Bir toplumu tanımak mı istiyorsunuz? Medyalarına ve bu medyaları nasıl kullandıklarına bakın. SAVAŞLAR, MEYDAN'LARDA DEĞİL MEDYA'LARDA KAZANILIYOR! Bir toplumu yok etmek mi istiyorsunuz? Algılama biçimlerini değiştirin. Böylelikle zihinleri köleleşsin, beyin ölümü gerçekleşsin, istenilen şekillerde yönlendirilebilecek hâle
Bir toplumu tanımak mı istiyorsunuz? Medyalarına ve bu medyaları nasıl kullandıklarına bakın. SAVAŞLAR, MEYDAN'LARDA DEĞİL MEDYA'LARDA KAZANILIYOR! Bir toplumu yok etmek mi istiyorsunuz? Algılama biçimlerini değiştirin. Böylelikle zihinleri köleleşsin, beyin ölümü gerçekleşsin, istenilen şekillerde yönlendirilebilecek hâle
Reklam
Bir toplumu yok etmek mi istiyorsunuz? Algılama biçimlerini değiştirin. Böylelikle zihinleri köleleşsin, beyin ölümü gerçekleşsin, istenilen şekillerde yönlendirilebilecek hâle gelsin. Renkli devrimler mi yapacaksınız, türlü operasyonlar mı tezgâhlayacaksınız, bir ülkeyi kaosa mı sürükleyeceksiniz, dolayısıyla siyasî, ekonomik ve stratejik
Done -5
Nikolai Patrushev Çin'de "renkli devrimler" ile mücadele konularını tartıştı. Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev, Pekin'de adalet, kamu güvenliği ve hukuk ve düzen konularında Rus-Çin istişareleri sırasında suç, terör ve "renkli devrimler" ile mücadeleyi tartıştı. Başsavcılıklar arasında ikili işbirliği, organize suçla mücadele alanında etkileşim, uyuşturucu kaçakçılığı, yasadışı göç konularını ele aldılar. Bilgi güvenliği alanına özel önem verilmektedir. Heyetler, uluslararası bilgi güvenliğini sağlamak için etkileşimin yüksek verimliliğine dikkat çekti ”dedi.
V.Hugo'nun gözündən Notre-Dame de Paris️☆
Kuşkusuz Notre-Dame de Paris Kilisesi günümüzde de görkemli ve heybetli bir görünüme sahiptir. Ama yaşlanır­ken kendini çok iyi korumasına rağmen, zamanın ve in­sanların bir araya gelerek, ilk taşı koyan Charlemagne'a ve son taşı koyan Philippe-Auguste'e saygı duymadan bu ulu yapıya verdikleri sayısız hasarlar karşısında iç çekmemek,
Bir toplumu yok etmek mi istiyorsunuz? Algılama biçimlerini değiştirin. Böylelikle zihinleri köleleşsin, beyin ölümü gerçekleşsin, istenilen şekillerde yönlendirilebilecek hâle gelsin. Renkli devrimler mi yapacaksınız, türlü operasyonlar mı tezgâhlayacaksınız, bir ülkeyi kaosa mı sürükleyeceksiniz, dolayısıyla siyasî, ekonomik ve stratejik olarak kontrol altına mı alacaksınız? Hiç dert etmeyin: Elinizde medya gibi bir silahınız var. Medya bombardımanına tutun: Kitlelerin algı biçimlerini değiştirmeniz, zihinlerini istediğiniz şekillerde biçimlendirmeniz, yönlendirmeniz kâfidir. O yüzden bütün küresel, bölgesel ve yerel operasyonlar, önce medya'larda yapılıyor, sonra -gerek kalırsa- meydan'lara taşınıyor. O yüzden zaferler, savaş meydanlarında verilen askerî savaşlarla kazanılmıyor artık: Medyalarda sürdürülen medyatik savaşlarla kazanılıyor. Bir ülkeyi, medya bombardımanına tabi tutarak dize getirmeniz, silahlarla savaşarak dize getirmenizden hem daha kolay hem de çok çok daha az maliyetli ve külfetli zira. TÜRKİYE'DE MEDYA CİNAYETİ! İşte Türkiye'de yapılan şey tam da bu. Bu ülkenin medyası yok. Bu ülkenin kültürel değerlerini, anlam haritalarını, medeniyet iddialarını eksene alan, tartışan bir medya rejimi yok bu toplumun. Yabancılaştırıcı, yozlaştırıcı ve sığlaştırıcı sömürge kafalı bir medya rejimi hâkim ülkede. Pespaye diziler, iğrenç televizyon programları, kültürel değerlerimizi lime lime ediyor, kurşuna diziyor: “Özgecan, Cansel... katilleri” yetiştiriyor! Medya, ahlâkî normlarımızı, kültürel değerlerimizi delik deşik ediyor. Ahlâksızlığı, yozlaşmayı, sığlaşmayı norm hâline getiriyor!
Reklam