Hz. Enes'den (r.a.) rivâyet olunan bir hadîs-i şerîfte şöyle vârid olmuştur: «Biz dedik ki: «Ya Resûlallah, biz söylediğimizi yapmıyorsak, iyiliği emr, kötülükten nehy etmeyelim mi? Rasûlullah (s.a.v.) bunun üzerine şöyle buyurdu: «Siz söylediklerinizin hepsini yapamıyorsanız da yine iyilikle emredin ve kötülükten uzaklaştırın.»
Sayfa 140 - Bedir YayıneviKitabı okudu
7.cilt
1899. Cerîr İbni Abdullah radıyallâhu anh şöyle dedi: Bir gece Resûlullah’ın yanında bulunuyorduk. On dördüncü gecesindeki aya baktıktan sonra şöyle buyurdu: “Şu ayı hiç bir sıkıntı çekmeden gördüğünüz gibi Rabbinizi de ayan beyan göreceksiniz.” Buhâri, Mevâkîtü's-salât 16, Tefsîru(50),2, Tevhîd 24; Müslim, Mesâcid 211.Ayrıca bk.Ebû Dâvûd, Sünnet 19; Tirmizi , Cennet 16; İbni Mâce, Mukaddime 13. 1900. Suheyb radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cennetlikler cennete girince Allah Teâlâ onlara: - Size vermemi istediğiniz bir şey var mı? diye soracak. Onlar: - Ya Rabbî! Yüzlerimizi ak etmedin mi? Bizi cennete koyup cehennemden kurtarmadın mı, daha ne isteyelim, diyecekler. İşte o zaman Allah Teâlâ perdeyi kaldıracak. Onlara verilen en güzel ve en değerli şey Rablerine bakmak olacaktır.” Müslim, Îmân 297. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân 11.    
Sayfa 636Kitabı okudu
Reklam
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
4.cilt
849. Ebû Hüreyre radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.”  Müslim, îmân 93. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb
Sayfa 413Kitabı okudu
Mâlikî mezhebinin kurucusu İmam Mâlik, Mâlik b. Enes rahmetullahi aleyh kendisine kapıyı çalıp da geldikleri zaman gelenlere sorarmış: “Fıkıh meselesi mi soracaksın?” “Evet.” “Sorun.” dermiş, dinleyip fetvayı verirmiş. “Efendim, biz fıkıh meselesi sormaya gelmedik, zât-ı âlîniz hadis rivayet ediyorsunuz ya; sizden hadis telakki etmeye, naklen hadis almaya geldik.” derlerse; “İçeri girin.” der, içeri alırmış. Kendisi gider içeride gusül abdesti alırmış. En güzel elbiselerini giyermiş, en temiz, yeni sarığını başına sararmış, o misafirlerin oturduğu odaya kullanmadığı güzel rahlesini koydururmuş; orayı buhurlarla, güzel kokularla kokulandırırmış, ondan sonra edeb ve terbiye ile sevgi ve saygıyla gelir; “Resûlullah Efendimiz şöyle buyurdu, ondan şu râvi işitmiş, o şuna nakletmiş, o şuna nakletmiş, o şuna, o bana nakletti, ben de size naklediyorum.” diye nakleder ve kontrolünü de yaparmış.
Sayfa 253
Heva ehlinden iki adam Muhamed b.Sirin'in yanına girip "Ey Ebu Bekir, sana bir hadis tahdis edelim mi? Ne dersin?" dediler. "Hayır" diye cevap verdi. "Peki, sana Allah(azze ve celle)'nin kıtabından bir ayet okuyalım mı?" diye sordular. Bunun üzerine "Hayır, ya siz benim yanımdan kalkacaksınız ya da ben kalkacagım" dedi. Bunun üzerine iki adam kalkıp çıktı. Orada bulunanlardan biri "Ey Ebu Bekir, Allah(azze ve celle)'nin kitabından bir ayet okusa ne olurdu ki?" diye sordu. Muhammed b. Sirin buna karşılık şöyle dedi: "Onun bana bir ayet okuyup onu tahrif etmesinden, sonra bunun kalbimde yer etmesinden korktum." Muhammed sonra şunu ekledi: "Vallahi şu anda olduğum gibi olacağımı bilsem yine onları terk ederdim."[Darimi, es-Sunne; Hallal, es-Sunne; Acurri, eş-Şeria; ibn Batta el ibanetul kubrada rivayet etmiştir.]
Sayfa 275 - Neda YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.