İnsanların zengin, fakir veya ne kadar kültürlü olduklarının bir önemi yoktu. Yaşayan herkes suç işlemeye meyilliydi. Sadece birilerinin ilk taşı atmasını bekliyorlardı.
Çocukluğu, mutluluğu falan unutmak üzmüyor beni. Hayat bir şekilde bunları elinizden alıyor zaten. Ancak zamanla, kaybettiğiniz insanların yüzlerini, seslerini unutmaya başladığınızı anlamak daha fazla acıtıyor insanın canını.
Belki de sizin bu kitabı okuduğunuz gün, dün yaşamış olanlar için distopyadır. Öyleyse ne acı ki insanlar, yarın dünya daha güzel bir yer olsun diye, bugün hiçbir şey yapmamışlardır...
Kitap bir distopya. 7 kıta dönemi bir tufanla sona ermiş. Elitler tufandan kurtulabilmek için kocaman bir bina inşa etmiş. Bu binada ise tufandan bugüne kadar geçen zamanda tam 250 bin kişi yaşıyor. Yönetimin ismi ise Kapital.
.
Kitap bir distopya olsa da günümüz sistem eleştirisi. Adaletin, demokrasinin, eğitimin nasıl içinin boşaltıldığını tokat gibi yüze vuruyor. Kitabı okurken bana yazarını söylemeseler bu kitabı yabancı bir yazar yazmış derdim. Eleştiriler, simgeler, semboller ve kurgu o kadar yerli yerinde ki. Yazarın kalemine sağlık. Keyifle okudum.