Şiirden niçin koptunuz? İçsel olarak tükendiğim için, heyecan kapasitem zayıfladığı için. Kuruduğunuz bir zaman geliyor. Eğer şiire merak duymanızı sağlayan o ruhsal tazeliğiniz olmazsa, yapaylıklarını çabucak açığa çıkarıyorsunuz. Aynı şey yazı için de geçerli. Yaşım ilerledikçe, yazmak bana fuzuli geliyor. Istıraplı bir devreyi atlattıktan sonra, nihayet teslim olmanın yumuşaklığını yaşıyorum. Batıl inançların en beteri randıman saplantısı olduğundan, buna düşmemiş olduğum için mutluyum. Kendini hayata geçiremeyenlere duyduğum derin saygıyı biliyorsunuz; iz bırakmadan silinme cesaretini göstermiş olanlara...
Firedökse köyünün bir eğitmeni vardı: Tevük Yurderi. Her yıl birinci sınıfı verirdim. Yüzde doksandan aşağı randıman almazdı. Bütün araç ve gereçleri tamam olan şehir okullarında bile bu verim her zaman görülmezdi. Kadıköprü'nün eğitmeni Enver Han vardı, sonradan bir ağanın tertibiyle eğitmenlikten uzaklaştırıldı. On beş yılda tek başına bütün köylüsünü okuryazar yapmıştı. Daduhta‘nm eğitmenini anımsarım, Mustafa Evren. Eli yüzü diplomahlara pek benzemezdi, ama bir ciddi görev anlayışı vardı, bir namuslu çalışması vardı, hayran kalırdım. Kendinden hiç beklenmeyecek kadar verimliydi. Bir zaman 15 lirayla, sonra 40, şimdi de 150 lirayla yirmi yıldır aynı köyde gık demeden eğitmenlik yapıyordu. Hiçbir öğretmenden daha az verimli değildi. Bir disiplin içinde, dağ devirecekmiş gibi şevkle çalışır ve üstün sonuçlar alırdı.
Reklam
Maddi durumum asla iyi olmadı; o nedenle paraya bağlı düşler kurmadım hiç. Şimdi de kurmanın anlamı yok. Ya salt huzur, ya salt kaos istiyorum. Huzur bedenime, kaos ruhuma randıman kazandırır.
Sayfa 114Kitabı okudu
"Maddi durumum asla iyi olmadı; o nedenle paraya bağlı düşler kurmadım hiç. Şimdi de kurmanın anlamı yok. Ya salt huzur, ya salt kaos istiyorum. Huzur bedenime, kaos ruhuma randıman kazandırır."
Sayfa 114Kitabı okudu
Verimli Çalışmanın Hissi Şartı
İnsanın sevmediği ve içinin almadığı bir iş ve meslekte, şu veya bu sebeple çalışmaya mecbur olması kadar üzüntülü bir hayat tasavvur edemem. Böyle bir insan, işinin sahibi değil; esiri olarak çalışmaya ve yaşamaya mahkum demektir. Çalışmanın bu türlüsü ise, tıpkı esir çalışması gibi, hem fert ve hem cemiyet için hakiki fayda ve randıman mahrumdur.
Sayfa 53 - Yağmur Yayınevi
Görüntü' rejimleri ve 'görme' rejimleri, iktidar ilişkilerine atıfta bulunur. Görmek, egemen olmaktır! Dışımızdaki dünya ile görme kabiliyetimiz ya da gözümüzle kurduğumuz ilişki, demokratik değildir! Dijital dünyada gördüğümüz şey, bize kendisini dikte eder ve buna boyun eğeriz. Göz, diktatörlük organıdır, demokrasi organı değil! Görüntünün kesinliği, bizi felç eder ve aksini düşünemeyiz. Bütün iktidarlar, 'görme teknolojileri'ni tercih ederler; çünkü çok etkilidirler. Göz, randıman ve verimlilik organıdır. Etiğe sağırdır, mazlumlara sağırdır.
Reklam
192 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.