● Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Mu’âz ibni Cebele buyurdu ki,
“Yâ Mu’âz! Sana vasiyyet ederim ki, takvâ üzere ol! Hep doğru söyle. Ahdına sâdık ol. Emânete hıyânet etme. Yetîmlere merhamet et. Komşunun hakkını gözet. Kimseye kızma. Hep tatlı konuş. Her müslimâna selâm ver. İmâmın lâzım olduğunu bil. Kur’ân-ı kerîmin yolu olan fıkh bilgilerini öğren ve bu bilgilerden ayrılma. Her işinde âhıreti düşün. Hesâb gününe hâzırlan. Dünyâya gönül bağlama. Hep güzel, fâideli işler yap. Hiçbir müslimânı kötüleme. Yalancı şâhidlik yapma. Doğru sözü kabûl eyle. İmâm-ı âdile isyân etme. Yeryüzünde fesâd çıkarma. Her zemân, Allahı zikr et. Gizli günâhlara gizli tevbe et. Âşikâr günâhlara âşikâr tevbe et!” 6/6
[Hak Sözün Vesîkaları: 347.]
101. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Kuvvetli mü’min, (Allah katında) zayıf mü’minden daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sen, sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah’dan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına bir şey gelirse, “şöyle yapsaydım, böyle olurdu” diye hayıflanıp durma. “Allah’ın takdiri bu, O, ne dilerse yapar” de. Zira “eğer şöyle yapsaydım” sözü şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar. ”
88. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
“Yararlı işler görmekte acele ediniz. Zira yakın bir gelecekte karanlık geceler gibi birtakım fitneler ortalığı kaplayacaktır. O zamanda insan, mü’min olarak sabahlar, kâfir olarak geceler;mü’min olarak geceler, kâfir olarak sabahlar. Dinini küçük bir dünyalığa satar. ”
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kendisini (doğrudan) ilgilendirmeyen şeyi terketmesi, kişinin iyi müslüman oluşundandır."
Enes ibni Malik radıyallahu anhdan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
"Amellerin en hayırlısı, konup göçmektir" buyurdu. Ashâb-ı kirâm,
"Ya Resûlallah! Konup göçmek nedir?" diye sorunca şöyle buyurdu:
"Kur'an'ı hatmetmek ve ona tekrar başlamaktır."
İbn Ömer [radıyallahu 'anhumâ] anlatıyor. Resûlullah'a [sallallahu 'aleyhi ve sellem] bir adam geldi ve "Ey Allah'ın Resûlü, hizmetçimi kaç defa affedeyim", diye sordu. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahu 'aleyhi ve sellem] şöyle buyurdu:
اعْفُ عَنْهُ كُلَّ يَوْمٍ سَبْعِينَ مَرَّةٍ
"Onu günde yetmiş defa affet.”1
1- Tirmizî, Birr, 31.