Stefan Zweig'in eserlerine olan hayranlığımı ifade etmek zor. Yazarın kaleminden çıkan her eser, yaşanan bir deneyim gibi "Bir Kadının Yaşamından 24 Saat" bu açıdan büyük bir örnek.
Zweig, bu kısacık kitapta bir kadının iç dünyasını ustalıkla anlatıyor. Okurken sanki o kadının yanında, hislerini ve düşüncelerini paylaştım. Hayatın sıradan bir gününe sığdırılmış bu yoğun duygular, beni derinden etkiledi. Kısa bir kitap olmasına rağmen, Zweig'in derinlik ve yoğunluk yaratması gerçekten takdire şayan. Okurken tüylerim diken diken oldu, sinirden deliye döndüm ve bazen gözyaşlarımı tutamadım. Bu kitap, bir kadının yaşadığı içsel savaşları ve duygusal çıkmazları mükemmel bir şekilde anlatmış.
"Bir Kadının Yaşamından 24 Saat"i okurken, sanki her anında o kadının yanında, olayların içindeymiş gibi hissettim. Zweig'in eserlerini okurken, bir film izliyormuşçasına gerçeklik hissiyatıyla kendimi bulmak, onun edebi yeteneğinin bir yansıması ve muhteşem bir deneyim. Bu eser, Zweig'in ustalığını bana bir kez daha kanıtladı.
Şiddetle okunmasını tavsiye ediyorum.
