Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Samuel Taylor Coleridge: üzerine bir inceleme.
(1772-1834) yılında yaşamış ingiliz şair. İngiliz edebiyatının özellikle kant ve schiller’in sanat kuramlarını yansıtmış ve william wordsworth ile birlikte ingiliz romantik şiir akımını başlatmıştır. On yedi yaşında başladığı kitap okuma sevgisi, olağanüstüydü. Bu yönüyle dikkat çekti. Oyun yazarı, şair ve eleştirmen olan “Charles Lamb” ile
teori
Her bireyin durust oldugu bir toplumda yasalara gerek yoktur. Cunku boyle bir toplumda her birey kendisinin ve baskalarinin haklarini savunabilir. Hatta savunmasina gerek kalmaz. Cunku kimse haksizlik ve kotuluk yapmaz. Bu sebeple dunyada isi gucu sadece kotuluk olan insanlarin olabilecegini kabul etmek gerekmektedir. Toplumlarin basindaki insanlarin, kotu insanlar olabilecegi ve diger insanlari daha rahat kontrol etmek ve seslerini kesmek icin kanunlari kılıf olarak kullanmasi ihtimali de goz onunde bulundurulmalidir. Hatta bu yontem kotu insanlar icin harika bir sistemdir. Boylece iyi insanlar haklarinin guvende oldugunu sanar ve sorun cikartmazlar. Baskici rejimlerde insanlar eninde sonunda isyan ederler. Ama onlari ozgur olduguna, secim haklari olduguna inandirirsaniz daha uzun vadeli randıman alabilirsiniz. Belki de koleligin bitme sebebi, insanlarin ozgur hissettigi zaman daha verimli calismasindan dolayidir. Yani guc sahiplerinin buna izin vermesi baska turlu akla yatmiyor. Yoksa koleligin nasil sonlandigini bir mantiga sigdirmak epey zorlasiyor. Kole sahibi bir insan kolelerini asla serbest birakmazdi. Cunku mantik olarak bu zararina bir durumdur. Ve kolelerin gucsuz halleriyle koleligi bitirme ihtimali de ne denli mumkun? Bu nedenlerden dolayi toplumlari yoneten insanlarin iyi insanlar olabilme ihtimalini hep dusuk gordum. Cunku iyi bir insan birilerini yonetmeye de ihtiyac duymaz. Her sey onun icin normaldir. Basta da soyledigim gibi iyi insanlar ne yonetmeye ne de yonetilmeye ihtiyac duyar. Cunku adil ve durustturler her zaman.
Reklam
Rahmetli Mehmet Şevket Eygi'nin Millî Eğitim Bakanına yazdığı açık mektubu: "Sayın Millî Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk beyefendinin dikkatlerine, *Yük beygirine bol miktarda arpa, fındık, fıstık yedirseniz yine de yarış atı olamaz. * Kalitesiz, vasıfsız bir elemanın maaşını iki, üç misline çıkartsanız, ondan iki üç misli hizmet ve randıman
Biriyle buluşacaktım ama buluşmayı kafamda gerçekleştirdim ve herhangi bir randıman alamadım şimdi sıra bahane bulmakta.
Bazen ilgiler karşılıksızken daha kıymetli, değerlidir. Sebebi muammadır ki bazen duyulan ilgiye ufak bir rağbet bile ilginin kesilmesine, tabiri caizse hevesin gitmesine yeterlidir. Bunu kendi ilgi duyduğumuz, merak ettiğimiz şeylerin gerçekliğini ölçmek için de kullanabiliriz. İlgi duyduğumuz şeyden randıman alıp, bize artık kolay gözüktüğü vakit ilgimiz onu geliştirmeye mi yönelik yeni heveslere mi? Tam tersi için de kullanılır. Randıman alamadığımızda bıkıyor ve soğuyor muyuz yoksa çaba gösterebilecek cesarette miyiz?
Biraz da sağlık...
Arkadaşlar vücudunuz size enerjinin besinden geldiği bilinci ile sizi kandırıyor. Ve devamlı gözü aç şekilde sizi yiyeceklere saldırtıyor. Enerjinin % 86'sı oksijenden gelir. Eğer akciğerlerinizi full kapasitede tam randıman çalıştırmayı başarabilirseniz, çok az yiyerek bile yeterli oksijenin alınması sonucu günlerce oksijenin onu yakarak enerjiye çevirmesini sağlayabilirsiniz. Öyle ki vücudunuz sağlıkta resmen boyut atlar. Sadece bununla da kalmaz, kendinizi çok mutlu huzurlu ve ziyadesi ile enerjik ve güçlü hissedersiniz. Çünkü hava pozitif enerji yüklüdür. Yediğiniz her şey kesinlikle negatif enerji yüklüdür ve dozunu kaçırdığınız anda sizi aşağıya çeker. Haydeee.. ondan sonra gelsin psikolojik çöküntüler dertler kederler hastalıklar. Siz bu kadar çok yerken vücudunuz onların hepsini kullanmıyor ki, %13'ünü kullanıp gerisini komple tahliye ediyorsunuz. Bunun yanında besinler negatif enerji yüklü olduğu için, psikolojiniz de çöküyor sağlığınız bozuluyor. Bu kadar dertler tasalar hastalıklar nereden geliyor zannediyorsunuz? Besinlerin negatif enerji yüklü olması sebebiyle tabii ki..
Reklam
Komik olmak için çaba göstermek kadar iğreti, itici, aptalca duran bir şey yok. La oğlum salak mısınız siz? Beyninizden randıman mı alamıyorsunuz? Sizce kimsenin gülmek gibi bir ihtiyacı olabilir mi? Ama sizin kokuşmuş egolarınızı uçurmak için güldürmek, palyaçoluk yapmak ihtiyaç haline gelmiş de haberiniz yok.
Bilincin altı ile üstünün kör savaşıyım. Yanılsamanın saplantısı, zamanı boğan uzamım.. Gecenin üçüyüm, sabahın beşi.. Kuyunun dibindeki görüngeyim, ayrıntıyım. Yaşamdaki eksik randıman, tutunmayı arzuladığın arsız boşluğum. Eksiliyorum bak, eksiltiyorum dünyayı; gör!
İşsiz Adam
Sonbahar geldi mi her yer sarıya boyanır. Neşeli yapraklar hüzünlenir terki diyar eylerler. Yağmurlar yağar ortalığı çamura boyar. Sonra da bir güneş açar yazdan kalma, insana eski özlemleri hatırlatır. Bizim köyde sonbahar geldi mi bu minvaldedir. Köylü işini bitirmiş yazın yorgunluğunu atmakta bir yandan da kışlık yakacağını düşünmektedir.
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.