Yuva Kurmanın Önemi
Yüce Allah kullarına evlenmeyi ve yuva kurmayı emretmiştir. Çünkü erkek ve kadın fıtratı buna göre yaratılmıştır. Kulluk, fıtrata uyarak yapılınca güzel ve tamam olur. Yoksa din noksan yaşanır. Din noksan yaşanınca insan da noksan kalır. Kâmil olmak için evlenmek, yuva kurmak, yuva hukukunu ayakta tutmak şarttır. Evlenmek, bir insanlık görevidir. O, bütün peygamberlerin sünneti ile amel etmektir. Edep üzere kurulan bir yuva, insanın şahsına, ailesine ve bütün insanlığa bir hizmettir. Hadis-i şerifte belirtildiği gibi yüce Allah cemiyette herkesi insanlık ve aile yuvasının bir işinden sorumlu tutmuştur. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: “İdareciler, yönettikleri halktan sorumludur. Koca, ailesinin himaye ve terbiyesinden sorumludur. Kadın, kocasının şeref ve nesebini korumaktan sorumludur. Hizmetçi ailenin malından sorumludur. Kısaca herkes üstlendiği şeyden sorumludur” (Buhârî). Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Böyle Dua Etti “Allahım! Beni çok şükreden, çok sabreden eyle; beni kendi gözümde küçük, başkalarının gözünde büyük kıl” (Heysemî, Ali el-Müttakî).
“Nefs-i emmâre ehlinin çoğunun imansız gideceğini, ebediyen cehennemde kalacağını öğrendin. Nefs-i emmâre ehlinin bazısı da imanla gider, günahı kadar cehennemde kaldıktan sonra cennete gider. Nefs-i levvâme ehli ise cehenneme girmeyip sırattan yıldırım gibi geçip cennete girer. Nefs-i mülhime ehli, kendisiyle birlikte binlerce isyankârı cehennemden kurtarıp Cenâb-ı Hakk’ın izniyle cennete girecektir. Ey aziz, bu sözüm seni hayrete düşürmesin. Zira Hz. Resûlullah [sallallâhu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: ‘Rabbim bana ümmetimin haslarınsan yetmiş bin kişiyi, sualsiz hesapsız cennete sokacağını ve her biriyle de yetmiş bin kişinin cennete gireceğini vaat etti.’ Hz. Resûlullah’ın [sallallâhu aleyhi vesellem] ‘ümmetimin hasları’ dedikleri nefs-i mülhime makamına varanlardır.”
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
Es-Selam Dostlar! Önce kısaca bir tanım yapalım, Hadis İlmi; Risaletinden vefatına kadar geçen süre içerisinde öncelikle Hz. Peygamber’e, daha sonra İslam olduktan sonraki dönemleri itibariyle sahabilere ve ondan sonra gelen insanlara içerisinde bulundukları anlam dünyasındaki inanç, psikolojik, sosyolojik ve kültürel ortam etkilerinin de yer
Sünnetin İslam'daki Yeri
Sünnetin İslam'daki Yeriİmam Suyuti · Otto · 2016516 okunma
Of çok fena… Okuyun…
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] diğer bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü bir adam hesap için getirilir. O, haramdan mal toplamış ve haramda harcamış biridir. Meleklere, ‘Onu cehenneme götürün’ denilir. Bir adam daha getirilir. O da helâlden mal toplamış fakat haramda harcamış biridir. Meleklere, ‘Onu cehenneme götürün’
Sayfa 260 - Zebîdî, İthâfü’s-Sâde, 9/823
Sonuna kadar okuyalım, paylaşalım, istifade edelim İnşaAllah ❀
Bu gecenin, şu ayeti kerimede bildirilen gece olduğu söylenmiştir. “O gecede her hikmetli iş, belirlenip hükme bağlanır.” (Duhân,4) Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle 'Mübarek', Kulların günahlarının affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle 'Berat', Kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle
Ramazana Doğru “Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç, takvayı elde edesiniz diye size de farz kılındı” (Bakara 2/183) âyetinin “takvayı elde edesiniz diye” şeklinde biten son kısmı, orucun gayesini bildirmektedir. Takva, Allah’a ve O’nun buyruklarına karşı kalpteki derin hassasiyettir. Takva sahibi olmak, Kur’an’ın hidayetinden faydalanabilmenin de şartıdır. Allah Teâlâ, “İçinde hiçbir şüphenin bulunmadığı bu kitap, takva sahiplerini hidayete ulaştırır” buyuruyor. Kur’an’ın hidayet nurlarından faydalanmak isteyen herkes, takvayı elde etmek zorundadır. Bir ramazan ayı daha geliyor ve Allah Teâlâ’nın insanda en çok sevdiği o hassasiyeti elde etmek için bir fırsat daha bizlere sunuluyor. Bize düşen O’nun merhametine sığınıp oruç görevini hakkıyla yerine getirerek takvaya ulaşmayı O’ndan istemek. Bire Elli Resûlullah Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] ashabına şöyle buyurmuştur: “Sizden sonra öyle günler gelecek ki (dinini koruma hususunda) sabırlı davranmak, ateş korunu tutmak gibi olacaktır. O günlerde amellerini yapan kimse, sizin ameliniz gibi amel eden elli kişinin mükâfatına ulaşır.” (Tirmizî; Ebû Davud).
Reklam
324 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.