Aslında toplu halde, blok gibi, yuvasına su dökülmüş de Can hıraş dışarı koşan karınca sürüsü gibi. İnenler, çıkanlar. Yol soranlar. Yol soranları duymayanlar. Simitçiler, piyangocular, plastik şişede su satan çocuklar, dilenci kadınların kucağında hareket etmeyen, ağlamayan, susamayan, acıkmayan, uyuşuk bebekler. Bunları görmeden Can ceberi yüksek binalarında çalışanlar, servisle gelen ya da arabasından otoparkta inen, ayakkabıları parlak adamlar. Saçları fönlü, dirseğinden kırdı koluna astı kocaman çantalı kızlar. güneş görmeyen yüzleri renksiz bir gülü parmakları şeffaflaşmış gibi. yuvalarına sıkılmış karıncalar gibi asansörlerden fışkıran insan modeli.
...
Geride kaldı. hayır, sen gittin. Biz gittik oralardan. Biz uzaklaştık. Çünkü... büyüdük.