İlginç bir hadis :)
عَنْ أَبِي أُمَامَةَ بْنِ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ، عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِيَّ ﷺ قَالَ : " لَا يَقُولَنَّ أَحَدُكُمْ: "خَبُثَتْ نَفْسِي"، وَلَكِنْ لِيَقُلْ : " لَقِسَتْ نَفْسِي ". 5570- Ebû Umâme b. Sehl b. Huneyf'in, babasından bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: İçinizden hiç kimse "Nefsim kirlendi" demesin. Bunun yerine "Nefsim daraldı" desin. El-Mu'cemu'l-Kebîr Taberânî
Kötü konuşmak
Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] düşmanlara bile kötü söylemeyi yasaklamıştır: “Şu öldürülen müşriklere sövmeyin. Çünkü sizin söylediklerinizden hiçbir şey onlara ulaşmaz. Ayrıca geride kalanlarına da eziyet etmiş olursunuz. Dikkat edin! Çirkin söz gerçekten yasaklanmıştır.” (Tirmizî; Nesâî). Resûlullah Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] bir başka hadis-i şerifinde de bu konudaki düsturu veciz bir şekilde ifade etmiştir: “Mümin kötülemez, lânet etmez, kötü ve çirkin konuşmaz.” (Tirmizî; Ahmed b. Hanbel) Dili güzele alıştırmak ve kötü sözden sakındırmak için kişi gerektiği kadar konuşmalı, gerekmediği yerde susmalıdır. Çünkü hayırlı söz daima yeni hayırlara, yeni güzelliklere vesile olur. Şerli sözler ise bu dünyada da ahirette de kişinin başına bela olur. Kötü söz ağızdan çıktığında bir muhatap arar, yeri göğü dolaşır ve en sonunda sahibine döner. Nehaî de [rahmetullahi aleyh] şöyle buyurmuştur: “İnsanların helâk olmasının sebebi ihtiyaç fazlası, lüzumsuz mal ve sözlerdir.”
Reklam
İbn Abbas'tan [radiyallahu anhümä) rivayet edildigine göre Resûlullah [Sâllallahu aleyhi vesellem] söyle buyurmustur: "Rükûda, Rabb'iniz azze ve celleyi yüceltin (sübhâne rabbiye'l-azîm, deyin). Secdede ise dua etmeye gayret edin. Zira secde halinde yapilan dualar kabul edilmeye daha layiktir. Müslim, Salât, 41
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: "Mi'rac gecesi bana cenneti arzettiler; çoğunluğunun fakirlerden olduğunu gördüm. Cehennemi arzettiler, çoğunluğunun kadınlardan olduğunu gördüm."
Sayfa 132 - Buhâri, Rikâk, 16 (nr. 6449), 51 (nr. 6546); Bed'ü'l-Halk, 8 (nr. 3241); Müslim, Rikâk, 94 (nr.2737); Tirmizi, Cehennem, 11 (nr. 2602); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/234; 2/173, 234, 359;4/429; İbn Hibbân, Sahîh, nr. 7489.Kitabı okuyor
Dört mezhepten birine uyarak taharet, namaz, zekât ve hac gibi ihtiyaç duyulan fıkıh konularını öğrenmelidir. Nitekim Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “İlmi talep etmek her müslümana farzdır.”
Sayfa 624 - İbn Mâce, Mukaddime, 17 (nr. 224)
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Seni layık olduğun şekilde övemem. Sen kendini övdüğün gibisin” (Müslim, Salât, 42 [nr. 489]).
Sayfa 599
Reklam
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ’ya dua ettiğinde avuç içiyle dua et, elinin dışıyla dua etme ve duan bitince de avuç içlerini yüzüne sür.”
Sayfa 591 - İbn Mâce, İkâmetü’s-Salât, 120 (nr. 1181)
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Kim ki her farz namazının ardından Âyetü’l-kürsî’yi okursa, ölüm hariç onu cennetten hiçbir şey alıkoyamaz.”
Sayfa 584 - Nesâî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 9/44 (nr. 9848)
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Bir topluluk Allah’ı zikretmek için toplanıp da bununla O’nun rızasından başka bir şey murat etmezse, bir münâdi semadan onlara şöyle seslenir: Günahlarınız affedilmiş olarak kalkın, hiç şüphesiz günahlarınız iyiliğe çevrildi.”
Sayfa 413 - Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 19/437 (nr. 12453)
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Rabb’ini zikreden kimse ile zikretmeyen kimsenin hali diri ile ölünün hali gibidir.”
Sayfa 299 - Buhârî, Daavât, 66 (nr. 6407)
Reklam
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “İnsanoğlu, Allah Teâlâ’yı zikretmeden geçirdiği her vakit için kıyamet günü üzülecektir.”
Sayfa 304 - Beyhakî, Şuabü’l-İmân, 2/54-55 (nr. 508)
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Sizden geceyi ihya etmeye katlanamayan, cimrilik yapıp infakta bulunamayan ve korkup düşmana karşı savaşamayan kişi Allah Teâlâ’yı çokça zikretsin.”
Sayfa 302 - Beyhakî, Şuabü’l-İmân, 2/52 (nr. 505)
Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılalım
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Peygamberleri hatırlamak ibadettir. Salihleri hatırlamak günahlara kefârettir, ölümü hatırlamak sadakadır ve kabri hatırlamak sizi cennete yaklaştırır.”
Sayfa 266 - Süyûti, el-Câmiu’s-Sagîr, s. 564 (nr. 4331)
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz, beni anne babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe (kâmil manada) iman etmiş olmaz.”
Sayfa 262 - Buhârî, İmân, 8 (nr. 14)
“Şeyhimin nazarı, himmeti yeterlidir” dememelidir. Çünkü bu, tarikatı bilmemektir. Bazı sahabiler Resûlullah’a [sallallahu aleyhi vesellem], “Cennette seninle beraber olmak istiyorum” dediğinde Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Çokça namaz kılarak bana yardımcı ol.” Hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] sahabenin yalnızca peygambere güvenmeyip amel etmesini gerektiğini vurgulamıştır. Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] başka bir hadis-i şerifte ise şöyle buyurmuştur: “Ameliyle geri kalan kimse nesebi ile ilerleyemez.”
Sayfa 223 - Müslim, Salât, 43 (nr. 489) & Müslim, Zikir, 11 (nr. 2699)
487 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.