Yani güzellik hakkında da bir şeyler biliyordu. Güzellik sözcüğünün altını çiziyordu; sadece hoş bir yüz ya da canlı bir manzara değil, sadece bir Yunan Afrodit’i ya da bir Rönesans dönemi nü tablosu ya da bir Turner gün batımı değil, yaşlı bir adamın yüzünden ya da bir sığırın gövdesinden de çıkabilecek bir şeydi.
‘’Bence hayatın sorularına direkt olarak başka birinden cevap almaya çalışmak, bir sınavda kopya çekmeye çalışmak gibi. Kendi cevaplarını yaratmak zorundasın. Ve kendi cevaplarını oluşturduğunda onları başka insanlara iletmediğini göreceksin.’’
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Rudy yenilgiyi kabullendi ama yatağa gidemeyecek kadar üzgündü.
Ama mutluluğa ulaşmak için insanın mantığı ile tutkuları ve arzuları arasında bağlantı kurması gerekiyordu.
Mağaranın içindeyiz ve duvardaki bu küçük ışık demeti dünyanın gerçekliğine dair görebildiğimiz tek şey. Ama bu küçük ışık demetinden ne çıkarabiliriz? İşte soru bu. Mağaranın dışındaki dünyayı keşfetmek için zihnimizi kullanabilir miyiz?
Eğer bu filozoflar bir günde beş yüz kilo avokado toplamak zorunda olsalar felsefenin rotası ne yönde değişirdi?
Sayfa 264Kitabı okudu
Reklam
Üzerinde ismim yoktu ama yine de gelmeyi düşündüm. Belki yeniden bir bağlantı kurarız diye.
Yani hayat sadece bıktırıcı değil, çok da tehlikeli, daha çok Schopenhauer’ın insan hayatıyla ilgili görüşü gibi; bir elde can sıkıntısı, diğerinde endişe.
Bu dünyadaki, büyük düzendeki yerlerinden bu derece emin olmalarını ne sağlıyordu?
Karış karış aramanın ne demek olduğunu biliyor musun?
86 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.