Aynı şey hapishaneler için de geçerli..
Rica, Paris’e gelince tımarhaneleri görür, şöyle anlatır izlenimlerini: “Dışarıdakiler kendini akıllı sansın diye, üç beş mecnunun içine tıkıldığı evler.” ..
"Canım, havaya kalkmış ellerimle rica ediyorum ki romanımı kıskanma. Eğer romandaki kişiler senin kıskançlığını fark ederlerse elimden kaçarlar, zaten onları ancak giysilerinin ucundan tutuyorum. Şunu da düşün, eğer elimden kaçarlarsa onların arkasından koşmak zorunda kalırım, ya o zaman bu koşu yeraltına, aslında onların gerçek yuvasına kadar devam ederse? Her şey yolunda olduğunda benim bütün insanlarım kol kola girerek sana doğru koşuyor zaten. Yazarak hayatta kalıyorum, içinde Felice'nin bulunduğu kayıkta hayatta kalıyorum. Çırpınarak yukarıya doğru çıkmayı doğru düzgün başaramıyor oluşum yeterince hazin bir durum. Canım Felice, şunu anlaman yeter, yazı yazmayı bir kaybedersem seni ve her şeyi kaybetmek zorunda kalırım. "
Reklam
"Çok rica ederim, yarın yağacak yağmur bugünkü güneşin keyfini kaçırmasın."
Quiero herşeyi belirtebilen, şaşırtıcı bir fiildir. İstemek, arzulamak, sevmek'tir, bağlanmak'tır. Yerine ve söylenişindeki sese göre, en karşı konulmaz tutkuyu da, en hafif hevesi de belirtir. Bir emir ya da bir rica, bir aşk ilânı, ya da bir lütuftur. Bazan da sadece bir alaydır.
"Küçümseyerek bile olsa, hiç kimseden senin hakkında söz söylemesini rica etme. Zaman geçer de adının insanlar arasında nasıl dolaştığını fark edersen bu adı, onların ağzında duyduğun hiçbir şeyden daha ciddiye alma! Düşün: O, kötü oldu, bırak o adı, Tanrı seni karanlıkta çağırabilsin diye başka birini al, herhangi birini. Ve o adı herkesten sakla."
Sayfa 60 - İletişim Yayınları
“Beni rahat bırakmanızı rica ediyorum.”
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.