EVSİZ KARINCA

EVSİZ KARINCA
@rkaracaoglan
Kitap kurdu olma yolunda ilerleyen bir TIRTIL… Homo, qui pulvis es et in pulverem revertis... «لا تَحْزَنْ إِنَّ اللَّهَ مَعَنَا»
Hazırsızlık yakalandığımız bir yağmur gibiydi karşılaşmamız; altına sığınabileceğimiz bir saçak bulana kadar ikimizde sırılsıklam olduk. Daha fazla gizlenecek bir yer aramaktansa kendimizi sağanağın ortasında bırakmaya karar vermiştik.
Sayfa 30 - JülideKitabı okudu
Reklam
Ve işte o zaman rezaletin en büyüğü kopuyor. Villa manyoli alacaklısı bakkal, kasap, manav ve saire hep birden ayaklanıp tabuta haciz koyduruyorlar. Böyle bir hadise dünyada belki ilk defa olmaktadır. Bir patişah cesedi, tabutu ile beraber hacz altındadır ve toprağa kavuşmak hakkına malik değildir.
Sayfa 247 - Necip FazılKitabı okudu
Vahiddün kaçmadı; Patişah sıfatı ile kaçmadı! Belki bir fert olarak çıkıp gitti. Ankara’da 101 pare top atılarak patişahlıktan kaldırılmış, Vahidüddin de tahttan indirilmişti. O da, üzerinden sıyırdıkları bütün sıfatların içinden kendisine kalan fert hakkıyla çıkıp gitti!
Sayfa 218 - Ali Nuri BeyKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
İtalya’da sürünen Vagidüddin’in endamına bak! Bu talihsiz hükümdar, vatanını kurtarmak için elinden geleni yapmış amma sonunda kimseye yaranamamış olmak şöyle dursun, ismi vatan hainine çıkarılmış bir bafbahtır.
Sayfa 195 - Refet BeleKitabı okudu
Türkiye, sadece öz vatanı içinde hayat hakkını kabul ettirmeye çalışa çalışa her şeyini kaybetmiştir. Türkiye’yi kuyruk diye takıp göklere yükseltmeyi taahhüt eden uçurtma, havada paramparça ve ateşler içinde kaldığı zaman, zaten kuyruk diye bir şey kalmamış bulunmaktadır.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Benim adım Tevrat’ta Hamid, İncil’de Ahmed, Kuran’da Muhammed olarak yazılıdır, buyurmuşlardır.
Sayfa 554 - Faruk HikmetKitabı okudu
Henüz idrak edebilmiştim. Ruhun bilemediğim vatanına nispetle, bedenin vatanı belliydi. Asli vatandan haber verircesine sevginin, güvenin, rahmetin hüküm sürdüğü yerdi ana rahmi. Oradan ayrılan her birimizse cennetten indirilen Ademlerden bir Adem idik elbette.
Sayfa 469 - RachelKitabı okudu
Kuşlar kondukları dalların kırılmasından korkmazlar. Zira tutundukları dala değil kanatlarına güvenirler.
Sayfa 468 - Hasan NaciKitabı okudu
Saygından dolayı el öpen bir insan, öperken koklamaz. Velev ki, anası babası olsun, sırf hürmet niyetiyle onu öpmüşse, dudağını değdirip geri çeker. Oysa ayni insan, evladını yahut hasretinden yanıp kavrulduğu başkaca kimseleri koklamadan öpemez. Böyledir... Teştifatsız sevenler, aşk derecesinde özleyenler koklamak isterler. Öpmeleri dahi koklayabilmek için bahanedir sadece...
Sayfa 464 - KuşçuKitabı okudu
Yaşamayı becermişsin gibi şimdi de ölmenin mi, derdine düştün?
Sayfa 464 - KuşçuKitabı okudu
Reklam
Beşeriyetimizi en temiz duygusu olan aşk, ilk olarak Adem’le Havva’dan yaratıldı. Bilinmeyi seven Tanrı’nın sevgisiydi, ilkin o ikisinde açığa çıkan.
Sayfa 442 - RachelKitabı okudu
Kişinin eli, gözü, kulağı bu özre bilfiil katıldıktan sonra nihayetinde kalbe ulaşmalı. Yaşamın şahit olmadığı özürler, dilde başlayıp dilde biterse; o özre mukabil gelen “Affettim!” sözü de ancak dilden kuşağa ilerliyor ama kalbe inemiyor.
Sayfa 441 - RachelKitabı okudu
Sır
......:Ebediyete ermenin -nasıl elde edeceğimizden ziyade- nasıl elde edilemeyeceğinin ilk ve en önemli sırrı anlatılıyordu. Neydi o sır? Allah’tan gayrısından herhangi bir ilahi nimet beklememek....
Sayfa 439 - Hasan NaciKitabı okudu
Aşk üç harfti. Aklın “Ayn”’ı, şahadetin “şın’ı” ve kurbiyetin “kaf’ı” ile yazılan koskoca bir kitaptı aşk. Keza alemlerin “ayn’ı”, şükrün”şın’ı” ve Kudüs’ün “kaf’ıyla” da “aşk” yazılabiliyordu ya; alemleri sezecek akla, şahadetin şükrüne ve Kudüs’ün kurbiyetini yaşayabilecek kalbe de talipti.
Sayfa 430 - Faruk HikmetKitabı okudu
Hristiyan din adamlarına göre Müslümanların iman ettikleri Peygamber, şeytanın yoldaşı sayılıyor doğrudan.
Sayfa 413 - RachelKitabı okudu
7.9k öğeden 7.8k ile 7.8k arasındakiler gösteriliyor.