Futbolun bu denli etkili olduğunu yaşayarak gören faşizm karşıtları bu kez Franco'ya aynı silahla karşı çıktılar ve Madrid kentinin ikinci takımı Atletico'da buluştular. O yılların milyoner turizmcisi Vicente Calderon'un Atletico Başkanı seçilip, gözünü kırpmadan harcadığı paralarla güçlenen takım, ideolojik olarak da Cumhuriyetçi taraftarları bünyesinde topladı. Bundan sonra futbol, olayın görünen yüzüdür: artık Real Madrid - Atletico Madrid maçları, faşizm ile demokrasinin futbol alanındaki karşılaşmasıdır.