"Ağla sen güzel çocuk, gözlerin şahit olsun
Gözyaşınla ıslanan ellerin şahit olsun
Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun
Şahit olsun kâinat, âlemler şahit olsun'
Evindeki televizyona bile hükmedemeyenlerin, en basit TV kanalları ile ilgili bile sadece bir düğmeye basarak bir düzenleme getiremeyenlerin, çocuklarının hangi dizileri izleyeceğini bile kontrol edemeyenlerin koca bir ülkenin ekonomisini, siyasetini ve sosyal hayatını nasıl yönlendirebileceğine dair Müslüman aileler olarak ciddi ciddi düşünmek zorundayız.
1- Dinimiz, evi geçindirme vazifesini erkeğe yüklemiştir. Evli kadının geçim masrafları kocasına, bekarınki babasına, dul kadınınki baba, çocuk veya kardeşlerine aittir. Bunlardan herhangi biri bulunmazsa devlete aittir.
2-Müslüman kadın için ekonomik bağımsızlıktan önce Allah'a kulluk gelir. Müslüman kadın Allah'a kulluğunu hakkıyla yapamadığı ekonomik bağımsızlığın aslında bir kölelikten ibaret olduğunu bilir.
Evlerimize haram katkılı gıda maddelerinin, içerisin- de şüpheli katkı maddelerinin bulunduğu gıdaların da girmesine de müsaade etmeyeceğiz. Mutfağımıza giren etlerin helal kesim olduğundan emin olacağız. Alışveriş yaparken fiyat etiketinden de önce helal gıda sertifikasını arayacağız. Emperyalist'lerin ve Siyonist'lerin sermayesine katkı yapan içecek ve yiyecekleri satın almayacağız, onlara destek olan alış veriş merkezlerinden uzak duracağız.