“Diriliş Neslinin Âmentüsü” kitabında, “diriliş eri” olarak tanımlanan ideal Müslümanın ve İslam kurallarına uygun bir devlet yapısının nasıl olması gerektiğini oldukça güzel aktarır. Kitaba “Kendimin bir diriliş eri olduğuma inanıyorum.” diyerek başlarken ilerleyen sayfalarda “Diriliş eri bir alpinisttir. İnkâr, red ve kara alışkanlık pürüzlerini kıra kıra bu dik yamaçtan dağın tepesine, temiz havaya ve güneşe yükselecektir kişi. Bütün o çekilen sıkıntılar, korkular, bu sevinç ve bu güvenlik içindir.” diyerek kim olduğunu, davasını ve tüm yolculuğunu özetlemiştir.
Bu kitap Sezai Karakoç’un şiirlerindeki başarısını hangi düşünsel arka plandan aldığını görebilmek için okunması gereken bir manifestodur. Ona göre, "Diriliş erinin görevi, yeni bir insan ve toplum psikolojisi oluşturmak için amansız kültür savaşının öncüsü olmaktır. Müslüman/inanmış kişi, çağdaş olmalıdır. Bu çağdaşlıktan kasıt ise Müslümanın geçmişteki İslam medeniyetine hayranlık duymasıyla yetinmeyip onu bugün de gerçekleştirmeyi görev edinmesidir."