Günaydın/ Rojbaş!
Ne ben anladım okuduğumu Ne o çevirdi sayfaları Kolumdaki saat uzun bir Tiren Yüreğim Munzur Suyu
Günaydın/ Rojbaş!
Çay içtim iki bardak Tam on zeytin iki dilim de ekmek Ağrı sızı yok miğdemde Üstüne bir sigara ne güzel ne güzel
Reklam
Günaydın/ Rojbaş.!
‭‭“Yabancıya haksızlık ve baskı yapmayacaksınız. Çünkü siz de Mısır'da yabancıydınız. [22] “Dul ve öksüzün hakkını yemeyeceksiniz. [23] Yerseniz, bana feryat ettiklerinde onları kesinlikle işitirim. [24] Öfkem alevlenir, sizi kılıçtan geçirtirim. Kadınlarınız dul, çocuklarınız öksüz kalır. [25] “Halkıma, aranızda yaşayan bir yoksula ödünç para verirseniz, ona tefeci gibi davranmayacaksınız. Üzerine faiz eklemeyeceksiniz. [26] Komşunuzun abasını rehin alırsanız, gün batmadan geri vereceksiniz. [27] Çünkü tek örtüsü abasıdır, ancak onunla örtünebilir. Onsuz nasıl yatar? Bana feryat ederse işiteceğim, çünkü ben iyilikseverim. MISIR'DAN ÇIKIŞ‬ ‭22:21‭-‬27‬ ‭TCL02‬‬ [21]
Günaydın! Rojbaş!
Bense mazlum ve yoksulum, Düşün beni, ya Rab. Yardımcım ve kurtarıcım sensin, Geç kalma, ey Tanrım! MEZMURLAR‬ ‭40:17‬
Günaydın/ Rojbaş.!
Yaşama arzumun yeniden belirmesiyle, varlığımın gerekli olduğuna dair beklenmedik yeni bir duyguyla içim içime sığmıyordu.
Rojbaş/Günaydın 1K.!
Dünya dümdüzdü Kim çalışıyor kim çalışmıyor belliydi Bu defa daha açık görülüyordu Yatanın yürüyene borcu vardı Kuş daha iyi bir dünyadaydı Yaşıyordu ve seviyordu Dünyada bir ölecek kadar vakti olanlar vardı Adımı gelecek günlere yazıyorum
Reklam
Günaydın/ Rojbaş.!
Seni özlüyorum. Sesini, kahkahanı özlüyorum. Sana kitap okumayı, seninle balık tutmayı özlüyorum.
Günaydın/ Rojbaş/ Hayırlı Cumalar Diliyorum!
"O gökyüzünün ve yeryüzünün gerçek yaratıcısıdır; gecenin gündüzü örtmesini ve günün yeniden gecenin yerini almasını sağlayandır; güneşe ve aya boyun eğdirendir; hepsi, her şey O’nun takdirine göre işler; O’nun her şeye gücü yeter; hiç kuşku yok ki O en kudretlidir, en Yüce Bağışlayıcıdır."
Günaydın Rojbaş️
Gönlüm, dilim, kanım ve mizacımla sizdenim Dünya ve ahrette vatandaşlarım benim
Günaydın/ Rojbaş 1K
Aşık Garip gözlerinden yaş döker Anam yoktur yaka yırtıp yaş döker Nişanlım yok mezarıma taş diker Bir çalıdır mezar taşı garibin
Reklam
Günaydın / Rojbaş..
Aşkın aldı benden beni Bana seni gerek seni Ben yanarım dünü günü Bana seni gerek seni Ne varlığa sevinürem Ne yokluğa yerinürem Aşkın ile avunuram Bana seni gerek seni Aşkın aşıklar öldürür Aşk denizine daldurur Tecelli ile doldurur Bana seni gerek seni Yunus Emre
Rojbaş! / Günaydın!
Gün vursun yükünü Gecenin halkasına Yol vursun sesini Uzaklığın pasına Se s i m e k i b r i t ç a k s a n t u t u ş a c a ğ ı m ! Sargısızım, Çoğalırım; Çoğaldıkça arsızım Sana yağmur diyorum!
Rojbaş/ Günaydın!
Bütün Antepliler gibi. Güneş doğduktan sonra uyunmazdı. “Göbeğine gün değdi, uyan” derlerdi adama.
Günaydın/ Rojbaş (09: Eylül/09)
Ve tavanında bir köşede Sıkışmış bir kırlangıç yuvası. Seni beklerken yüreğimin Ufalanıp dökülmüş yarısı. Sevgilim ne zaman, ne zaman Bir dosyaya koyacağız bu yası? Çık gel ağzında balçık ve samanla Ve karnında yumurtanın akı sarısı.
Günaydın/ Rojbaş 1K!
TESPİH Bir gün Hoca, yol üstü bir hana inmiş. Nuh Nebi den mi kalmış, Kalûbeladan mı. Her ne ise.. Her tarafı delik deşik olmuş; adeta çökmeye bir başı kalmış. Hoca nın yüreğine bir korkudur düşmüş ama, ne desin? Nihayet bir söz arasında: “Yahu, bu senin tavan da ne kadar gıcırdıyor be, beşik mi mübarek!” diyecek olmuş ama, hancı hiç oralı olmamış; sözü şakaya boğarak; “Ağzını hayra aç Hoca. Bu gıcırtılar beşik gıcırtısı değil, tavan tahtaları Hakk a tesbih çekiyor” Hoca nın közü küllenir mi? Gözlerini hancının gözüne dikerek: “Peki ama, ya bu tavan böyle tesbih çeke çeke aşka gelip secdeye kapanırsa?”
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.