Gözü veren, ışığı vermeseydi..
Ne olurdu, düşünebiliyor musun? Bütün güzellikler, bütün renkler idrak edilemeyecekti.
Din ırmağına dalmak ve membaına doğru kulaç atmak için şiddetli bir arzu duyuyorum.
Kalbini bir kabir gibi hissetti o gün. Ama içine konulanı tüketen, yok eden, öğüten değil, her şeyin aslında bir başka biçimde var olmaya devam ettiği, gömdüğü şeyin geliştiği, büyüdüğü bir kabir gibiydi. Bütün kabirler öyle değil midir?