"Kalplerimiz büyük acılarla parçalandı ve ıstıraplarımız dayanılmaz oldu. İnsanların tarafında korkunç acı ve keder var; kanunların büyük bölümüne karşı birikmiş kinler var. Cumhuriyetin tarafında ise önemli bir kuralımız var, cumhuriyetin büyük kuralı: Bireylerin hataları ne olursa olsun, hükümette bağımsızlık haklarına karşı bir tecavüz (ihlal) olmaz".
Şu an cumhuriyetin yalnızca ismi var, bizim ise gerçeğine ihtiyacımız var. Politik reform, sosyal reform için tek yoldur.
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Sanayi devrimiyle beraber gelen bir kriz. 19. Yüzyılda halk, sanayi üzerine kurulu bir sisteme yönelmiş ancak bu işin en büyük kazancı burjuva kısmının olmuştur. Yani içi sınıfı ile patronlar arasında anlamsız bir makas oluşmuştur. İşçi sınıfı kanaat geçiniyor ve ortalamanın altında kalan evlerde yaşamını idame ettirmeye çalışıyorlardı. Köylü kesim de bu durumdan nasibini almıştı. Üretim araçlarına ayak uydurulamıyor ve bu nedenle artan nüfusun ihtiyaçları karşılanamıyordu. Devrim kaçınılmaz olacak ya önüne geçelemeyecek bir takım etkenler de devreye giriyordu. Bunlardan biri patates (evet yanlış okumadınız patates) krizi, diğeri ise monarşiye duyulan güvensizlikti. Özellikle feodal bir yapı taşıyan krallıklar ( İngiltere yani Birleşik Krallık hariç ) halk merkezli bir talebi karşılamakta zorlanmaktaydılar. Yönetimi elinde bulunduranlar, halktan doğan taleplerin önünü kesemeyeceğini anlayınca birkaç sübvansiyon görevi gören kararlar aldılar. Bu ilişkiyi doğuran süreç ise sırasıyla şu şekilde ifade edilebilir; Ayaklanma-müdahale- müdahaleden korku- çeşitli imtiyazlar- halka kısıtlı oy hakkı ve son olarak önüne geçilemeyen devrim. Eserin dilinden bahsetmek istiyorum. Merak üzere okunacak bir eser değil. Yaşanan olaylar sıkıcı muhabbete sahip bir arkadaşın ağzından dinleniyormuş gibi. Yani Wikipedia bilgisi okuyormuşsunuz gibi oluyor. 110 sayfa boyunca bu düzlükte bir eseri okumak üzüyor. Sistematik çalışama yapan siyaset-ekonomi- tarih- iktisat gibi öğrenciler için makul bir kaynak. Zihinde kalın.
1848 Devrimleri
1848 DevrimleriRoger Price · Babil Yayıncılık · 20009 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Joan Vatsek - Düellocu Price Day - Ve Papağan "Fıstık" Dedi Paul Eiden - Tesadüfün Bu Kadarı Jack Finney - Kayıp İnsanlara Dair William Sambkot - Korku Adası Roger Arthur - George'den Ne Yapmalı Da Kurtulmalı F. Tennyson Jesse - Define Uğruna Wilbur Daniel Steele - Suçun Vücudu Manin Rubin - Kocanı Öldür Gerald Kesh - Kemiksizler ile beraber tam 10 kısa korku hikayesinden oluşan bir kitap. Gerilim, ihanet, korku, gizem ve bilim kurgudan oluşan bu kısa hikayeler belki de bir ömür aklımızda kalacak tarzda hikayeler. İnanılmaz kalemler, inanılaz olay örgüsü ve amaçlarına ulaşmışlar. Korku türünde yazmanın gerçekten başarı olduğunu düşünüyorum çünkü bir insanı okuduğuyla etkilemek çokta kolay değil. Beni en etkileyenleriyse "Düellocu" ve "Kayıp İnsanlara Dair" oldu.
Korku Adası
Korku AdasıWiliam Sambkot · DNA Kitap ve Yayıncılık · 054 okunma
Rory Gilmore Kitap Listesi
1.) 1984 - George Orwell ✅ 2.) Huckleberry Finn'in Maceraları - Mark Twain ✅ 3.) Alice Harikalar Diyarında - Lewis Carroll ✅ 4.) Kavalier & Clay'in Maceraları - Michael Chabon 5.) İnsanlık Suçu - Theodore Dreiser 6.) Angela'nın Külleri by Frank McCourt ✔️ 7.) Anna Karenina - Leo Tolstoy ✅ 8.) Anne Frank'ın Hatıra Defteri -
... karikatürist Roger Price düz bir siyah çizgiye "açık saçık bir Fransız kartpostalının yandan görünüşü" adını verdiğinde, görülen örüntü ile amaçlanan örüntü arasında görsel devamlılığın yokluğunu kullanmıştır. Düz çizgi kendi başına, dikdörtgen bir resimden bir sapma olarak görülemez; aradaki ilişki nelerin birlikte bulunduğuna dair önceki görsel deneyim yoluyla kurulabilir ancak. Bu resim, tam da bu yetersizliğinden dolayı iyi bir espridir.
Sayfa 114
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle şahane politik bir kitap. Kitaba geçersek de bu kitapta o kadar çok " ben" kelimesi var ki, o ben kelimesini çıkarsanız herhalde doğru düzgün cümle bulamazsınız. Bu kitabı bu kitap yapan en büyük şey de sanırım bu kavramdır(ben). Aslında bu kitabı özetleyen iki şey var: birincisi, kitabın son kısmında senatör ve muhabirler arasında geçen soru- cevap bölümü, ikincisi ise kitabın arkasında yazılanlar. Ama bana sorarsanız kitabın arka kapakta ki sözler kitabın iç yüzünü teşhir etmede daha başarılı. Ve arka kapakta ki o cafcaflı sözler: "bizim icin rüşvet ve yolsuzluk kabul edilen bir siyasal görüştür. bizi destekleyen herkes devlet malına yeme fırsatını elde edecektir.' "dünya tarihinde ilk kez önce ben partisi, siz secmenlere istediginizi elde etme hakkini veriyor. yuzyillardir yolsuzluklarin basinda profesyoneller vardi, oysa biz bundan herkesin yararlanmasini istiyoruz..." "herkesi, surekli olarak kandirman olanaksizdir. ne varki, bir kez kandirmayi basarabilirsen, dört yil yararlanirsin..."
Önce Ben Partisi
Önce Ben PartisiRoger Price · Altın Kitaplar · 19903 okunma
472 syf.
·
Puan vermedi
İstatistiklerle desteklenen bu kitap daha çok akademik araştırma yapanlara yöneliktir diye almıştım. Düşündüğüm gibi çıktı. Genel hatlarıyla Fransa tarihine yönelik güzel bilgiler verse de tam aradığımı bulamadım. İlk 70 sayfa 1700'e kadar olan dönemi ele alırken geri kalan 350 sayfada 1700'den günümüze kadar olan kısım anlatılmış. Ortaçağ Fransasını öğrenmek için pek ideal bir kitap değil. Devrim sonrasıyla ilgilenenler için daha çok işe yarar.
Fransa'nın Kısa Tarihi
Fransa'nın Kısa TarihiRoger Price · Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi · 201620 okunma
472 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Fransız halkının gücü
Kitapta en çok aklımda kalan, Fransız halkının aleyhine bir yasa çıkarsa hemen örgütlenip devlete bu yasanın haksız olduğunu dile getirmeleri. Devlet ya da imparator ikna olmazsa onunla çatışmaya girip sonunda halk zafer elde ediyor. Günümüzde neden hep Fransız halkı olaylara isyan ediyor derdim. Meğerse genetik kökenliymiş:) Fransız tarihine
Fransa'nın Kısa Tarihi
Fransa'nın Kısa TarihiRoger Price · Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi · 201620 okunma
207 syf.
·
Puan vermedi
·
35 saatte okudu
Çeşitli yazarlardan hikaye derlemesi yapılmış. Alfred Hitchcock ' un bu hikayeleri kısa filmlere aktarabileceğini hayal edebiliyorum. Şöyle ürpertici bir müzik eşliğinde müphem sahneler... Mutlu son arayanlar, aradığınız asla burada değil. Burada herkes ektiğini biçiyor. Benim favori hikayem '' Kayıp İnsanlara Dair - Jack Finney, '' oldu. Kitaptaki hikayeler ise şöyle; * Düellocu - Joan Vatsek * Ve Papağan Fıstık Dedi - Price Day, * Tesadüfün Bu Kadarı - Paul Eiden, * Kayıp İnsanlara Dair - Jack Finney, * Korku Adası - William Sambkot, * George'dan ne Yapmalı da Kurtulmalı - Roger Arthur, * Define Uğruna - F. Tennyson Jesse * Suçun Vücudu - Wilbur Daniel Steele * «Kocanı Öldür Yavrum» - Manin Rubin * Kemiksizler - Gerald Kesh * Sessizce - Damon Knight * Balık Adam - Irvin S. Cobb * Ölüm Teşkilatı - Henry Slesar
..ve Papağan Fıstık Dedi
..ve Papağan Fıstık DediAlfred Hitchcock · Milliyet Yayınları · 197191 okunma
Reklam
Felsefe Okumaları
<•••>FELSEFE OKUMALARI<•••> 1. Schopenhauer - Say yayınları dizisi 2. Schopenhauer - İsteme ve Tasarım olarak dünya 3. Schopenhauer - Aşkın metafiziği 4. Rudiger Safranski - Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi) 5. Nietzsche - Böyle buyurdu zerdüşt 6, Nietzsche - Putların Alacakaranlığında 7. Nietzsche - İyinin ve kötünün
1789 Devrim'nin toplumsal nedenlerini vurgulamak Son zamanlarda giderek daha demode hale gelmiştir. Gerileyen soyluluk ile yükselen burjuvazi arasındaki mücadeleyi temel alan bildik marksist yaklaşım yerine, tarihçiler soylularin ve burjuvalarin ortak cikarlarini ve bu gruplarin içindeki çıkar çatışmalarıni vurgulamaya başlamışlardır. ..
4 ağustos 1789 gecesine kadar varlığını sürdüren soyluluk, giderek nispeten kapalı bir kast haline gelecekti. Bu kast hem karolenj aristokrasisinin varislerini hem de vassalik ve savaş yoluyla bir timarin veraset hakkini elde eden châtelain castellan kale komutanı ailelerini içermekteydi.
Devrim'e kayıtsız kaldığından şüphenilen herkesi ve en önemlisi "zenginleri ve yozlaşmışları", yani aristokrat, finansör, toprak sahibi, tüccar ve spekülatör olsun, genel olarak yoksulları sömürdüğüne inanılan herkesi, en insafsız ifadelerle kınayan bir "dışlama dili" gelişti.
Sayfa 148
XVI. Louis'in İdamı-21 Ocak 1793
Eski rejim ile nihai sembolik kopuş ve Avrupa'nın taç giymiş hükümdarlarına meydan okuyan bir eylemdir.
Sayfa 144
9-10 Ağustos'ta halk derneklerinin ve artık demokratikleşen Ulusal Muhafızlar'ın yaklaşık 25.000 üyesi, Tuileries Sarayı'na saldırarak kralın İsviçreli muhafızlarından 600 kişiyi katletti ve hükümdarı tutukladı. Paris' e ilerlemeye ve anayasal monarşiyi yeniden kurmaya çalışan Lafayette ise askerleri tarafından terk edildi. Artan istila tehdidi ve ihanet korkusu, Paris hapishanelerinde tutulan yaklaşık 1400 siyasi mahkumun 2-6 Eylül tarihleri arasında katledilmesine yol açtı. Bu, devrimci bir diktatörlüğün şiddet yoluyla kuruluşunun habercisiydi.
Sayfa 141 - Boğaziçi Ünv.
Reklam
1347-1348 Veba salgınları
"Ard arda gelen veba dalgalarına(Paris'te 1596 yılına kadar 22 salgın yaşandı) sıcak ve nemli ilkbahar ve yaz mevsimleri de eşlik ediyor;böyle mevsimlerde pireler çoğalırken, hastalığın bulaşması daha da olası hale geliyordu. Gücü yetenler şehirlerden kaçtığı için panik yayıldı. Kaçanlar arkalarında boş ve sessiz sokaklar, tahtalarla kapatılmış dükkanlar ve çürüyen cesetlerden yayılıp her yeri kaplayan leş kokusu bırakmıştı. "
Sayfa 38 - Boğaziçi Ünv.
26 Ağustos 1789
"26 Ağustos'ta İnsan ve Yurttaşlık Hakları Bildirisi ilan edildi."
Sayfa 131
Resim