168 syf.
10/10 puan verdi
"Bu romanı büyük bestekârımız Eyyubi Bekir Ağa'nın ruhuna ithaf ediyorum" AHT Mahur Türk müziği makamlarının en önemlilerinden biri, Tanpınar'ın romanlarında Ebubekir Ağa'nın, Dede Efendi'nin ve Neşati'nin mahur besteleri geçiyor. “Gittin amma ki kodun hasret ile cânı bile İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı
Mahur Beste
Mahur BesteAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20236,3bin okunma
DAVETİYE Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce, italyanlar başvekili muhterem Düce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür; Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
Hesaplaşma...
Şimdi, yıllardan beri her akşam yaptığı, hiç yapmazmış gibi, hiç yapmamış gibi, içi titreyerek, heyecanını ellerinin ürperişinde, avuçlarının soğuk soğuk terleyişinde duyarak yaptığı, her akşam, yağmur da yağsa, hava soğuk da olsa, yaptığı şeyi yaparken, değneğine abanarak, günün yükü ile ağır, yılların suçluluğu ile yorgun adımlarla Aventinus'un eteğine tırmanırken, Roma'ya gelmek üzere yola çıkışından önce bir yıla yakın zaman boyunca her akşam yaptığı başka bir yürüyüşü anıyor gerçekte.
Sayfa 76 - Metis Yayınları, IoakimKitabı okudu
Abdullah b. Mesud, küçücük boyu ve incecik ayaklarıyla, Dâru'n-Nedve'nin kapısı önüne gelip Rahman Suresi'ni okudu ve bu okuyuşuyla şunu ilan etti; "Dinle ey dünya...dinle ey Mısır ve Roma..hiçbirinizin dünyaya söyleyecek sözü kalmadı artık..insanları siz köleleştirdiniz, ellere kelepçeleri siz vurdunuz, iffetleri siz çiğnediniz..dinleyin..Allah insanı, sizin hurafelerinizi değil, Kur'an-ı Kerîm'i öğrensin ve yaşasın diye yarattı.." İnsanlığın durdurulan yürüyüşü Allah Rasûlü'nün öğrencileriyle yeniden başladı...
İtalya ile birlikte bütün Avrupa'yı bir şiirle gömen Atsız Atam! Var ol!
DAVETİYE Ey Benito Mussolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Duçe! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür; Din Arab’ın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
Benito Mussolini'ye şiir (Davetiye)
Ey Benito Mussolini! Ey gayet yüce, italyanlar başvekili muhterem Duçe! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür; Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden
Davetiye Ey Benito Mussolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Düçe! İşittim ki yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların Yeşil Bosfora Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür; Din Arab'ın, Hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
"İtalya yaz mevsiminin sonu itibarıyla, 72'de iki büyük hikâye görmüştü. Birisi, Spartaküs'ün uzun yürüyüşü, diğeri ise Roma'nın rezil olmasıydı. Silahlanmış bir ayak takımı, düzenli bir orduyu mağlup etmişti."
Sayfa 129 - Kronik KitapKitabı okudu
Yazının tamamı şöyleydi: "Hükumet eliyle okullarda eğitim verilmesi, tarihteki en radikal maceradır. Bu girişim, çocukluğun en iyi zamanlarını tekeline almakta, ebeveyne ve eve karşı saygısızlığı öğreterek aileyi öldürmektedir. Okul süreci, ayrıntıları özünde Roma veya Yunan'a değil, Mısır'a ait bir tasarıdır. Onun
M.Ö.42'de Roma'da..
Boşalan devlet kasaları nedeniyle hükümet, kentin 1400 zengin kadınına yeni bir vergi koymuştu. Söz konusu kadınlar da bir protesto yürüyüşü düzenleyerek, seslerini bu üç diktatör hükümdarın kadın halkına duyurmaya çalışmışlar ve onların desteğini kazanmayı ummuşlardı. Bu arzuları kısmen gerçekleşti ve kadınlar hiç değilse Forum'un kürsüsüne ulaşmayı başardılar. Valerius Maximus'a göre "Erkeklerden hiçbiri meseleyi gündeme almayı istemedi. İşte o zaman Hortensia öne atıldı ve diktatörlere, kararlı bir ses tonuyla sorunlarını duyurdu." (.. )Dolaylı da olsa, Hortensia'nın bu konuşmasında ilk kez kadınların oy verme hakkı söz konusu ediliyordu. Hortensia, öncelikle kadınların savaşta çektiği acılardan söz ettiği konuşmasında, yöneticilere şu soruyu yöneltmişti: "Eğer biz, birbirinizle rekabetiniz yüzünden çok kötü zarar verdiğiniz devlet yönetiminde değilsek, o zaman niçin vergi ödüyoruz?"
Sayfa 65 - İmge Kitabevi 2.Baskı(Ağustos 2019) - Üç Diktatör : Marcus Antonius, Octavianus ve Marcus Lepidus
Hıristiyan kilisesinin ataerkilliğine meydan okuyan kadın, Johanna.
Kilise için büyük bir skandal ve utanç kaynağı olan garip bir öykü IX. yüzyıl Avrupası'nda ağızdan ağıza dolaşıyor, bir kadının meşru yollardan papalık tahtına çıktığı söyleniyordu. Efsaneye göre erkek gibi giyinmiş bu kadın kilisenin önde gelenleri arasına katılmış ve bu sayede kilisenin işleyişi hakkında bilgi ve malumat toplamıştı. Yıllar süren bu hazırlıklardan sonra Roma'ya yerleşmiş, kilise hiyerarşisinde yükselmeye başlamış, sonunda da papa seçilmişti. Ama ayin alayının yürüyüşü sırasında herkesin önünde doğum yapınca gerçek ortaya çıkmıştı. Kadın Papa Johanna'nın efsanesi o kadar büyüdü ve o kadar yayıldı ki, o gürzden bu yana papalığa seçilen kişinin erkekliği, gerçekten erkek olup olmadığının görülmesini sağlayan ortası delik bir mermer sandalye sayesinde kontrol edilir oldu. Bugün günahkâr doğumun yer aldığı yerde, kadın papayla çocuğunu temsil eden bir heykel vardır ve papalar resmî törenlerde o utanç verici noktadan geçmemek için bugün bile yollarını değiştirirler. Bu kural bile, kilisenin yüzyıllar boyunca inkâr edip durduğu Johanna öyküsünün gerçekliğini ortaya koyar.
Sağdan Gelen Tehdit
"Mussolini'nin meşum "Roma Yürüyüşü'nden ilham alan Adolf Hitler ve kurmayları, ilk önce Münih'te iktidara el koyma ve ardından bunu "Berlin'e Yürüyüş" için bir başlangıç noktası olarak kullanma planı yaptı. 8 Kasım 1923'te Naziler Bürgenbraukeller'i kuşattı ve Eyalet komiseri Von Kahr ile üç kişiyi rehin aldı. Ancak başlancıcı iyi kotarılmış olmakla birlikte, darbe girişimi kısa sürede bir komediye dönüştü."
Sayfa 72 - İletişim Yayınları
Mazlumları Oyalama Müessesesi: BM
Batı tarafından durdurulan insanlığın "kulluk yürüyüşü tekrar nereden başlayacak; Roma, Yunan, Kilise ya da Özgürlük Anıtı umut olabilir mi? Bosna'da ki katliamın baş müsebbibi olan BM Gazze için güven verebilir mi?
Vaktiyle bir Atsız varmış var olsun!
DAVETİYE Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Düce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür; Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden
Resim