Ressentiment ve modern ahlaktaki öteki değer kaymaları
Ahlaki dayanışma nosyonu sevgi ediminin -sebebi belli nesnelerle aşırı duygusal sınırlama olduğu için- ihmal edilmesinin günah olduğu ve ahlaki değerlerin yükseliş ve düşüşünün de bu değerlerin -tarihsel geleneğin parçası haline gelmiş- görülebilir tezahürleriyle sınırlı olmadığı görüşüne denk düşer. hiç kuşkusuz, bu iki öncül model hümaniter sevgi kavrayışında yoktur.
Sayfa 95
Friedrich Wilhelm Nietzsche
Ama burada bir sürprizle karşılaşırız: "Hayvansal vicdan azabı" tüm insanlarda evrenselken (daha önce belirttiğim gibi) avcı-toplayıcılıktan çiftçiliğe geçildiğinde sadece belli bir grubun
Sayfa 717 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI I. BASIM: MAYIS 2015 İSTANBUL·Kitabı okudu
Reklam
“Ressentiment genelde insan doğasının normal bir bileşeni olan belli duygu durumları ve etkilenimlerin sistematik olarak bastırılması sonucu ortaya çıkan, süreğen bir zihinsel durumdur. Bu duyguların bastırılmasıyla belli türden değer yansımalarına ve buna uygun değer yanılsamalarına ve buna uygun değer yargılarına kapılma sürekli bir eğilim halini alır. Söz konusu duygu durumları intikam isteği, nefret, kötü niyetlilik, haset, kara çalma dürtüsü ve değersizleştirici kindir. Intikama susamışlık ressentimentın en önemli kaynağıdır."
235 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
59 günde okudu
Çok bilinmeyen ve bu nedenle büyük bir kayıp olduğunu düşündüğüm, Türkçeye “Hınç” olarak çevrilmiş olmasına rağmen daha geniş bir anlam içeren orijinal adı #ressentiment olan enfes bir metin ile selamlıyorum sizi. Max Scheler yaşadığı dönemde Husserl, Heidegger, Martin Buber, Ortega y Gasset, Nicolai Hartmann, Ernst Cassirer, Gadamer ve Alexander Koyré gibi felsefecilerin saygısını kazanmış Avrupa’nın en etkili düşünürlerinden biri. Eser için, Friedrich Nietzsche’nin üstüne basarak dile getirdiği “ressentiment” kavramı üzerine kapsamlı bir analiz diyebiliriz. Peki, nedir bu Ressentiment? Ressentiment, Nietzsche’nin Ecce Homo adlı kitabında geçen bir kavramdır, okuyanlarınız bilir. Bu kavram hınç gibi bireysel olarak hissedilebilen psikolojik bir durum değil, yönetilmekte olan ve yönlendirilen kitlelerin içine düştüğü psikolojik durumdur.
Hınç
Hınç
Max Scheler
Max Scheler
Daha basit bir ifadeyle : Zayıflığından ötürü kendine yapılana karşılık veremeyen ya da kendinde olmayana ulaşamamanın zaafiyetiyle davranan bireylerin hastalıklı bir duygu durumudur. Bireysel ve toplumsal olarak hiç de yabancı olmadığımız haller. Aba altından sopa gösterenler, maşa varken elini ateşe sokmayanlar, cin olmadan adam çarpanlar, iyilik kisvesinin altında zehir saçanlar gibi Ne diyelim: Yetersizlik ve zayıflıktan beslenen bu kötü niyetli #insansılar bizden uzak, Allah’a yakın olsunlar.
Hınç
HınçMax Scheler · Alfa Yayınları · 201571 okunma
Hıncı olumlu hak arayışına, ressentiment'ı ise onun ezeli düşmanı olarak tam karşı kutba yerleştiren liberal söylemde "eşitsizliğin doğal bir olgu olarak görüldüğü, adalet adına heyecanlı direnişin uydurma ve zararlı olarak tasvir edildiği" muhafazakar bakış açısına dikkat çekiyor. Mesela azınlık grupların, tarihsel olarak dışlanmışların, travmatize olan grupların hınçlarının medya önündeki aşırı içe dönük ressentimentlara kıyasla daha az tepkisel veya nevrotik ve çok daha güçlendirici gözüktüğünü ifade ediyor
Bu fizyolojik şartlar sonucunda bir depresyon oluşmuştur: Buda buna hijyenik bir biçimde karşı koymaktadır. Bu savaşı kazanmak için ona karşı, doğadaki yaşamı, gezgin hayatı, yiyeceklerin seçilmesini
Sayfa 35
Reklam
74 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.