Ankara'nın Milliyetçi Müftüsü Rıfat (Börekçi) Efendi, evi satın almak için Ankara halkından bağış topladı ve evi Mustafa Kemal'e armağan etti. Ancak, Mustafa Kemal derhal, "Tapuyu Türk Ordusunun adına çevirtti". Böylece bu ev, o günden sonra hep "Ordu Köşkü" diye anılmaya başlandı. Bu orta sınıf evde, fazla bir lüks yoktu. Mustafa Kemal'in kaldığı yerde küçük bir jeneratör bulunuyordu. Diğer taraflar gaz yağı ve karpit lambaları ile aydınlatılıyordu. lşte bugünkü devasa "Çankaya Köşkü"nün küçük tarihçesi bundan ibarettir ...
Diyanet işleri başkanı Mehmet Rifat Börekçi :
"Mustafa Kemal Atatürk'ün cenaze namazı, tertemiz hale getirdiği vatan toprağının her yerinde kılınabilir"
Sayfa 405 - Sia KitapKitabı okudu
Reklam
Vay Anasını, Şaşırdık mı?...
İlk Diyanet İşleri Bakanımız YAHUDİ bir din adamıydı. Mehmet Rıfat BÖREKÇİ, daha sonra "Börekçi" soyadını aldı. Gerçek adı LAFETH LAPETUS'tur. yeniakit.com.tr/foto-galeri/biz... ● 1927 yılında "İki yüz bin" Yahudi, "Sekiz yüz bin" Ermeni'ye kimsenin ruhu duymadan isim-soy isimleri Türkçe'ye çevrilerek Türk kimliği verildi. ● Taa ki, 8 Şubat 2018'e kadar. Bu tarih, her vatandaşın Soyağacını görebildiği, Devletin, "Hepinizi tanıyoruz! Ananızı babanızı, nereden gelip nereye gittiğinizi biliyoruz!" dediği önemli bir günün başlangıcıydı. ● Kendilerini bu vatanın aslı unsuru olarak gören, Devletin dahi kendilerinden haberdar olmadığını zanneden soysuzların kıçı kabak gibi açılıverdi. Kimin ne olduğu ortaya çıktı.
1930'larda ilk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi (1924-1941) Cuma hutbesinin ilk kez bütün köy camilerinde verilmesine imkan tanıyan bir karar yayımlayarak dini hizmetleri yaygınlaştırdı. Osmanlı döneminde Cuma hutbesi izne bağlıydı ve geniş biçimde uygulanmıyordu.
Sayfa 139Kitabı okudu
Börekçizade Rifat...
Sivas kongresi tamamlanmış, Ankara'ya dönmüşlerdi. Elde avuçta ne varsa tükenmişti. Ekmek almak için fırına ödeyecek paraları bile yoktu. Sofraya bulgurdan başka konacak yemek kalmamıştı. Mustafa Kemal bankalara borçlanmayı reddediyordu. Özel kalem müdürü Mazhar Müfit Kansu kürklü paltosunu sattı, satılabilecek bi o kalmıştı, anca birkaç gün
Sayfa 36 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Atatürk devrinde General Kerameddin Kocaman, resmî general elbisesi ile Teşvikiye Camii'nde Kur'ân okurdu. Neden emekliye sevkedilmedi? Cumhuriyetin ilk Diyanet İşleri Başkanı rahmetli Rıfat Börekçi'den defalarca dinledik. Rıfat Börekçi bize şöyle söylemişti: «Ata'nın huzuruna girdiğimde beni ayakta karşılarlardı. Utanır, ezilir, büzülür, paşam beni mahcup ediyorsunuz dediğim zaman din adamlarına saygı göstermek Müslümanlığın icaplarındandır buyururlardı. Atatürk, şahsî çıkarlan için kutsal dinimizi siyasete âlet eden cahil din adamlarını sevmezdi.»
Sayfa 235 - Ercüment Demirer (Bakış, Aralık 1969)Kitabı okudu
Reklam
"Cumhuriyet islamı sildi yok etti"ci arap-taparlar iyi okuya !!
Daha önce de belirttiğim gibi hutbelerin çağın gereklerine, hayatın gerçeklerine uygun olmasını isteyen Atatürk, döneminDiyanet İşleri Başkam Rıfat Börekçi Hoca ile birlikte 50 örnek Cuma hutbesi belirlemiştir. Namazın öneminden içkinin zararlarına, Allah’ı sevmekten Peygamber’e uymaya, anaya babaya hürmetten askerliğin şerefine kadar birçok farklı alanda tam 50 örnek hutbe... 1930’larda Türkiye’de camilerde cuma günleri bu hutbeler okunmuştur.
Sayfa 217 - İnkılap Kitabevi 1. Baskı 2012Kitabı okudu
1925'lerde Rıfat Börekçi'nin bir fetvası var: bundan sonra çağ değişti, zaman değişti, yollar arttı, her köy şehir hükmündedir, her köyde Cuma namazı kılınır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Papa'nın emrinde kiliseleri ve en azından bir afaroz yetkisi vardı. Oysa Vahdettin'in Millicileri idam fetvası işlemediği gibi, Ankara'nın müftü Rıfat Börekçi'nin öncülüğüyle "hutbeyi millet adına okutması"da saygınlığına bir darbe olmuştu. Adeta millet onu afaroz etmiş durumdaydı.
Sayfa 275 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Her şey gün gibi ortada
❝Vahdettin Milli Mücadele kahramanlarını aforoz ederek onlar hakkında ölüm fetvası verdi, Ankara'da Rıfat Börekçi de hutbeleri O'nun adına değil, millet adına okutarak onu millet adına aforoz etti.❞
Reklam
Mehmet Rifat Börekçi
Rifat Efendi, Paşa'yı sadece geleceğin başkentine davet etmekle kalmamış, o sırada darda olan Heyet-i Temsiliye'ye Ankara ve havalisinden toplanan 46.500 liralık bağışı iletmiştir. Dahası, kendisinin ve eşinin "kefen parası" olan 1.000 lirayı da Mazhar Müfit Bey'e takdim etmekten çekinmemiştir. Bu para gelmezden önce
Sayfa 246Kitabı okudu
Çankaya Köşkü
Taştan inşa edilmiş evin iki katlı bahçesi ve bir çeşmesi vardı. İlk sahipleri Ermeni bir aileydi ve sonradan Bulgurzade ailesi tarafından satın alınmıştı. Ankara'nın milliyetçi müftüsü Rıfat ( Börekçi) evi satın almak için bağış topladı ve Mustafa Kemal' e armağan etti. Mustafa Kemal de tapuyu Türk ordusunun adına çevirtti ve böylece ev 'Ordu Köşkü' olarak anılmaya başladı.
Fetvalar Savaşı
Aynı gün Osmanlı Devletinin en büyük din adamı olan Şeyhülislam, yayınladığı fetva ile Kuva-yı Milliye'yi kafir ilan edip, onları öldürmenin dindarlar için vacip olduğunu açıkladı. Beş gün sonra Ankara'nın milliyetçi müftüsü Rıfat ( Börekçi) Anadolu'daki 250 meslektaşının imzaladığı bir fetva ile karşılık verdi.4 Bu fetva, halifenin dinsizlerin elinde tutuklu bulunduğunu ve dindarların görevinin onu ve ülkesini kurtarmak olduğunu, düşman devletlerin emriyle yayınlanan fetvaların geçerli olmayacağını bildiriyordu. 11 nisan 1920
Ankara. Rifat Börekçi. Ruhları şad olsun.
Her şeyden evvel bugün öğle yemeğinde size bir ziyafet çekeceğim. Çoktan beridir et gördüğümüz yok. Şimdi emir verip on kıyye(okka, 1282gr) pirzola aldıracağım. Ancak yeter. Bir de irmik helvası ... Mustafa Kemal Paşa - İsrafa başlamıyalım. - Bir defaya mahsus. Yarın yine çorba ve bulgur pilavına avdet ederiz.(döneriz) Gülüştük. Ben icap edenlere para ile emir verdim. Müftü efendinin getirdiği parayı(1000 lira) memleketin eşrafı aralarında topla­mışlar; bizim parasız kaldığımızı anlamışlar, Müftü efendi ile göndermişler. Cümlesine teşekkürlerde bulunduk. Müftü efendiyi Mustafa Kemal Paşa çok severdi. Böyle para için değil.. İstanbul'­ un hurucu alessultan fetvasiyle idamımıza hüküm verdiği za­man bunu cerh ve reddeden bir fetvayı Müftü efendi de topla­dığı ulema ile müzakere ederek vermişti. Paşa da, Rifat Efen­di'ye, Diyanet İşleri Reisi iken her hafta yaver gönderir, bir ar­zusu olup olmadığını sordururdu; resmi otomobili yok iken bir otomobil tahsis ettirmişti. Mücadelei Milliyeye büyük hizmeti sebk eden Rifat Efendi'yi burada rahmetle yad ederim.
Sayfa 177 - Türk Tarih Kurumu.
Bursa'nın tanınmış, ileri gelen din âlimleri 21/22 Nisan 1920 gecesi, yani Ankara'da Büyük Millet Meclisinin açılışından iki gün önce, Bursa Belediye binasının büyük salonunda toplanarak, Ankara'daki Meclis işini ve milli sorunları konuşacaklardı. Toplantıyı tertipleyenler, Bursa'daki Tümen Kumandanı Bekir Sami Beyle, umum
Sayfa 274 - Remzi KitabeviKitabı okudu
166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.