Günaydın/ Rojbaş
BİRİNCİ MEZARCI (Türkü söyler.) Yıllar geçti sinsice sezdirmeden Yaşım büktü belimi Attı beni karaya denizlerden Bir var bir yokmuş gibi. (Bir kafatası çıkarır atar.) HAMLET Bu kafanın bir dili vardı içinde, türkü söylerdi bir zaman. Herif nasıl kaldırıp atıyor şimdi yere, Kabil’in eşeğinin çene kemiğiymiş, ilk cinayetin aletiymiş gibi. Belki de
Rojbaş/ Günaydın
Tutkuların kölesi olmayan kim varsa gelsin Ona da açıktır yüreğimin derinleri, Yüreğimin seni sakladığım en sıcak yeri.
Reklam
Rojbaş/ Günaydın...
gözü yaşlı anaların ellerini öperim sabah çaylarını demlerim işçilerin genç kızlar sevda şiirleri ister
Rojbaş/ Günaydın..
Sen ki anasın toprağa benzer yüreğin bereketli doğurgan yemyeşil bir toprağa ana alyanaklı bal dudaklı bir gelin veremedim diye kızma bana sencileyin ak umutlarına
Günaydın/ Rojbaş/ Guten Morgen
Hemen, şimdi, iyi yürekli rüzgâr Yalvarırım sana, git, Gir onun küçük bahçesine Şarkı söyle penceresinde; Söyle: Düğün rüzgârı esiyor Çünkü Aşk son haddinde; Yakında gerçek aşkın sana kavuşacak de, Yakında, ah yakında.
Rojbaş/ Günaydın...
Biri şarkılarla gözleri besler, Yeşillikleri ve sevgilileri Umudlandırır. Çiçekler hep bekler gibidir, Oysa hiç beklemezler; Biri arılandırır, biri kuşlandırır. Biri rüzgârlandırır gönülleri, Biri kızdırır soğumuş külleri.. Biri de kendini kucaklandırır. Biri tek başına yürür yazgısında, Biri sepetlerde demet demet Ününü kaldırımlandırır. Biri vazolandırır kendini salonlarda, Biri kurur bir kitabın içinde, Biri de kafes arkasında saksılandırır. Çiçekler bir şölen yaşamda, Renklerin en büyük orkestrası.. Dursuz-duraksız çalar her insanda Sevinci, aldanıyı, ölümü ve yası.
Reklam
105 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.