“Alman düşüncesi” ağır bir havadır benim için: ruhbilim konusunda birer içgüdü olmuş pisliklerini tüm sözleriyle, tüm davranışlarıyla açığa vururlar; bunun yakınında güçlükle soluk alırım, 17. Yüzyılda Fransızların o çetin öz sınavından geçmemişlerdir, - La Rochefoucauld, bir Descartes, en önde gelen Almanlardan yüz kez daha dürüsttürler, -Bugüne değin Almanlardan bir tek ruhbilimci çıkmamıştır. Oysa ruhbilim bir soyun t e m i z l i ğ i ya da p i s l i ğ i için bir ölçüdür neredeyse…İnsan daha temiz bile değilken, nasıl olur d e r i n l i ğ i ?
LaRochefoucauld,özdeyişlerinde''Kendisinegüvenmeyenbirkişiiçin,sessizlikendoğrukarardır''diyordu. Victor Hugo buna bir ekleme yapmıştır: ''Sessizlik her zaman biraz kabullenme etkisi yaratır.
"En iyi arkadaşlarımızın mutsuzluğunda her zaman, bizi rahatsız etmeyen bir şeyler buluruz." Sıradan, sözüm ona dostlar, bu tür durumlarda, usulca bir hoşnutluk gülümsemesine dönüşecek seğirmeyi zorlukla bastırabilirler.
Rochefoucauld