Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dünü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinürem
Ne yokluğa yerinürem
Aşkın ile avunuram
Bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar öldürür
Aşk denizine daldurur
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni
Yunus Emre
Gün vursun yükünü
Gecenin halkasına
Yol vursun sesini
Uzaklığın pasına
Se s i m e k i b r i t ç a k s a n
t u t u ş a c a ğ ı m !
Sargısızım,
Çoğalırım;
Çoğaldıkça arsızım
Sana yağmur diyorum!
Ve tavanında bir köşede
Sıkışmış bir kırlangıç yuvası.
Seni beklerken yüreğimin
Ufalanıp dökülmüş yarısı.
Sevgilim ne zaman, ne zaman
Bir dosyaya koyacağız bu yası?
Çık gel ağzında balçık ve samanla
Ve karnında yumurtanın akı sarısı.
TESPİH
Bir gün Hoca, yol üstü bir hana inmiş. Nuh Nebi den mi kalmış, Kalûbeladan mı. Her ne ise.. Her tarafı delik deşik olmuş; adeta çökmeye bir başı kalmış. Hoca nın yüreğine bir korkudur düşmüş ama, ne desin? Nihayet bir söz arasında:
“Yahu, bu senin tavan da ne kadar gıcırdıyor be, beşik mi mübarek!” diyecek olmuş ama, hancı hiç oralı olmamış; sözü şakaya boğarak;
“Ağzını hayra aç Hoca. Bu gıcırtılar beşik gıcırtısı değil, tavan tahtaları Hakk a tesbih çekiyor”
Hoca nın közü küllenir mi? Gözlerini hancının gözüne dikerek:
“Peki ama, ya bu tavan böyle tesbih çeke çeke aşka gelip secdeye kapanırsa?”
Bazı ana-babalar, okulda ve diğer etkinliklerde başarılı olmaları konusunda çocuklarına aşırı yüklenirler. Çoğu çocuk, ' ana-babalarının bu aşın beklentilerini karşılama gücüne sahip değildir. Gösterdiği çabaya rağmen ana-babasının onayını kazanamayan ve onların istediği kusursuzluk düzeyine ulaşamayan çocuk giderek kendi gözünde de değersizleşir.
Şimdi hangi yola dönmeli
Her şey bitti ve aramzda
Duran yine benim
Her bir hücrem sadece
Senin için nefes alırken
Hangi tarafa koşmalı
Sen varlığınla bile mahvedebiliyorken beni
Nasıl buradan dönüp de
Kendime bakmalı