724 syf.
·
Puan vermedi
Türk Entelijansiyası’nın Kuran’ı
Askerde okuduğum ve beni en çok yoran kitaplardan biridir. Okuması çok zor bir kitaptı. Özümseyenleri geçtim, bitirebilenin kalçasından öpüleceği kitaptır. Kesinlikle herkesin sevebileceği bir kitap değil. Kanmayın popüler mecrada herkesin Selim gibi takıldığına, ilk yayımlandığında gerçek bir ilgisizlikle karşılanmış bu roman. Günümüzdeyse tam
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,3bin okunma
724 syf.
·
Puan vermedi
Hayata bir türlü tutunamamak...
Kimlik krizi yaşayan Selim'in intiharı üzerine onun en yakın arkadaşı olan Turgut Özben'in bu konuyu yani en yakınının neden hayata "tutunamadığını" öğrenmeye çalıştığını anlatan 724 sayfalık, dört dile çevrilmiş, çokça betimlemeye boğulmak istenircesine yazılmış Oğuz Atay'ın en bilindik romanlarından birisi. Öyle ki
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,3bin okunma
Reklam
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“EN” TUTUNAMAYANLAR
“EN” çok alıntı paylaşılan, “EN” çok atıf yapılan: ki ben bile kaç incelemede yapmışımdır, “EN” iyiler listesinde, “EN” popüler listelerinde, “EN” çok satanlar listesinde tabiki, “EN” çok okunanlar, “EN” çok okunacaklarda; Sevenlerin dilinden düşüremediği, kulaktan kulağa yayılması, kadınların
Oğuz Atay
Oğuz Atay
hayranlığı (çapkınlar ümit edip okuması),
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,3bin okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
Kimseler uyumasın artık, bu roman uykuyu öldürdü!
Yedi eski arkadaşın akşam yemeğinde bir araya gelerek yemek boyunca bir oyun oynamaya karar verdikleri, herkesin telefonlarını masaya koyarak, telefona gelen her mesaj ve bildirimi yüksek sesle okudukları, zaman ilerledikçe yeni sırların ortaya çıktığı, ilişki dengelerinin altüst olduğu, hiçbir şeyin aslında göründüğü gibi olmadığı 2016 İtalyan
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,733 okunma
724 syf.
·
Puan vermedi
bu kitabı hem içerik hem de biçimsel özellikleri bakımından Türk edebiyatında yepyeni bir evre olarak değerlendirmekte, Jale Parla ise “Don Kişot‘tan Günümüze Roman” adlı çalışmasında modern ve postmodern roman bağlamında Atay’ın ve Tutunamayanlar’ın yerini belirtmektedir.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,3bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
TUTUNAMAYANLAR'ın esin kaynağı=AYLAK ADAM
Topluma yabancılaşan ve toplum içinde yalnızlaşan bir adamın hikayesi aslında... Yusuf Atılgan'nın ilk romanı şaşırtıcı derece bir etki bıraktı bende...Sanki yıllardır yazmayı hayal etmiş fakat kafasındaki her şeyi özenle biriktirmiş bir yazarın ilk roman süsü verilmiş bir kitabı gibidir AYLAK ADAM...Aylak olarak nitelendirilen bu karekterin
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,5bin okunma
Reklam
724 syf.
·
Puan vermedi
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, " hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı" olarak niteler. Moran'a göre "Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, yapıttaki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır." Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay "saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar." Tutunamayanlar, 1970 TRT Roman Ödülü'nü kazanmıştı.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,3bin okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
TUTUNAMAYANLAR AİLE
Oğuz Atay
Oğuz Atay
abimiz sorusunda ne kadar haklı: “Tutunamayanların romanı biter mi?” BİTMEZ! demiştim daha
Kirpinin Zarafeti
Kirpinin Zarafeti
kitabının incelemesinde. Bu sefer başlık değişti, içerik değişti: “Tutunamayan Aile” romanına geçtik. “Yersiz yurtsuz yaşadım ömrüm boyunca. Kendim tutunamayınca kimsenin bana tutunmasına da izin vermedim…Birbirimize tutunamadık,
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,733 okunma
479 syf.
·
Puan vermedi
·
43 günde okudu
Sevgili bilge bu roman ağırdı ve biz bu ağırlığı üstlendik!
1970 yılında Tutunamayanlar romanı ile Türk edebiyatında artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını adeta manifesto gibi ilan eden Oğuz Atay dünya çapında bir sanatçı ustalığı ile geleneksel Türk edebiyatına giriş yaptı Bu sıradışı yapitiyla ilk post-modern olarak adlandırılırıldı. "Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz," satırlarıyla anlaşılmayı bekleyen oğuz Atayın bu kitabı bize anlatılmak isteneni doğrudan anlatmak değilde çok dolambaçlı anlamlar katarak tarihi felsefik ve psikolojik olarak biraz da ben ne okudum diyip başa saran yazarımız oğuz Atay bu kitabında anlaşılmayı beklemiştir. Sizde benim gibi Leyla ile Mecnun ve Poyraz Karayel dizisinden esinlenip oğuz atayi bu kitabıyla karar vermişseniz biraz zorlanacaksınız ya da okuyup zorlanmişta olabilirsiniz. Spoiler vermeden şunu söyleyebilirim Tehlikeli oyunlar kitabında içinde siz varsınız hem yazıp hem oynatıp hem de kitabın içinde kendinizi başrolde oynadığınızı hissedildiğiniz uyku ile uyanıklık hayal ile gerçek arasında gidip geldiniz sıradışı bir yapıt.Roman oyun içinde bir oyun...Kitabı okurken kendinizi sorgulamayı toplumdaki yerimizi hayattın anlamını sorgulatiyor size. Not: Oğuz Atayla tanışmak isterseniz öncelik bu kitap yerine Atayın diline alişabileceğimiz daha anlaşılır bir dille yazılan kitaplarından başlayarak ilerleyebilirsiniz tabi yinede tercih sizin keyifli okumalar..
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,8bin okunma
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Tutunamayanlar'ın yalnız yazarı
"Korkuyu Beklerken," değerli yazar Oğuz Atay'ın sekiz öyküsünden oluşuyor. Hayattayken kült eseri "Tutunamayanlar'ın" 2.baskısını bile göremeyen yazar, genç yaşta ölümüyle gelecekte yazacağı eserlerini ve okurlarını öksüz bırakmıştır. Kitaptaki ilk öykü "Beyaz mantolu adam," bizleri yalnız, hayata karşı
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,2bin okunma
Reklam
308 syf.
·
Puan vermedi
HÜSEYİN NİHAL ATSIZ "RUH ADAM" ROMANI...
Ruh Adam romanında birçok konuya değinip eşsiz bilgiler sunan Atsız, romanın ismine rağmen tasavvufu inceden inceye eleştirir. Ama gelin görün ki eser, eleştirdiği tasavvufun romanın başkarakteri Selim Pusat tarafından değişik boyutlarıyla yaşanması üzerine kuruludur. Çok sevdiği askerlik mesleğinden ihraç edilen Selim Pusat, sonradan
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,7bin okunma
163 syf.
8/10 puan verdi
sabahattin ali'nin 1942'de yazdığı muazzam roman. roman her ne kadar "teşrin-i evvel"lerde, "kanun-u sani"lerde geçse de, berlin'de henüz metro bugünkü gibi yaygın olmasa da, kısaca roman dokusu eski gibi gözükse de, beşerin evrensel ve değişmez özelliklerinin apaçık tezahürü itibariyle güncelliğini her daim korumuş, kanımca aziz nesin'e tülsü'yü yazmak için ilham vermiştir. "...her yerde kürk mantolu madonna'yı arıyordum, bulamayacağımdan emin olsam da onu aramam gerekti..." zira, sabahattin ali ve aziz nesin marko paşa'da beraber çalışmışlardı. tabi, tersi de mümkün. tutunamayanlar böyle birden bire değil, sabahattin ali'lerle, ahmet hamdi tanpınar'larla yavaş yavaş oluşmuş demek ki.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,1bin okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dünya Ağrısı zor bir kitap. Yaşamın altında ezilen Mürşit ve Madencinin (Uzay’ın )yüküne ortak olmak, beni yordu. Okurken sanki bulunduğum kente sürekli kar-yağmur yağdı. Hava hep kapalı, kasvetli. Olaylar örtük. Büyük trajediler ara ara satır aralarından sızıyor. “İnsan bir uçurumdur.” cümlesi kitabın ana temasını oluşturuyor. Derin anlamlar içeren bir kitap. Ergenliğin uçarılığı ile yaşanan trajedi bir ömür boyu kanayan bir travmaya dönüşüyor. Sıradanlığın yeknesaklığından sıyrılmak isteyen kahramanımız, kendini ağır bir cezaya mahkum ediyor. Öyle bir ceza ki hem kendini, hem sevdiklerini cezalandırıyor. Mürşit kendi ağrısı ile çok dolu. Gözü hiç bir şeyi görmüyor. İnsanlara tepeden bakan, küçümseyen bir yanı var. Dikkatini sadece ağrısı olan çekiyor. Kitapta “bir insanı ne kadar tanırız?”sorusu, Kamer hikayesinde ve baba-kız ilişkisinde dikkat çekiyor. Eşi Şükran için çok üzüldüm. Kibar karakteri çok gerçekçiydi. Hayatın içinden bir roman olmuş. Kolay akan bir kitap değil. Bitince de insan bir süre etkisinden çıkamıyor. İnceleme yazmak için bir süre beklemem gerekti. “Tutunamayanlar, Yeni Hayat, vb.” kitaplardan keyif alan okurlar zevkle okuyacaktır. Okuduğum 8. Ayfer Tunç kitabı ve sekizi de birbirinden farklı. Yazara hayranlığım büyük; yine de kişisel görüşüm bu kitapla Ayfer Tunç okumaya başlamayın. Okuyacak kitabınız bol olsun.
Dünya Ağrısı
Dünya AğrısıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20213,984 okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
Ben buradayım sevgili okuyucum sen neredesin acaba?
Tutunamayanlar, evet o meşhur ya çoğumuzun okuyup hatırlamadığı ya da yarım bıraktıği lakin epey ünlü kitap (!) Birçok mecra ve makalede tonla akademik inceleme ve fikir tartışmaları olduğundan Amerika'yı da yeniden keşfetmeye gerek olmadığından ben gözüme takılanları ve bazı ders notlarımdan alıntıları kendime de kayıt altına tutabilmek
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,3bin okunma
495 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Hikaye anlatımı, zaman bakımından lineer değil. Bu bakımdan oldukça modern bir iskelete sahip denebilir. Hikayenin ana karakteri ne realist ne de idealist; Yaşamı boyunca her ikisi arasında gidip gelecektir. Kitabın en büyük problemi: Hikayenin çoğunluğu ana karakterin sosyal hayatını içerdiği halde; bu bölümlerde onun kişiliğine dair -inandırıcı ölçüde- bildirilmeyen /sezdirilmeyen sorunların, karakterin yalnızlaşarak kendi iç dünyasına döndüğü sıralarda birdenbire gün yüzüne çıkmasıdır. Bu itibarla roman: Karakterin taşrada bulunduğu kısmında şen şakrak; İstanbul’da bulunduğu ikinci kısmında ise adeta bir Tutunamayanlar ve/veya Aylak Adam’dır. Buna rağmen durum komedisinin pek güzel bir örneği olan bu romanda: Cumhuriyetin getirdiği inkılapların Anadolu ahalisi üzerine pek olmadığı -halen değil o dönemin Anadolu’lusu , günümüz İstanbul ahalisine bol yahut dar gelip gelmediği tartışılır- yüksek mizahla sunulmuştur. ( En iyisi için Ayrıca bkz.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
) Bunu bir benzetme ile açıklayacak olsam şöyle derim: Rical (devlet adamı) öyle veya böyle en kötü seneye de giyilmesi lazım geleceğini düşünerek halka - hem gerçek hem mecaz anlamda- kalıbına uymayan bir kıyafeti giymesini dikte ediyor; Halk da “İstiklal Mahkemesi darağaçlıdır şimdi” diyerek değil kıyafeti “geyin” diye verene, kıyafetin kalıbına bile tüküremiyor . Hal böyle olunca türlü hilkat garibesi haline giren halk, bir kara komedi malzemesine dönüşüyor.
Kavak Yelleri
Kavak YelleriReşat Nuri Güntekin · İnkilâp Kitabevi · 20081,030 okunma
1.020 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.