Çavdar Tarlasında Çocuklar ya da orijinal adıyla The Catcher in the Rye, birçok kişi tarafından bir modern zaman klasiği olarak gösteriliyor.
1951 basımı kitap, hemen hemen herkesin kalbine taht kurmuş durumda. Ülkemizde önce Gönülçelen, sonra Çavdar Tarlasında Çocuklar olarak basılan romanın, iki isminden birini, öyle ya da böyle mutlaka duymuşsunuzdur.
Çavdar Tarlasında Çocuklar, Holden Caulfield'a; uyumsuz, biraz rahatsız başkarakterimize ve onun iç dünyasına odaklanıyor.
Holden, birçok şeye nefret besleyen biri. Filmlerden, oyunculardan, havarilerden, gittiği (ve kovulduğu) okullardan, çevresindeki çoğu insandan ve tabii en önemlisi yapmacıklıktan hiç hoşlanmıyor.
Kız kardeşi Phoebe ise sevgi gösterdiği sayılı kişiliklerden. Bir gün Holden Caulfield, gittiği okuldan, Pencey'den atılıyor ve böylece maceramız başlamış bulunuyor.
Kitapta sizde heyecan duygusu uyandıran, içinizi gıcıklayan ögelerin hepsi Holden'ın fikirleri. Zor bulunan, ayrıcalıklı bir kişiliğe sahip kendisi. Belki de edebiyat tarihinin en baba karakterlerinden.
Biraz farklı, üzerinde düşünülmüş, sürükleyici, size kendinizi sorgulatacak bir roman arıyorsanız, fazla uzağa gitmeyin derim. Çavdar Tarlasında Çocuklar, mutlaka içinde sizden de bir parça barındırıyordur.
Kitap kısa olduğundan, yavaş yavaş, sindire sindire okumanız sizin için daha faydalı. Bana kalırsa biraz ilgi isteyen bir roman bu. Bitirdikten sonra, savuşturup bir tarafa atılacak tarzda değil.