Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
200 syf.
9/10 puan verdi
"Zulüm bizdense, ben bizden değilim." (Rachel Corrie) "Bilirsiniz: İnsandan daha uzun yaşar kemikleri. Dillerini ne kadar toprağa gömerseniz gömün, kelimelerin kemiklerini örtecek toprak yoktur. Gün gelir, yazılır, söylenirler." Syf:14 Kitap yirmi üç yazarın hikayelerini, Murathan Mungan tarafından seçilmesiyle
Bir Dersim Hikayesi
Bir Dersim HikayesiKolektif · Metis Yayıncılık · 2016377 okunma
167 syf.
10/10 puan verdi
Mehmed Uzun'u Saygı, Sevgi ve Minnetle anıyorum...
~Ruhu zedelenmiş, sesi kısılmış, kendisini ifade etmekte güçlük çeken insanların yazarı, sürgünün yarattığı bir edebiyatçı Mehmed Uzun. "Siverek'te ilkokulun birinci günü bir tokat yedim, bugün bile aklımdan çıkmaz. Okul bahçesinde sıraya girmeye çalışırken aramızda Kürtçe konuşuyorduk. Bir tokat attı İstanbullu yedek subay öğretmen, Türkçe
Nar Çiçekleri
Nar ÇiçekleriMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20123,980 okunma
Reklam
68 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
“Diriliş Neslinin Âmentüsü”  kitabında, “diriliş eri” olarak tanımlanan ideal Müslümanın ve İslam kurallarına uygun bir devlet yapısının nasıl olması gerektiğini oldukça güzel aktarır. Kitaba “Kendimin bir diriliş eri olduğuma inanıyorum.” diyerek başlarken ilerleyen sayfalarda “Diriliş eri bir alpinisttir. İnkâr, red ve kara alışkanlık pürüzlerini kıra kıra bu dik yamaçtan dağın tepesine, temiz havaya ve güneşe yükselecektir kişi. Bütün o çekilen sıkıntılar, korkular, bu sevinç ve bu güvenlik içindir.” diyerek kim olduğunu, davasını ve tüm yolculuğunu özetlemiştir.     Bu kitap Sezai Karakoç’un şiirlerindeki başarısını hangi düşünsel arka plandan aldığını görebilmek için okunması gereken bir manifestodur. Ona göre, "Diriliş erinin görevi, yeni bir insan ve toplum psikolojisi oluşturmak için amansız kültür savaşının öncüsü olmaktır. Müslüman/inanmış kişi, çağdaş olmalıdır. Bu çağdaşlıktan kasıt ise Müslümanın geçmişteki İslam medeniyetine hayranlık duymasıyla yetinmeyip onu bugün de gerçekleştirmeyi görev edinmesidir."
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218,8bin okunma
148 syf.
7/10 puan verdi
SARAH BAARTMAN’A ŞİİR Seni eve götürmeye geldim, hatırlar mısın bozkırı? Yemyeşil çimeni büyük meşe ağaçlarının altındaki Hava serindir orada güneş de yakmaz. Bir tepenin eteğine serdim yatağını Battaniyen çalı çırpıyla ve nane yapraklarıyla çevrili,sarı beyaz çiçeklerle kaplı Akarsuyun şarkısı işitiliyor, çakıl taşlarının üstünden sekerek
Hotanto Venüsü
Hotanto VenüsüGerard Badou · Epsilon Yayınları · 200325 okunma
93 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Inanmak tutunma ihtiyacının verdiği bir eylemdir. Bunun gereksizliğini red eden kişi ve kişiler şunu bilmezler. Dünyadaki hiç birşey sebepsiz yaratılmamıştır. Maslow'unda savunduğu üzere tutunma ihtiyacı fikri bir olgudur. Bunu inkar edense koca bir "cahildir". Itiraflarım ciddi anlamda inancı, var oluşu ve hayatı sorguluyan bir kitap ve çok da iyi bir kalemle dile getirilmiş. Illa okunması gereken bir kitapmı derseniz..kaptığınız gibi okuyun derim.
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Kaknüs Yayınları · 201723,1bin okunma
Osmanlı insanı, bir süre sonra kendi kimliğinden ve kendi kimliğini oluşturan temel değerlerden önce farkında olmaksızın kuşkuya düşer, sonra bu kuşkusunu bilinçli bir şekilde dile getirir hatta onlardan bazıları bu değerlere karşı bir red ve inkar cephesi açarlar.
Sayfa 42 - Sufi KitapKitabı okudu
Reklam
Xelkek çawa dahat înkar kirin
Red ve inkâr, bir histeri ve paranoyadır. Red ve inkâr edilen de fazlasıyla o histeri ve paranoyadan nasibini alarak farklı bir uç oluşturur.
Sayfa 94
İktidar red, inkâr, engelleme, yasaklama ya da saf dışı bırakmadan çok kurma, düzenleme, kışkırtma ve çoğaltma teknikleriyle işlemektedir. Bastırmayı ya da yok etmeyi değil, ayrıştırmayı, çeşitlendirmeyi, görünür kılmayı içerir.
Foucault'nun Cinselliğin Tarihi'nde bahsettiğiKitabı okudu
Müminler yapılan günahları elleriyle, dilleriyle ve kalpleriyle red ve inkâr etmedikçe, bu günahlara müptela olanlara merhamet edip, acıyıp davet etmedikçe, vaaz etmedikçe, tebliğ etmedikçe onlar da sorumluluğa ortaktırlar. Tebliğin ve davetin çok tesiri vardır, insanlar unutuyor, gafil avlanıyor.Bütün bu olanları doğal ve normal zannediyorlar. "Ne var ki bunda?" gibi geliyor ama, içlerine düştükleri bu büyük tehlikenin farkında olmuyorlar.
"KÜFRÜ GEREKTİREN 101 HÂL..."
1.Allah’ın varlığında tereddüt 2.Allah’ın ülûhiyet istihkakına ortak koşmak 3.Allah’ın cisim olduğunu sanmak 4.Allah’ı cisim icaplarından biriyle vasıflandırmak 5.Allah’ı zaman kaydı içine almak 6.Allah’ı mekan kaydı içine almak 7.Allah’ın ezeliyetini ve ebediyetini inkar etmek 8.Annesi ve oğlu olduğunu, doğurulmuş ve doğurmuş bulunduğunu
737 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.