Ama ışıl ışıl gözleriyle altın yüzlü Güneş dolaşmaya başlayınca parlak gökyüzünde, katı toprakta, çılgın denizde, diri küheylanlarıyla kovunca gecenin gölgelerini. ( Catullus)
İtalya topraklarında, Tiber ile Arno arasında Apennin'ler ile Tiren denizi arasında doğmuş ilk uygarlık olan Etrüsklerin kim olduğu noktasında açıklama yapılmaya çalışılan bir eser.
Settrington Rektörü Etrüsklü Bilim Araştırmacıları kitabının da yazarı olan Isaac Taylor, Etrüsk diliyle açıklamalarıyla başlıyor.
Roma kültürünün temeli Etrüsklü
Hıristiyanlık çeşitli kaynaklardan güçlü öğeleri birleştirdi. Yahudilerden bir Kutsal Kitap ve biri dışında bütün dinlerin sahte ve kötü olduğu öğretisini aldı; ama Yahudilerin ırksal dışlayıcılığından ve Musa yasasının zahmetlerinden uzak durdu. Son zamanların Yahudiliği ölümden sonra yaşama inanmayı zaten öğrenmişti; ama Hıristiyanlık cennet ve cehenneme, birine gitmenin ve diğerinden sakınmanın yollarına bir kesinlik kazandırdı. Paskalya, Yahudi Fısıh Bayramını dirilen Tanrı'nın pagan kutlamalarıyla birleştirdi. İran düalizmi özümsendi; ama iyi ilkenin sonunda her şeye kadirliğine ilişkin daha sağlam bir güvenceyle birlikte ve pagan Tanrıların Şeytan'ın izleyicileri olduğu eklenerek. Başlangıçta Hıristiyanlar, felsefede ve ritüellerde hasımlarıyla eşit değildi; ama aşama aşama bu eksiklikler giderildi. Felsefe ilk önce Ortodoks Hıristiyanlar arasında değil, daha çok yarı-Hıristiyan Gnostikler arasında gelişti; ama Origenes'in zamanından itibaren Hıristiyanlar, yeni-Platonculukta değişiklikler yaparak yeterli bir felsefe geliştirdiler. İlk Hiristiyanlarda ritüel biraz bulanık bir konuydu; ama St. Ambrosius zamanına gelindiğinde, son derece etkileyici olmuştu. Rahipliğin gücü ve ayrılığı Doğudan alındı; ama Kilisede, Roma İmparatorluğunun pratiğine çok şey borçlu olan yönetim yöntemleriyle giderek güçlendirildi. Eski Ahit, gizem dinleri, Yunan felsefesi ve Roma'nın idari yöntemleri, hepsi Katolik İnançta harmanlandı ve bir araya gelip, Kiliseye daha önce hiçbir toplumsal örgütlenmenin sahip olamadığı bir güç verdi.
Paulus din değiştirmemiş olsaydı, İsa'nın başlattığı akım büyük olasılıkla bir dünya dini haline gelmezdi. İmparator Constantinus'un benimsediği Hıristiyanlık MS 4. yüzyılda Theodosius tarafından resmi devlet dini konumuna çıkarılmamış olsaydı, Roma dünyası çoktanrıcı olmaya devam edebilirdi. Hıristiyanlığın ortaya çıkışı kaçınılmaz olmaktan uzaktı. Paulus ile Constantinus'un din değiştirmeleri arasındaki dönemde birçok kült yarış içindeydi ve hiçbirinin öbürlerine üstün geleceği kesin değildi. Avrupa kültürü pekala Mithras, Hermes ve Orpheus gizem dinleri gibi kültlerce şekillenebilir ve Hıristiyan dini küçülerek zamanla ortadan kalkabilirdi. Hıristiyan dini bir tesadüf eseridir.
“Savaşın adını bile hiç işitmemiş adamlar cüretkarca taşlara ve duvarlara saldırdı. Serapeum’u yıktılar. Muharebesiz, düşmansız galipler sunulara savaş açtılar. Cesaretle onları yok edene kadar, soyup soğana çevirene kadar heykellerle savaştılar. Askeri taktikleri görünmeden çalmaktan ibaretti. Kımıldatamadıkları taşlarının ağırlığından dolayı döşemeyi taşıyamadılar, neyse. Herşeyin altını üstüne getirdiklerinde, elleri kanla lekelenmedi. Tanrılara karşı savaş kazandıklarını söylediler. Kutsal şeylere saygısızlıktan ve dinsizlikten şöhret elde ettiler. Bu kutsal yerlere keşişler yerleştirirler, insana benzeyen ama domuz gibi yaşayan şu adamlar... Siyah bir cübbe giyenin ezici bir üstünlüğü vardı, ne de olsa!..”
"Roma'nın Gizem Dinleri" kitabı, Çiğdem Dürüşken tarafından kaleme alınmıştır. Bu eser, Roma İmparatorluğu dönemindeki gizem dinlerinin derinliklerine dair önemli bir kılavuz niteliği taşımaktadır.
Dürüşken'in kapsamlı araştırmaları ve akıcı anlatımıyla, okuyucular Roma'nın tarih sahnesindeki farklı dinlerin izini sürmekte ve bu dinlerin toplum üzerindeki etkilerini gözler önüne sermektedir. Kitap, Cybele, Bacchus, Ceres, Isis, ve Mithra Kültü, gibi önemli gizem dinlerini detaylı bir şekilde ele alırken, bu dinlerin ritüelleri, tanrıları ve inanç sistemleri hakkında bilgi verir.
Yazarın akıcı üslubu, okuyucuyu bu gizemli dünyaya çekerek onları adeta bir zaman yolculuğuna çıkarır. Roma İmparatorluğu'nun farklı bölgelerindeki dini uygulamaları ve bu dinlerin Roma toplumundaki rolünü derinlemesine araştıran Dürüşken, okuyucuya Roma'nın dini çeşitliliğini keşfetme fırsatı sunar.
Kitap, bilimsel bir yaklaşımla hazırlanmış olmasına rağmen oldukça akıcı ve sürükleyici bir anlatıma sahiptir. Yazar, karmaşık kavramları sade bir dille açıklamakta ve okuyucuların konuya hakim olmasını sağlamaktadır.
"Roma'nın Gizem Dinleri", tarih, arkeoloji ve dinler tarihine ilgi duyan herkes için kaçırılmaması gereken bir kaynaktır. Kitap, okuyuculara antik Roma dönemine dair farklı bir perspektif sunarak bu dönemin gizemlerine ışık tutmaktadır. Dürüşken'in titiz çalışması ve derin araştırmalarıyla ortaya çıkan bu eser, Roma dini tarihine ilgi duyan herkesin kütüphanesinde yer alması gereken bir başvuru kaynağıdır.
Jean-Christophe Grangé
Geçtiğimiz yıl Fransa'da çıkan Grange'nin son romanı üzerinden çok geçmeden hemen dilimize çevrildi. Grange'nin 17. romanı.
Grange'nin bu romanı, bir önceki romanı gibi bir dönem romanı. Yıl 1968, mekan Fransa. Arka planında 68 öğrenci olayları, beat kuşağı, hippiler, özgürlük, eylemler, Doğu'ya
Roma'nın Gizem Dinleri
Çiğdem Dürüşken
Çoktanrıcı bir din olan Roma devlet dini, Roma devletinin varlığını ve birlikli bütünlüğünü koruyan ve tüm vatandaşların sadakatla bağlandıkları çeşitli inanç ve faaliyetler bütündür.
Romalılar, rahip heyetinin başkanlığında çeşitli tanrılarla ilişkilerini düzenlemek ya da gerektiğinde bu ilişkileri
Nerede, hangi yörelerde yer aldığını düşüneyim, ey yurdum? Göz bebeklerim sana yöneltmek istiyor bakışlarını, şu yabanıl öfkeden kurtulurken bir an önce.
Çoğunu okumadım sağdan soldan derledim:
Aşkın Şehidi - Ahmet TURGUT (Bozkırın Sırrı Türk Peygamber romanını öneririm)
Aşkın Elçisi - Ahmet TURGUT
Aşkın Secdesi - Ahmet TURGUT