Mustafa Müftüoğlu'nun yazarlığına sözüm yok, bir yazarı eleştirebilecek donanıma ve hakka sahip değilim lakin kitap için puanım on üzerinden '1'. Eminim kitap halis niyetlerle kaleme alınmıştır bilhassa okuyucuların milli duyguları pekiştirilmek amacı güdülmüş. Ama artık Türk okuyucuları da bilinçlendi. Öyle 'Dede Korkut Hikayeleri' tadında anlatamazsınız tarihi. Osmanlı tarihi deyince öyle dolu dolu cümlelerle süslü kelimelerle sadece savaşları anlatmak gerekmiyor. Bize gerçek bir tarihçi gibi olayları biraz daha objektif anlatmanız gerekiyor. Bırakın kararını okuyucu versin. En azından bu kadar abartılı yazmayın şu kitapları. Neymiş efendim 2. Niğbolu Savaşı'nda haçlılar 70.000 kayıp verirken Türk Ordusu 150 kayıp vermişmiş. Dalga mı geçiyorsunuz bizimle? Bir cümleyi paylaşayım 'Şanlı, Kahraman, Ulu Türk Akıncıları, Yunan kıyılarını taradı.' diğer bir cümle ' Hain, korkak, katil haçlı ordusu (vb) Rumeliyi kılıçtan geçirdi.' Olaylara baktığınız zaman eylemler aynı ama sıfatlar farklı. Bize sebepleri göster, sonuçları anlat. Okuyucu ile tartış en azından veya betimleme yap. Bu kitapta hiç biri yok. Sadece savaş tarihi gibi kalıyor ilk bakışta. Öyle bir anlatıl mış ki, Türk Milletini 'barbar' olarak niteleyen batılıları haklı çıkarma amacı var hissi uyandırıyor. 'Şöyle yendik, böyle astık, nasıl kestik, nereyi fethettik' bırakın bunları 'Neyi inşa ettik, nereyi düzelttik, ne getirdik, ne yazdık ne çizdik' bunları da anlatın bize. Yazarımız kusura bakmasın ama bu kitap boş ve yararsız.