Momo..
Seninle tanışmamız 9 yıl öncesine dayanıyor. Dün gibi hatırlıyorum, 11 yaşına yeni girmiştim. Babamdan hediye olarak kitap almasını isterdim hep. Babam da ismine, kırmızı punto ile yazılmış olmasına, içerisindeki resimlere bakarak Momo'nun bir çocuk kitabı olduğuna kanaat getirmiş olsa gerek, elinde Momo'yla çıkagelmişti. Ee daha küçüğüm.
Sevgi diye bir şey yok. Sevgi arıyoruz, yüreğimizi açıyor, yaralanabilir hale geliyoruz. Ama bütün bulduğumuz bencillik oluyor. İncindiğimize inanmasak bile yaralıyor bu bizi. Kaç ilişki kurduğumuzun önemi yok. Aynı şeyi durmadan yenileniyor. Sevgi arayışını sürdürmenin ne anlamı var ki?
En açıklayıcı ve en kapsayıcı incelemeyi siz yazmışsınız. Kitap hakkında hemen hemen bilinmesi gereken her konuya değinmişsiniz. Elinize sağlık. Bendeki kitap Remzi Kitabevi tarafından çıkarılmış. Çeviride sorun yaşadım mı bilmiyorum; ama bazı soneler bana yavan geldi. Yine de genel itibarıyla anlamlı ve güzel bir eserdi. Emeğinize sağlık...
Bu kıymetli yorumunuz için teşekkür ediyorum. Açıkçası kitabı okuyalı ve incelemeyi yazalı üzerinden epey zaman geçse de bazı soneler hala dün gibi aklımdadır. Severek, hissederek okuduğum bir eserdi, naçizane görüşümü dile getirmiştim o zamanlar :) 🌼 tekrardan teşekkür ederim zaman ayırıp okuduğunuz için.
Evde meram anlatmaya asla imkân olmayan, seviyesi, ahlak telakkisi, dünyayı görüşü ve itiyatları büsbütün ayrı bir mahlukla daimi bir beraberlik insanı dış hayatta da bedbin yapar ve bütün insanlardan şüpheye düşürür.
Her şey güzel
Misal, ölmedim henüz
Gözüm, damla kırığı bir denizi seçiyor hâlâ
Masada gülüşüyoruz, güz içi bakıp
Dudak bükerek yalınlaşmış yalnızlığımıza.
Hiçbir insan seven bir insanın karşısında alakasız olamaz. Dünyanın bu en harikulade hadisesi karşısında kimse hareket ihtiyarına malik değildir. Buna hakkı yoktur. Nasıl muhtaç olduğumuz havayı istemem demeye, mekân içinde bir yer işgal etmekten vazgeçmeye kuvvetimiz yoksa, bize verilen bir aşkı almamaya da iktidarımız yoktur.