Rasûlullah ﷺ şöyle duâ ederdi:
“Allahım! Günahlarımı affeyle. Evimde gönlüme mutluluk ve genişlik ihsan eyle. Rızkımı bol ve bereketli eyle.” (Tirmizî, Daavât 79)
Peygamber Efendimiz
Rasûlullah ﷺ şöyle duâ ederdi
Allâhümmekfinî bihelâlike an harâmik, ve ağninî bifazlike ammen sivâk.”
“Allah’ım!
Bana helâl rızık nasip ederek
Beni haramlardan koru!
Lûtfunla beni
Sen’den başkasına muhtaç etme!”
(Tirmizî, Deavât, 110/3563; Ahmed, I, 153)
Enes رَضِيَ اللهُ عَنْهُ’ ‘dan:
Rasûlullah ﷺ her sefere çıkarken şöyle duä ederdi:
ALLAH’ım! Senin rızäna yöneldim ve Sana güvendim. ALLAH’ım! Önemsediğim ve önemsemediğim şeylerden beni koru. ALLAH’ım! Takvayı azığım yap! Günahımı bağışla. Nereye yönelirsem yöneleyim, beni mutlaka hayra yönelt.”
(Beyhaki ,5/250)
Sayfa 326 - i’tisam yayınlarıKitabı okudu
ESSELAMUN ALEYKUM VERAHMETULLAHİ VELBEREKETUHU
YARABBİM SEHERDE DUALARIMIZI KABUL EYLE
Allahım Ezanla Uyanan Abdestle Kendine Gelen Namazla Huzura Varıp
Secde İle Yaklaşan
Dua İle Kulluğunu Anlayan
Mümin olmayı Nasip eyle
Rasûlullah sav şöyle duâ ederdi:
Allah'ım, beni bağışla,
Bana merhamet et,
Bana afiyet ver ve bana rızk ver."
[Müslim)
ALLAHIN HİMAYESİNDEKİ OLAN KARDEŞLERİME SELÂM OLSUN
Peygamber Efendimiz
Rasûlullah sav şöyle Buyurdu;
Sabah namazını kılan kimse
Allah'ın himayesindedir
Allah himayesinde olan
Bir konuda
Seni sorguya çekmesin
[Müslim
Ali رَضِيَ اللهُ عَنْهُ’ ’dan:
Rasûlullah ﷺ , Arafat akşamı vakfe yerinde şöyle duä ederdi:” ALLAH’ım! Senin buyurduğun gibi ve bizim söylediğimizden daha hayırlı biçimde sana hamdolsun. ALLAH’ım! Namazım, tüm ibädetlerim, hayatım ve ölümüm; senin içindir. Dönüşüm sanadır.Her türlü varlığım sana kalacaktır.ALLAH’ım kabir azäbından, kalbimin vesvesesinden, işlerimin dağınıklığından sana sığınırım. ALLAH’ım! Rüzgärın getireceği äfetlerin şerrinden sana sığınırım.”
(Tirmizi, 3520.)
Sayfa 300 - i’tisam yayınlarıKitabı okudu
Pegamber Efendimizin Duäsı Hadisi Şerif
Rasûlullah ﷺ gece teheccüt namazına kalkınca şöyle duä ederdi;
“Allâh’ım Sana hamd olsun. Sen bütün semâları, arzı ve onlardakileri ayakta tutansın. Hamd Sana mahsûstur ey Rabbim! Sen semâların, arzın ve onlarda ne varsa hepsinin nûrusun. Hamd Sana mahsustur ey Rabbim!
Sen semâların, arzın ve onlardakilerin hâkimi ve hükümdârısın. Ve Sana yine hamd olsun ki, Sen Hak’sın. Sen’in va’din de hak, Sana kavuşmak da hak, sözün de hak, Cennet de hak, Cehennem de hak, nebîlerde hak, Muhammed’de hak, kıyâmet de hak. Sana teslîm oldum ey Rabbim! Sana îmân ettim, Sana tevekkül ettim ve Sana yöneldim. İnanmayanlara karşı, Sana dayanarak mücâdele ettim ve neticede ancak Seni hakem olarak kabûl ettim, benim evvelki yaptıklarımı da, sonradan yapacaklarımı da, gizli yaptıklarımı da açık yaptıklarımı da mağfiret et. Öne alan da Sen’sin, geriye bırakan da Sen’sin. Sen’den başka ilâh yoktur. Kuvvet ve kudret ancak, Allâh’a dayanmakladır.”
(Buhârî, Teheccüd, 1)