüne sakız bile etmiyordu bir zamanlar...
Hurdacı, farklı hesaplardan üstten satıp alttan yerine koyduğunuzu bilmiyor değil mi?
Tam tersini Allah nasip etsin size...
Tepetaklak gidin...
Bunlara esrarı verecen...
Tekerlekli sandalyeye bağlayıp rampa aşağı gönderecen...
Süleyman Soylu abim az öğretmedi yani 😂