Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
hıfsırrahman raşit öymenin anlattığıdır..
Çanakkale'den Edirne Muallim Mektebi'ne gittiği zaman tarih dersine girip ''Türk'ün düşmanı kimdir?'' sorusuna cevap istediği zaman (Müdür Rıdvan Nafiz Edgüer sonra müsteşar oldu, mebus oldu.) ''Çarlık Rusyası'' cevabını verdiler. Atatürk; ''Bu yetersizdir. Türk'ün varlığına göz koyan, Türk'ü sömürmek isteyen her devlet Türk'ün düşmanıdır, ki duyunu umumiye ve kapitülasyonlarla başlayan ve bugüne kadar da süren, zaman zaman tepen belirtilerle meydandadır.'' dedi.
"Türkiye sana pek küçük gelir. Türk vatanı, Türk ayağının bastığı, Türk dilinin söylendiği, Türk mezarının bulunduğu yerlerdir. Türk vatanı ; 'Turan' denen o geniş ülkedir ki tarih Türklüğü oraya bağlamıştır."
Reklam
Hamd ü Sena
Ne var ki mevcûd ise âlemde, güzel, doğru, iyi; Arayan fikri, bulan râhu, seven sevgiliyi Bize bahşetmiş olan Hazret-i Rahmân'a şükür. O büyük Rabb'e şükürler ki, ayak bastığımız Yeri halketti barınsın diyerek varlığımız; Ve yer üstünde hayâlin cereyânınca uzun, O büyük Rab ki, ışıklar yakıyor göklerde, Lûtfunun feyzini, görsün diye insan yerde; En büyük nîmete hamd, en küçük ihsâna şükür. O büyük Rab ki, ufuklar boyu nîmetlerini, Hüsn ü an, reng ü füsun, aşk ü cünûn mahşerini Gayrı kâfi görerek sevdiği biz kullarına Şimdiden vâdediyor başka bir âlem yarına; Mâ-i Tesnîm'e şükür, Ravza-i Rıdvân'a şükür. O ki, sedâsına yandıkça bütün mahlûkat, Arş-ı Alâ'da Ezel kasrına çıkmış yedi kat, Geriyor hüsn-i ilâhîsine atlas perde... En güzel vuslatı tattırmak için mahşerde Bize, gündüz gece, zehrettiği hicrâna şükür.
Melikşah Sezen / Vuslat Dergisi Türkçülük İdeolojisi ve Mâturîdîlik: Bir İdeoloji İstikametinde Mâturîdîliğin Keşf ve İstismarı Ehl-i Sünnet dairesi içinde yer alan kelâm fırkalarının kurucu iki reisinden bir tanesi olan İmam Ebû Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâturîdî es-Semerkandî (ö. 333/944) ve ona nispetle anılagelen itikadî
Hamd U Senâ
Ne var ki mevcûd ise âlemde, güzel, doğru, iyi; Arayan fikri, bulan râhu, seven sevgiliyi Bize bahşetmiş olan Hazret-i Rahmân'a şükür. O büyük Rabb'e şükürler ki, ayak bastığımız Yeri halketti barınsın diyerek varlığımız; Ve yer üstünde hayâlin cereyânınca uzun, O büyük Rab ki, ışıklar yakıyor göklerde, Lûtfunun feyzini, görsün
Ben, kışlanın bir okul olmasını, orada zor ve şiddetin değil, bilginin, sevgi ve saygının hâkim olmasını isteyenlerdenim. 1916 (Rıdvan Nafiz Edgüer, Hayatı ve Eserleri, s. 16)
Reklam
Kazanılan zaferler Alman emir ve komutasının değil, Türk erinin cevherini kavrayabilmiş, Türk komutanlarının eseridir. Türk milletinin kanında, kromozomlarında atalarından geçen kahramanlık cevheri, üstün savaş mirası vardır. Bu cevheri iyi kullanan komutan, tarihte ve gün içinde zafere ulaşmıştır. Çanakkale zaferi de, diğer zaferler de Türk komutasının, Türk erinin eseridir. 1916 (Rıdvan Nafiz Edgüer, Hayatı ve Eserleri, s.17)
Ne var ki mevcûd ise âlemde, güzel, doğru, iyi; Arayan fikri, bulan râhu, seven sevgiliyi Bize bahşetmiş olan Hazret-i Rahmân'a şükür. O büyük Rabb'e şükürler ki, ayak bastığımız Yeri halketti barınsın diyerek varlığımız; Ve yer üstünde hayâlin cereyânınca uzun, O büyük Rab ki, ışıklar yakıyor göklerde, Lûtfunun feyzini, görsün diye insan yerde; En büyük nîmete hamd, en küçük ihsâna şükür. O büyük Rab ki, ufuklar boyu nîmetlerini, Hüsn ü an, reng ü füsun, aşk ü cünûn mahşerini Gayrı kâfi görerek sevdiği biz kullarına Şimdiden vâdediyor başka bir âlem yarına; Mâ-i Tesnîm'e şükür, Ravza-i Rıdvân'a şükür. O ki, sedâsına yandıkça bütün mahlûkat, Arş-ı Alâ'da Ezel kasrına çıkmış yedi kat, Geriyor hüsn-i ilâhîsine atlas perde... En güzel vuslatı tattırmak için mahşerde Bize, gündüz gece, zehrettiği hicrâna şükür Faruk Nafız Çamlibel
Sevinelim ve övünelim kardeşler! Çünkü biz, işte o yiğit ve büyük milletteniz.
Halbuki bizim tarihlerimiz, Cengiz'i övmek, onun adına hürmet etmek şöyle dursun, hakkında en fena ve çirkin sözleri söylemekten çekinmemişlerdir.
Reklam
Cengiz'in yaptığı işlere bakılırsa kendisinin büyük, pek büyük bir adam olduğuna derhal hükmedilir, gençlik zamanında uğraştığı belalar, felaketler önünde kat'iyen irkilmeyerek azmetmesi en büyük tehlikeler önünde soğukkanlılığını muhafaza etmesi onu dünyada seyrek yetişir adamlardan olduğunu gösterir. Cengiz; Türklerin hürmetle anacağı bir isimdir. Her millet büyüklerini sever. Mesela, Fransızlar Napolyon'dan, Moskoflar Büyük Petro'dan, Almanlar Büyük Friedrich'ten bahsedilirken göğüsleri kabarır. Bizim Cengiz'imiz bunlardan hiç de küçük değildir.
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.