Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erhan

Bu rüyalar gerçekten uykularımızda gördüğümüz şeyler değildir hiç. Herkes güpegündüz gördüğü rüyayı gece, gördüm diye anlatır ki işe yarasın. Gece gördükleri gerçek rüyaları olduğu gibi ancak aptallar anlatır. O zaman ya seninle alay ederler, ya her seferinde olduğu gibi rüyanı kötüye yorarlar. Gerçek rüyaları ise, görenler dahil kimse almaz ciddiye. Yoksa siz alıyor musunuz?
Reklam
Bütün haydutlar, şairler, kederliler akşam ezanı okunurken içlerindeki cinlerle şeytanların hep birlikte tepinerek, kazan kaldırıp hep bir ağızdan kendilerini ayarttığını bilirler: Dışarı, dışarı der içimizdeki huzursuz ses, öteki insanların, karanlığın, sefaletin, rezilliğin içine koş.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çoğu para için, eğer o yoksa, sevmediklerini üzmek için yazı yazarlar.
Reklam
Askerlerden biri HJ delikanlılarıyla sohbet ediyordu (BDM kızları da başlarıyla tasdikliyordu): "Elimizde bir koz daha var; biz kazanacağız. Führer özel bir taktik izliyor; önce herkesi içeri çekerek tuzağa düşürecek, sonra da gizli silahlar devreye girecek." "Goebbels de dedi ya zaten," diye karşılık verdi oğlanlardan biri, ""yeni silahların etkisini görünce kalbim duracak sandım' Üç yıl sonra her şey yeniden -çok daha güzel biçimde- inşa edilir. Planların hepsi tastamam hazır, Führer'in masasında duruyor." Vesaire. Ve alev alev yanan tımarhanelerin camları gibi parlıyor­du gözleri. İnsanlık sona erse memnun olurum ben; insanlığın kendini -diyelim ki- 500 ila 800 yıl sonra toptan yok edeceğine dair haklı umutlar besliyorum; çok da iyi olacak.
Güney tarafındaki yamaçtan yukarıya, basık ve gri havaya tır­mandım (hala hafif ve parçalı bulutlu hava, ama epeyce soğudu). Kuzeyde, bizden çok da uzak olmayan bir mesafede, hafif topçu birliklerinin bombardımanı havaya topraklı kar sıçratıyordu. Ateşçiye, devamlı buhar boşaltıp durmaması için bağırdım, ama o sadece omuz silkti. Birdenbire
Zaman, dedim bir kazadır, bir kaza sonucu buradayız. Dünyada olmak da öyle.
“‘Köprüyü geçene kadar ayıya dayı derler,” sözü, su katılmamış Osmanlı sözüdür... Osmanlıların, tarihleri boyunca iki karışlık köprüleri bile neden geçememiş olduklarını bundan daha iyi anlatan bir başka söz yoktur. Osmanlı, hiçbir zaman, ayılara dayı demeden köprü geçmeyi göze alamadı. Bugün bile, İstanbul’un politikacıları Ankara’yı, ayılara dayı demediği için yadırgıyorlar.”
Yüzlerce ses, tel örgü gibi bir gürültü içerisinde birleşmişti; bu örgüden yükselen dikenler, örgünün keskin kenarları boyunca uzanıyor ve sonra yine kütleşiyordu; bu gürültüden kıymık gibi kopan berrak sesler, uçuşup dağılıyordu.
Reklam
Allah herkese bir diğerini küçümseyebilme yeteneği kazandırmıştır. Unutabilme yetisinden sonra insanların kendilerinden hoşnut kalabilmelerini sağlayan en değerli özelliklerden birisi de bu.
Sayfa 145Kitabı okudu
Bir memlekette halkın kahraman anlayışı, eşkıyadan yukarı çıkmamışsa, o memlekette insanların çoğunluğu soyguna biraz yatkın demektir.
— Bunları nerden çıkarıyorsun? Kendin çiftçilik edip denemedin. Babanın çiftçi olduğunu da sanmam. Sizde böyle kitapların daha yazılmadığını da biliyorum! Bunlar gerçeği aranmamış palavralar... Salt Anadolu toprağı değil, Akdeniz’i, Ege Denizi’ni çevreleyen bütün topraklar, cenabet topraklardır. Çünkü, bu bölge toprakları dünyanın yüzünde, gayet
Cemil, ömründe ilk defa, doğar doğmaz ölmemek için araçsız boğuşmanın sersemleştirici güvensizliğiyle güvenli yaşamayı hak etmiş olmanın onurlu rahatlığı arasındaki farkı sezdi.
Babam rahmetli, bir beyit okurdu: “Dostlar yağmaya koyulmakta düşmanlara parmak ısırtır / Tanrı bir yerde çöküş belirtisi göstermesin... "
419 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.