İçeri girdiğimiz zaman Attila'yı ahşaptan yapılmış bir tahtta otururken bulduk.
hayvanlar doğanın öz, biz insanlar ise üvey çocuklarıyız
Hayvanların "akıllı" yaratıklar olduklarından eski Budist kitaplarında bahsedilir. Romalı doğa tarihçisi Pliny, sahibini arayan bir köpeğin, gittiği yolun aniden üçe ayrıldığını gördüğünde nasıl ilk iki kavşakta yeri koklayıp sahibinin kokusunu bulamayınca koklamaya gerek görmeden üçüncü kavşağa daldığını yazar. Pliny'ye göre hayvanlar doğanın öz, biz insanlar ise üvey çocuklarıyız. Doğa hayvanlara güzel kürk, kabuk, tüy dağıtmış ve kısa zamanda onlara uçmayı, yüzmeyi öğretmiş. Öte yandan biz insanlar "Doğduğumuz andan itibaren çıplak bir şekilde toprağa atılırız ve hemen ağlamaya ve yalvarmaya başlarız. Hiçbir hayvan insan gibi doğar doğmaz ağlamaya başlamaz."
Reklam
İskenderiye Kütüphanesi
İsa’dan önce 47 yılının üçüncü gününde Antik Çağ’ın en ünlü kütüphanesi cayır cayır yandı. Romalı lejyonlar Mısır’ı istila ettiler ve Julius Sezar’ın Kleopatra’nın erkek kardeşiyle giriştiği çarpışmalardan birinde, alevler İskenderiye Kütüphanesi’ndeki binlerce papirüs rulonun büyük bir kısmını kül etti.
Roma’da hazine boşalmış ve Romalı çiftçiler de kendilerini tüketen savaştan yorgun düşmüşlerdir. Her şey yitirilmiş gibidir. İşte o sıralar, savaşı başlatan ve başarıyla sonuçlanmasında büyük çıkarları olan Romalı tacir ve zanaatçı zümre, kendi hesaplarına büyük bir donanma yaptırdılar. Konsül C. Lutatius Katulus kumandasındaki donanma, Kartaca donanmasını çok acı bir yenilgiye uğrattı. Gemi kayıplarının yanı sıra, Sicilya’daki birkaç kenti de yitirdi Kartacalılar ve görüşme masasına oturdular: 241 tarihli barış andlaşmasına göre, Kartaca, Sicilya’daki topraklarından olduğu gibi, kıyılarındaki adalardan da vazgeçiyordu; on yıl boyunca büyük bir savaş tazminatı ödeyecekti; bütün Romalı esirleri karşılıksız geri verecek ve İtalya’dan paralı asker tutamayacaktı artık.
Ben bir insanım ve insanî olan hiçbir şey bana yabancı değildir. Romalı Terence
Sayfa 176
... Bir kadın yanındaki koltuğa doğru geldi. Kadının yüzünde sanki koyu vişne bir ağızla Romalı heykel burnundan başka bir şey yoktu. Koyu vişne kıpırdadı...
Reklam
Mağara adamı koca sopalarla, Romalı kılıçla, ortaçağ insanı vebayla yok edilirdi, bizleri ise bir kâğıt parçasıyla imha edebiliyorlar.
Sayfa 368Kitabı okudu
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.