Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), ashabına, müşriklerin dinini kötülemeyi ve cahilliklerini ortaya koymayı bırakmalarını söylememiştir. Aksine o, ashabıyla birlikte, yeryüzünün en şerefli bölgesi olmasına rağmen, memleketini terk etmeyi tercih etti. Allah (Subhanehu ve Tealâ) şöyle buyurur:
“Andolsun ki sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü ümit eden ve Allah’ı çokça anan kimseler için, Allah’ın Rasulü’nde güzel bir örnek vardır.” (Ahzab/21)(5)
Sayfa 15 - 16 / Beyaz Minare Kitap - (5) Ed-Düreru’s-Seniyye, Cihad Bölümü, 199.
Şeyh Abdullatif Bin Abdurrahman şöyle der:
“Tevhid’i bilip onunla amel eden kimsenin müşriklere düşmanlık etmemesi
düşünülemez. Onlara düşmanlık etmeyen kişi hakkında “Tevhid’i biliyor ve onunla amel ediyor” denilemez.”(4)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) başlangıçta Kureyşlilerin akıllarının cahilliğini ortaya koymamış, ilahlarına değinmemiş, onları ayıplamamış olsaydı, Lat, Uzza ve Menat gibi ilahlarını kötüleyen, Ebu Leheb’e, Velid’e ve diğerlerine değinen ayetleri ve yine Kafirun ve diğerleri gibi içinde müşriklerden, onların ilahlarından ve dinlerinden uzak olmayı içeren ayetleri bulunduran sureleri gizlemiş olsaydı (ki Rasulullah’ı bundan tenzih ederiz) kuşkusuz Kureyş müşrikleri onunla oturur, ona ikram eder, o secdede iken üzerine deve işkembesini koymazlar ve siyer kitaplarında sabit olan işkenceleri ona ve ashabına karşı uygulamazlardı.
Sayfa 14 - Beyaz Minare Kitap / (4) Ed-Düreru’s-Seniyye, Cihad Bölümü, 167.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in buyurduğu gibi, "Müslüman, Müslümanların dilinden ve elinden güvende olduğu, muhacir ise Allah'ın yasakladıklarından hicret eden kimsedir. Öyleyse Allah'ın sana haram kıldığı şeylerden hicret et!
Rasulullah (sav) bir hadislerinde şöyle buyuruyorlar:
"İnsanların en şerlilerinin ikiyüzlüler olduğunu görürsün. Bakarsın ki filan kimselere bir türlü yüzle, falanca kimselere de bir başka türlü yüzle çıkarlar."
***
Bir Müslüman'ın gıybeti edildiğinde orada bulunanlardan biri gıybet edene dese ki: "Allah'tan kork, gıybet etme.!"
O da buna karşılık:
"Bu, gıybet değil; ben doğruyu söylüyorum." derse, Allah'ın haram kıldığı gıybeti helal saymış olur. Bir kimse Allah'ın haram ettiğini helal sayarsa kafir olur.
Bazen kişinin çok basit gördüğü ve hiç önemsemediği bazı söz ve ameller vardır ki, yapıldıklarında çok kötü sonuçlar doğurmakta ve kişinin ebedi olarak cehenneme girmesine sebep olabilmektedir.
Nitekim Rasulullah ﷺ şöyle buyurmaktadır; Bir kul Allah'ın gazabını gerektiren bir kelimeyi ona önem vermeyerek söyleyiverir. Halbuki Allahu Teala o kötü söz sebebiyle o kimseyi cehennemin dibine indirir..
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Elbette Allah yolunda bir parça sabah ve akşam yürüyüşü dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır.
Hakim Ebu Umame'den rivayet ediyor. Rasulullah (s.o.v.) şöyle buyurdu :
"Yüce Allah'ın, Ya erhamerrahimin/Ey merhametliderin en merhametlisil Diyen kulları için görevlendirilmiş melekleri vardır. Kim bu ifadeyi üç kez tekrarlarsa görevli melek/melekler ona: "Doğrusu merhametlilerin en merhametlisi Rabbin isteğini yerine gefirmek için sana yöneldi, artık isteyeceğini iste." der.
Sayfa 690 - (Hakim Müstedrek: Bk. D. Camiu's-Sağir, 2/183)Kitabı okudu
Ebu Talha (ra) anlatıyor:
Açlıktan Rasulullah (sav)'a sikayet ederek elbisemizi kaldırıp açlığımızı duymamak için karnımıza bağladığımız birer taşı gösterdik.
Bunları gören Resul-i Ekrem (sav) elbisesini kaldırınca onun iki taş bağladığını gördük. (Tergib ve Terhib Hadis kitabı cilt 6 sh 266)
Tirmizi rivayet etmişlerdir
Abdullah b. Ömer'den rivayet edildiğine göre de Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Her amelin bir kötülüğü vardır. Her kötülüğün bir dönemi vardır. Kim ki bu dönemde sünnetime yönelirse iflah olur. Kim bu dönemde başka yönlere yönelirse helak olur."
(Müsned,2/258-165-188-120)
Sayfa 26 - İstiğfarın Önemi ve Kulun Ona İhtiyacıKitabı okudu
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Kesenin ağzını bağlama Allah'ta senin rızkını bağlar. Sayarak verme! Allah'ta sana sayarak verir.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Hangi Müslüman ki onun iyiliğine (iyi olduğuna) dört kişi şahitlik ederse, Allah'u Teala onu cennete girdirir. (Üç ve iki kişi etse girer mi? denilince) Üç kişide (şahitlik etse) iki kişi de (şahitlik etse) buyurdu.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Cenaze tabuta konulup erkekler onu omuzları üzerinde yüklendiği vakit eğer salih bir kişi ise : "Beni çabuk götürün" der. Eğer salih değilse "Bu cenazeye ne oluyor (Beni götürmeyin)" der. Cenazenin sesini insan hariç her şey işitir. Şayet insan işitse helak olur.
Ebû Hureyre'den şöyle rivayet edilmiştir.
Rasulullah şöyle buyurdu:
"Mümin, Allah (c.c) katındaki azabı bilseydi, cennetini hiç bir kimse ümit edemezdi. Kâfir de Allah'ın (c.c) katındaki rahmeti bilseydi cennetinden hiç kimse ümit kesmezdi."